Boris Johnson: 2. Elizabeth ölmeden önce o hastalığa yakalanmıştı

Johnson'ın iddiası, başbakanlık ofisi ile Buckingham Sarayı arasındaki kraliyet protokolünde önemli bir kırılmayı temsil ediyor; bu protokol uyarınca Birleşik Krallık'ın seçilmiş liderleri genellikle kraliyet ailesinin özel meselelerini kendilerine saklıyor.

Johnson bu iddiasını Ekim ayı sonunda yayınlanması planlanan “Unleashed” (Zincirlerinden kurtulmuş) adlı anı kitabında dile getiriyor. Kitaptan bir alıntı, merhum kraliçenin sağlığıyla ilgili iddia edilen detaylarla birlikte, bu hafta Johnson'ın Daily Mail gazetesindeki düzenli köşesinde yayınlandı.

Daha önce hiçbir üst düzey İngiliz hükümet yetkilisi ya da kraliyet ailesi üyesi merhum kraliçenin ölüm nedeni hakkında herhangi bir ayrıntı açıklamamıştı. Kraliçe Elizabeth'in ölümünden bir hafta sonra yayınlanan resmi ölüm belgesinde ölüm nedeni “yaşlılık” olarak belirtilmişti.

Johnson kitabında, “Bir yıl ya da daha uzun bir süredir bir tür kemik kanseri olduğunu biliyordum ve doktorları her an keskin bir düşüşe geçebileceğinden endişe ediyorlardı. Solgun ve daha kambur görünüyordu; ellerinde ve bileklerinde muhtemelen damlalar ya da iğnelerden kaynaklanan koyu morluklar vardı” diye yazıyor.

Johnson, kraliçenin hasta gibi göründüğünü söylese de onunla yaptığı son görüşmede hala zeki olduğunu söyledi.

2019-2022 yılları arasında Birleşik Krallık başbakanı olarak görev yapan Johnson, Elizabeth ile ölümünden birkaç gün önce İskoçya'daki konutu Balmoral Kalesi'nde bir araya gelerek ülkenin liderliğinden resmi istifasını sunmuştu.

CBS News tarafından Johnson'ın iddiası sorulduğunda Buckingham Sarayı yorum yapmayı reddetti. Saray genellikle kraliyet ailesi üyelerinin özel yaşamları hakkında kitaplarda ya da basılı yayınlarda yer alan iddialar hakkında yorum yapmıyor.

GELENEK VE SIRLAR

Johnson'ın sözleri, Birleşik Krallık başbakanlarının kraliyet ailesi üyeleriyle yaptıkları özel görüşmelerde söylenenler hakkında kamuoyu önünde yorum yapmamaları yönündeki uzun süreli geleneği bozsa da, başka örnekleri de yok değil.

2014 yılında dönemin Başbakanı David Cameron, İskoçların Birleşik Krallık'tan ayrılarak bağımsız bir devlet olma fikrini reddettiği referandumun sonuçları hakkında Kraliçe Elizabeth ile yaptığı özel görüşmenin detaylarını ifşa ettiği için Kraliçe'den özür dilemişti.

Cameron, eski New York Belediye Başkanı Michael Bloomberg'e, İskoçların Birleşik Krallık'ta kalma yönünde oy kullanmasından dolayı hükümdarın rahatlamış göründüğünü söylerken duyulmuş ve merhum kraliçenin nihai sonuçların ardından “mırıldandığını” öne sürmüştü.

Eski İngiliz liderler Tony Blair ve Gordon Brown da görevde bulundukları dönemle ilgili kitaplarında Kraliçe Elizabeth ile yaptıkları konuşmalara ve etkileşimlere dair bazı ayrıntılara yer vermişlerdir.

Elizabeth'in ölümü üzerine Kral Charles III olan ilk oğlu, bu yılın başlarında Buckingham Sarayı'nın kanser tedavisi gördüğünü açıklamasıyla uzun süredir devam eden kişisel kraliyet sağlık haberlerini açıklamama geleneğini bozdu, ancak saray ne tür bir kanser tedavisi gördüğünü açıklamadı.

Hükümdarın sağlık sorunlarının ortaya çıkmasından bir ay sonra, gelini Galler Prensesi Catherine kendi kanser teşhisini açıkladı. Prenses Kate Eylül ayında yaptığı açıklamada tedavisini tamamladığını ancak “iyileşme yolunun” uzun olacağını söyledi.

İsrail Başbakanı Netanyahu, İran'ın saldırısının ardından üst düzey güvenlik yetkililerini topladıDünya