Avusturya'da ırkçı vekilin Kuran-ı Kerim'e hakaretine tepki yağıyor

Avusturya'da aşırı sağcı parti olarak bilinen Özgürlük Partisi (FPÖ) Genel Başkanı Nobert Hofer, Ekim ayında gerçekleşecek olan Viyana Eyalet seçimleri için düzenlediği mitingde yaptığı konuşmada 'Korona tehlikeli değil, Kuran koronadan daha tehlikelidir' diyerek Kuran- ı Kerim'e çirkin sözlerle hakaret etti.

İLK TEPKİ AVUSTURYALI VEKİLDEN GELDİ

Avusturya Parlamentosunda başörtüsü takarak, Müslümanlara desteğiyle yakından bilinen SÖZ Partisi milletvekili Martha Bissmann, FPÖ Lideri Hofer'in suç işlediğine dikkat çekerek," Kuran- ı Kerim'e laf uzatmak dini özgürlüklere de aykırı bir durumdur. Bu asla kabul edilemez. Hofer ciddi bir suç işlemiştir. Yargıyı göreve davet ediyorum. Biz bu çirkinliğe karşı hukuki mücadelemizi başlatıyoruz" dedi. Bissman ırkçı Hofer'e tepkisini bu sözlerle sürdürdü: "Kuran- Kerim'in koronadan daha tehlikeli' olduğunu söyleyen şahış, bir dünya dininin kutsal kitabını dünyada yüz binlerce insanın ölümüne sebep veren bir salgınla kıyasladı. Bu söylem bir dine ve bu dinin bütün mensuplarına karşı yapılmış bir saldırıdır. Bu açıklama iki farklı konuda suç teşkil etmektedir. Birincisi 'dini bir inancı aşağılama' suçu ikincisi ise 'tahrik' suçu. Biz SÖZ Partisi olarak, bu konuda savcılığa başvuruda bulunuyoruz ve soruşturma açılması talebini iletiyoruz. Amacımız bu şahsın dokunulmazlığının kaldırılmasıdır. Bunun için mücadele edeceğiz." 

"AVUSTURYA'DA MÜSLÜMANLAR HİÇ BİR ŞEKİLDE SORUN TEŞKİL ETMİYOR" 

Bissmann Müslümanlara yönelik hakaretleri asla kabul edilemez olduğunu ve yeryüzünde ırkçılıkla beslenen kişileri lanetlediklerini ifade ederek, şu ifadelere yer verdi: "FPÖ partisi, yabancı korkusu aşılamak ve yabancı düşmanlığı yapmak haricinde bir siyaset üretmedi. Son 10 yıldır yabancı düşmanlığını ise, Müslüman topluma saldırmak, İslam'a saldırmakla sınırlandırdı. Bu ise çok büyük bir tehlike, bizim ülkemizde yaklaşık 700 bin Müslüman yaşıyor. Neredeyse toplumun yüzde 10'u. Avusturya refah seviyesi yüksek bir ülke ve Avusturya'da Müslümanlar hiç bir şekilde sorun teşkil etmiyor. Sorun sadece insanları birbirine kışkırtarak siyaset yapmaya çalışan kişiler tarafından oluşuyor. Bizim görevimiz ise bunu engellemek"  

NAZİ BENZETMESİ

Avusturya Evanjelik Cemaati Baş Papazı Thomas Hennefeld, aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) Genel Başkanı Norbert Hofer'in Kur'an-ı Kerim'e yönelik menfi açıklamalarına tepki göstererek ifadelerinin "Nazi diksiyonunu çağrıştırdığını" bildirdi.

Papaz Hennefeld, dini cemaatin "evang.at" adlı internet sitesinde yer alan yazılı açıklamasında, Hofer'in dünya genelinde 400 binin üzerinde can kaybına yol açan yeni tip koronavirüs (Kovid-19) ile Kur'an'ı kıyaslamasının şok edici ve ürkütücü olduğunu belirtti. 

Hennefeld, "Kim böyle bir kıyaslama yapıyorsa çirkin bir kışkırtıcılık yapıyor demektir. Bu, bana Nazi diksiyonunu çağrıştırıyor." ifadelerini kullandı.

Aşırı sağcı liderin dünya genelinde yaklaşık 2 milyar Müslüman'ın kutsal kitabına yönelik ifadelerine kamuoyunun sessiz kalmasının kaygı verici olduğuna dikkati çeken Hennefeld, "Böyle bir kışkırtmanın bizim toplumumuzda yeri olamaz. Koronavirüse karşı nasıl kararlı bir mücadele yürütülüyorsa bununla da aynı şekilde mücadele edilmelidir." değerlendirmesinde bulundu.

İSLAM CEMAATİ TEPKİ GÖSTERDİ

Avusturya İslam Cemaati (İGGÖ) ve Geleceğin Sosyal Avusturyası (SÖZ) Partisi, eski Ulaştırma Bakanı ve aşırı sağcı Özgürlük Partisi (FPÖ) Genel Başkanı Norbert Hofer'in Kur'an-ı Kerim'e yönelik ifadelerine tepki gösterdi.

İGGÖ Başkanı Ümit Vural, yaptığı açıklamada, aşırı sağcı liderin ifadelerini değerlendirdi. Vural, Hofer'in Kur'an-ı Kerim'e yönelik olumsuz ifadeleriyle bütün Müslümanlara hakaret ettiğini belirterek, "Anlaşılan Hofer geçmişten hiçbir şey öğrenmemiş ve yeni çukurlar açmak istiyor. Gelişmiş bir toplumda Hofer'in olumsuz yaklaşımı nedeniyle özür dilemesi gerekir." ifadesini kullandı.

Bu tür olumsuz yaklaşımların Avusturya'da yerinin olmadığını vurgulayan Vural, Hofer'in iftiralarının ülkedeki hoşgörü ve dini özgürlük atmosferine zarar verdiğini kaydetti. Vural, "Kamunun tanıdığı bir kişinin bu yöndeki ifadeleri kesinlikle kabul edilemez ve sonuçları olmalıdır." görüşünü paylaştı.

Vural, savcılara da çağrıda bulunarak, söz konusu olumsuz açıklamaların hukuki bir karşılığının olup olmadığının incelenmesini talep etti.