Ansızın ortadan kaybolan ve bir daha haber alınamayan ünlüler... Gizemleri çözülemiyor

Ünlü isim ortadan kayboldu... Bu başlığı sık sık duymasanız da birçok kez karşınıza çıkmıştır. Tarih boyunca şarkıcılardan edebiyatçılara, sporculardan politikacılara kadar birçok ünlü kişi bir gün ortadan kayboldu ve asla bulunamadı. Kimilerine göre öldüler, kimilerine göre isteyerek ortadan kayboldular ve kimlik değiştirdiler, kimilerine göre ise esir edildiler. Asla çözülemeyen bu kayıp olaylarının ardından çok şey konuşuldu. Çoğu spekülasyondu, çoğu iddia ise kanıtlanamadığı için ortada kaldı. Peki bugüne kadar kaybolup da kendilerinden haber alınamayan ve çoğu cesetleri bulunmamasına rağmen yasal olarak ölü ilan edilen bu ünlü isimler kimler... Haberimizin devamında hepsinin birbirinden esrarengiz kayboluş öykülerini okuyabilirsiniz. Richey EdwardsManic Street Preachers grubunun gitaristi olan Richey Edwards 1995 yılında ortadan kayboldu. Grup beraber son konserlerinde Edwards'ın gitarını kırmasından etkilenerek tüm ekipmanlarını sahnede yakmıştı. 1 Şubat 1995'te grup arkadaşı James Dean Bradfield ile Amerika'ya uçması gerekirken gelmemişti. Yapılan araştırmalara göre London Embassy otelinden Cardiff'tek evine gitmişti. Daha sonra Newport'ta pasaport işlemleriyle ilgilenmiş ve otogarda görülmüştü. 7 Şubat'ta Newport'ta bir taksici Edwards'ı New Port'tan almıştı ve Edwards doğduğu yerlerde bir tur atmıştı. 14 Şubat'ta Severn View adlı bir araba servisi dükkânında arabasını bıraktı. Daha sonra bir haber alınamadı. Edwards'ın bugüne kadar Hindistan'da ve Kanarya Adaları'nda görüldüğü rapor edilmiştir ancak bu raporlarda bir gerçeklik payı bulunmamıştır. Birçok kişi tarafından yapılan polis araştırması tatmin edici görülmemiştir. Aile 2002'de Edwards'ın yasal olarak ölü kabul edilmesi hakkına sahip olmuşlardır ancak aile 23 Kasım 2008'e kadar bunu kabul etmemiştir.Thedosia Burr Alston Thedosia Burr Alston, 29 yaşında denizde kayboldu ve kendisinden bir daha haber alınamadı. Dönemin ABD Başkan Yardımcısı Aaron Burr ve eşi Theodosia Bartow Prevost'un üç kızından biriydi. Joseph Alston ile evlenmişti. 1812 Savaşı'nın patlak vermesinden birkaç ay sonra kocası Alston, Güney Carolina valisi oldu. Ancak Thedosia onunla birlikte gidemedi. Timothy Green eşliğinde Patriot adlı gemiyle bölgeye gitmek üzere harekete geçti. William Overstocks kaptanlığındaki gemi yüküyle birlikte New York'a doğru giderek ortadan kayboldu. Gemiden ve içindekilerden hiç haber alınamadı. Geminin bir korsan tarafından ele geçirildiği iddia edildi. Onlarca başka iddia bunu takip etti. Ancak hiçbiri söylentiden öteye gidemedi.Harold HoltAvustralya'nın 17. Başbakanı Harold Holt, 1967 yılının Aralık ayında ortadan kayboldu. Portsea, Victoria yakınlarındaki Cheviot Plajı'nda yüzerken kaybolan Holt'un boğularak can verdiği tahmin ediliyor. Cesedi hiçbir zaman bulunamamış olmasına rağmen, öldüğü varsayıldı; ortadan kaybolması bir dizi komplo teorisi doğurdu. Holt, görevde ölen üçüncü Avustralya başbakanıydı. Yerine geçici olarak Ülke Partisi lideri John McEwen ve ardından John Gorton geçti. Ölümü, aralarında Harold Holt Memorial Yüzme Merkezi'nin kurulması da dahil olmak üzere çeşitli şekillerde anıldı.Connie Converse 50'lerde Connie Converse pek tanınmayan bir müzisyendi. O zamandan beri tarihteki ilk gerçek şarkıcı-şarkı yazarlarından biri olarak tanınması oldukça şaşırtıcı. Daha sakin bir hayat sürdürmek için 1961'de endüstriden ayrıldı. Hayattaki seçimleri hakkında çok fazla pişmanlık duydu. 