Bir bu eksikti: Dikkat! 'Ölüm taşı' kırıldı
Dünya zor bir dönemden geçerken Japonya'dan çarpıcı bir haber geldi. Başkent Tokyo'nun yaklaşık 160 kilometre kuzeyindeki Nikko Ulusal Parkı'nda "ölüm taşı" olarak bilinen volkanik kaya ikiye ayrıldı. Japon mitolojisindeki yaygın anlatıya göre bu hiç iyi bir haber değil... Peki nedir bu "ölüm taşı?"
Dünyada bu kadar çok sıkıntı ve terslik varken, galiba endişelerimize bir yenisini ekleyeceğiz... Söz konusu endişenin çıkış yeri Japonya... Başrolde ise bir ormanda başıboş bir biçimde dolaşan dokuz kuyruklu iblis bir tilki yer alıyor. Sıkıntının kaynağı ise Japon mitolojisinde yer alan bir olay.
Aslında yaşanan durum şöyle: Bu ay, Tokyo'nun yaklaşık 160 kilometre kuzeyindeki Nikko Ulusal Parkı'nda volkanik bir kaya ikiye ayrıldı.
ŞEYTANİ BİR TİLKİ...
Parktaki rehbere göre kaya sağlam haldeyken yaklaşık 2 metre yüksekliğinde ve 8 metre çapındaydı. Çok uzun zamandır şeytani bir tilkinin ruhunun “ölüm taşı” (Sessho-seki) diye tabir edilen kayaya mühürlendiğini ve kayanın yaklaşanları öldüren bir hale geldiği bir Japon efsanesi olarak anlatılıyor.
Bazı insanlar kayaya hapsolmuş olan Tamamo-no-Mae adlı tilkinin, taşın kırılmasıyla serbest kaldığına inanıyor. Bir kesim ise efsanenin daha mutlu sonla biten varyasyonuna odaklanmış durumda. Bu anlatıda ise bir Zen keşişi tilkiyi ikna ediyor ve tilki de bir daha asla insanlara zarar vermeyeceğine dair söz veriyor.
Sosyal medya ise sıradan ölümlüler için taşın kırılmasının ne anlama geldiğine dair birçok teoriye sahip. Japon basını da öyle. Ülkenin en etkili gazetelerinden biri olan Asahi Shimbun'da yakın zaman önce konuya dair yayınlanan bir makalenin başlığı şu şekildeydi:
“Bu bir felaketin habercisi mi yoksa iyiye alamet mi?”
Türkiye'de yaşayan ve YouTube'da deneyimlerini paylaşan Yoshi Enomoto ise Türkçe olarak taşla ilgili bilgiler verirken yaygın inanışı da şöyle özetliyordu:
“Japonya'da 1000 yıllık Sessho-seki (öldürme taşı) tam ikiye bölündü. Bir Japon efsanesine göre taşın içinde imparatoru öldürmeye çalışan dokuz kuyruklu tilki canavarı mühürleniyor. Çok kötü felaketlerin alameti olabilir diye korkuyoruz.
Animede görüp tilki canavarı sevimli ya diyorsunuz ama hayır. Binlerce yıl önce Çin'de doğup sonra JP'ya gelmiş. Kendini güzel kadına dönüştürüp kötü şeyler yaparmış. Mühürlendikten sonra da canlıları öldürmeye devam etmiş. 1385'de bir keşiş öldürme taşı ile savaşmış ve kazanmış. pic.twitter.com/RvAPyQYGrs
— Yoshi (@YoshiEnomoto_) March 8, 2022
Animede görüp tilki canavarı sevimli ya diyorsunuz ama hayır. Binlerce yıl önce Çin'de doğup sonra Japonya'ya gelmiş. Kendini güzel bir kadına dönüştürüp kötü şeyler yaparmış. Mühürlendikten sonra da canlıları öldürmeye devam etmiş. 1385'de bir keşiş öldürme taşı ile savaşmış ve kazanmış.”
Rutgers Üniversitesi'nde Japon tarihi üzerine dersler veren Doç. Dr. Nick Kapur konuya günümüz çerçevesinden bakarken “Koronavirüs ve Ukrayna'daki bu savaşla havada bir tür kıyamet duygusu var" diyor ve ekliyor:
"İnsanlar 'Tüm bunlar neden şimdi oluyor?' diye hissediyor. Ve bu taş böylesi bir zamanda kırılarak insanların bir şekilde sinir uçlarına dokunuyor.”
EFSANE, GERÇEĞE KARŞI!
Bu efsane 12. yüzyılda Japonya'nın imparatorluk başkenti Kyoto'da geçiyor. Bilim insanları hikayeye yazılı metinlerde ilk olarak 15. yüzyılda rastlıyor. Buna göre İmparator Toba, güzel ziyaretçisi Tamamo-no-Mae tarafından büyüleniyor. Kraliyet astroloğu Toba hastalandığında ziyaretçinin kılık değiştirmiş tilki olduğunu keşfediyor. Doğaya kaçan tilki sarayın gönderdiği savaşçılar tarafından okla vuruluyor ve zehirli bir kayaya dönüşüyor.
Gerçekte ise İmparator Toba'nın ölümü; samuray savaşı ve askeri yönetim çağına yol açan bir vesayet krizine yol açtı. 1997'de Japon kültüründeki tilkiler hakkında yazdığı bir makalesinde Janet Goff, Tamamo-no-Mae'nin hikayesinin saray siyasetini yansıttığını aktarıyor.
Peki bilim ne diyor?
Nikko Milli Parkı'nda kırılan taş, kükürtlü kaplıcalarla dolu bir ormanda oturuyordu. Park korucuları yıllardır taştaki çatlakları fotoğraflıyor ve yerel yetkililer son kırılmanın zehirli gaz ve yağmur suyu sızıntısından kaynaklandığını söyledi.
Park yetkilisi Riko Kitahara ise “Taş, hükümet tarafından belirlenmiş bir kültürel varlık; bu yüzden ne yapacağımıza kendi başımıza karar veremiyoruz. Ancak doğal olarak bölündüğü için olduğu gibi bırakılması gerektiğini düşünüyoruz."
ŞİİRLE GELEN POPÜLARİTE
Nikko taşı 1957'de Tochigi Eyaleti tarafından kültürel bir varlık, 2014'te ise ulusal hükümet tarafından doğal bir nokta olarak belirlendi. Alanı popüler kılan unsurların en önemlilerinden biri ise 17. yüzyıl şairlerinden Matsuo Basho'nun şiiri.
Basho'nun “Zehirli dumanlar yayan ve etrafı “kumun rengini zar zor görebileceğiniz çok sayıda ölü arı ve kelebekle kaplı toprakla çevrili” ifadeleriyle taşa atıfta bulunduğu söyleniyor.
Nikko Ulusal Parkı'nda gönüllü bir tur rehberi olan 83 yaşındaki Masaharu Sugawara ise “Matsuo Basho'nun yazdığı gibi, burası korkutucu bir nokta” diyor ve kışın taşın yakınındaki kaplıcalara çekilen hayvanların bazı zamanlar zehirli gazlardan öldüğünü de anımsatıyor.
*Bu haberdeki bilgilerin büyük bir kısmı The New York Times'ta “A ‘Killing Stone’ Broke in Japan. Is a Demon on the Loose?” başlığıyla yayınlanan makaleden derlenmiştir.
Kaynak: Web Özel