Batı yaptırımları ile Rusya'yı caydırabilir mi?
Putin hamlesini yaptı. Donetsk ve Luhansk'ı tanıyarak hamle sırasını Batı'ya verdi. ABD, İngiltere, Almanya ve Avrupa Konseyi ayrı ayrı açıklamalarda bulundu. Kırım sebebiyle yaptırımlara alışık olan Rusya ekonomisi kararları nasıl karşılar? Kuzey Akım 2 neden diğer açıklamalardan farklı?
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in Donetsk ve Luhansk’ı iki ayrı özerk cumhuriyet olarak tanıması Avrupa siyasi haritasında değişimlere sebep oldu. Başta ABD lideri Joe Biden olmak üzere, İngiltere Başbakanı Boris Johnson ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Rusya’nın ‘sonuçlarına katlanacağını’ söyledi.
Peki Batılı güçlerin elinde Rusya’ya karşı nasıl bir yaptırım gücü var? Almanya Başbakanı Olaf Scholz iki ülke arasında uzun süredir açılması beklenen Kuzey Akım 2 doğalgaz boru hattının askıya alındığını açıkladı. Bu açıklama üzerine Rusya Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcısı ve eski devlet başkanı Dmitry Medvedev, “Avrupalıların yakında doğalgazın kübik metreküpüne 1000 euro yerine 2000 euro ödeyeceği cesur yeni Avrupa’ya hoşgeldiniz” açıklamasında bulundu.
German Chancellor Olaf Scholz has issued an order to halt the process of certifying the Nord Stream 2 gas pipeline. Well. Welcome to the brave new world where Europeans are very soon going to pay €2.000 for 1.000 cubic meters of natural gas!
— Dmitry Medvedev (@MedvedevRussiaE) February 22, 2022
İngiltere Başbakanı Boris Johnson ise yaptırımların ilk aşamasında beş Rus bankası ve Putin’in yakın çevresinde olan Rus oligarklara yaptırım uygulanacağını söyledi. Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Josep Borell, Avrupa finansal sistemine erişimi olan pek çok Rus’un bu imkanını bitireceklerini aktardı.
'KISA VADELİ PLANLARINDAN DÖNDÜRMEZ'
Uzmanlara göre bu açıklamaların hiçbiri Putin’i kısa vadeli planlarından döndürmeye yeterli değil. Atlantik Konseyi üyesi olan ve 2017-2019 yılları arasında Beyaz Saray’a Avrupa Birliği hakkındaki ekonomik konularda danışmanlık veren Julia Friedlander, “Bu yaptırımların etkisi yavaş yavaş ortaya çıkar” demekte. Uzmana göre daha ağır yaptırım kararları çıksa bile bunun büyük etkisi aylar sonra görülecek.
Friedlander, Rusya’nın Kırım’ın ilhakından beri yaptırımlara alışık olduğunu söylerken, ülkesinin Merkez Bankası rezervlerini döviz ve altın cinsinden kuvvetli duruma getirdiğini ifade etti.
Batılı liderlerin tehdit unsuru olarak kullandığı yaptırım kararları arasında belki de en kuvvetli olanı Almanya’nın Kuzey Akım 2 projesini askıya alması. Halihazırda bu askıya alma kararı olmasaydı da resmi onayların alınması sürecekti. Almanya Başbakanı Scholz 11 milyar dolar değerindeki boru hattı projesinin yeniden değerlemesinin ‘sürüncemede kalacağını’ aktardı.
'GAZPROM MİLYARLARCA DOLAR HARCADI'
ABD Hazinesi’nde yaptırımlar üzerine çalışan eski görevli Brian O’Toole, “Kuzey Akım 2’nin dar ekonomik sonuçları olmaz, büyük izler bırakır. Gazprom buraya ne kadar harcadı? Milyarlarca dolar” diyor.
Almanya içinden projenin askıya alınmasına itirazlar da var. Hükümetin transatlantik işbirlikleri sorulusu Hıristiyan Demokrat parti üyesi Peter Beyer, Scholz’un fazla cesur bir politik hamle yaptığını düşünüyor.
İngiltere Başbakanı Boris Johnson’a göre Putin, 1945 yılından bu yana Avrupa’daki en büyük savaşı planlıyor. Johnson’ın, Rusya’ya karşı uygulamayı düşündüğü yaptırımların çok cılız olduğu, kast ettiği oligarkların halihazırda mal varlıklarını İngiltere’den çıkardıkları ifade ediliyor. İngiltere'nin hedefindeki bu oligarklar Gennady Timchenko, Boris Rotenberg ve yeğeni İgor Rotenberg, 2018 yılından bu yana halihazırda ABD Hazinesi’nin yaptırım listesindeler.
Trump döneminde Ulusal Güvenlik Konseyi’nde Rusya, Baltık ve Kafkasya İlişkileri Konseyi Direktörü olarak görev alan Gavin Wilde, Chelsea kulübünün sahibi Roman Abramovich gibi daha göz önünde olan figürlerin ise İngiltere yaptırımlarında yer almamasını dikkate değer buluyor. Abramovich’in Rusya ile sorunlar yaşadığı biliniyor. Kendisinin İsrail pasaportu da var.
'MİLANO'DA ALIŞVERİŞ YAPMAK YOK'
Avrupa Konseyi ise Rus parlamentosunun alt kanadı Duma’daki Donetsk ve Luhansk’ın tanınması yönünde oy veren 351 milletvekilini hedef alacak. Avrupa Birliği Dış Politika Şefi Borell bundan sonra Rus resmi görevlilerinin Milano’da alışveriş yapamayacağını, Antwerp’te elmas bakamayacağını, Saint-Tropez de partilere katılamayacağını söyledi.
Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy geçen hafta sonu, “Bombardıman başladıktan sonra yaptırımlarınıza ihtiyacımız yok” diyerek Batı’ya sitemde bulunmuştu.
Christie şu ana kadar açıklanan yaptırımları da güçlü bulsa da Rusya’nın bunları atlatabileceğini düşünüyor. Christie olayların seyrine göre Batı’nın heybesinde başka yaptırım seçenekleri olduğunu da ifade ediyor.
*Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin önemli bir bölümü The Washington Post’ta Emily Rauhala, Karla Adam, William Booth, Greg Miller ve Loveday Morris imzasıyla yayımlanan ‘European leaders respond to Putin with sanctions. Can they change his mind?’ isimli makaleden alınmıştır.
Kaynak: Web Özel