1976'da arabasına bindi, yeni bir hayata başlamayı planladığını sevdiklerine haber verdi ve ortadan kayboldu. Ondan sonra kimse ondan haber alamadı.Antoine de Saint-Exupéry Bu isim size tanıdık geliyor mu? Bunun nedeni, Küçük Prens'i yazan kişinin Antoine de Saint-Exupery olması olabilir. Bunun yanı sıra, her türlü gösteri yapmayı seven hırslı bir havacıydı. Yaptığı en maliyetli hata 31 Temmuz 1944'te gerçekleşti. Pilot olarak Akdeniz'e doğru havalanırken uçağa çarptı. Enkaz sadece 2000 yılında keşfedildi, ancak cesedi hiçbir zaman bulunamadı.Jim Thompson Jim Thompson sayesinde Tay ipeği küresel bir meta haline geldi. Bir zamanlar CIA'in selefi olan OSS'nin bir ajanıydı. Tayland'a yerleştikten sonra çok başarılı bir iş girişimi başlattı ve 1967'de zengin bir sosyetik oldu. Aynı yıl bisiklet gezisi için Malezya'ya gitti ama geri dönmedi. Olasılıklar çoktu: Rakip bir iş adamı, Tayland hükümeti, Asyalı bir CIA karşıtı güç veya bizzat CIA tarafından kaçırılmış olabilirdi. Tayland'daki evi o zamandan beri bir müzeye dönüştürüldü.Jean Spangler 40'larda Jean Spangler bir yıldız olmaya çok yakındı. Her şey 1949'da bir gece sona erdi. Parkta askıları yırtılmış çantasını buldular. İçinde bir not vardı, "Daha fazla bekleyemem. Scott'ı görmeye gidiyorum. Annem yokken elinden gelenin en iyisini yapacak." Kirk adında birine gönderilmiş. Hollywood yıldızı Kirk Douglas, Spangler'ın son filminde rol almasına rağmen, polise özellikle onun için olmadığını söyledi. Daha sonra bir arkadaşı kürtaj yaptırmayı planladığını söyledi. O zamanlar yasa dışıydı ve genellikle güvenli olmayan bir şekilde yapılıyordu.John Bingham, Lucan'ın 17. Kontu Bir zamanlar James Bond'u oynamak için koşan Lord Lucan, 1974'te üç çocuğu için verilen velayet savaşından bıkmıştı. Eski karısını gözetliyor ve telefon görüşmelerini kaydediyor, sonra da onu ölümüne döverek öldürmeye karar veriyordu. Ama burada sorun şu ki karanlıkta kimi hedef aldığınızı bilmiyorsunuz. Çocuklarının dadısı Sandra Rivett'i bu şekilde öldürdü. Olaydan sonra ortadan kayboldu ve bir daha ortaya çıkmadı. Afrika'ya gittiğini ve vahşi doğada sonunu bulduğunu söyleyen bir teori var.Michael Rockefeller Yeni Gine'de eserler toplarken ortadan kayboldu Rockfeller ailesinin veliahtı! Teknesinin kıyıdan bir düzine mil açıkta yüzdüğünü gördüler. Kanıt eksikliği nedeniyle ölümünü kazara boğulma olarak kabul etmediler. 2014 yılında Carl Hoffman'ın "Vahşi Hasat: Yamyamların Hikayesi, Sömürgecilik ve Michael Rockefeller'in İlkel Sanat için Trajik Arayışı" adlı bir kitap yayınlandı. Yazar, Asmat topraklarının derinliklerine indiğini ve savaşan kültürlerine daldığını söyledi. İddiaya göre törensel yamyamlık yapıyorlar.Barbara Newhall Follett Bir roman çıkardığında henüz 13 yaşındaydı. Herkes onun büyük Amerikan yazarlarından biri olma yolunda olduğu konusunda hemfikirdi. Babası olmasaydı muhtemelen bunu başarabilirdi. Daha genç bir kadınla kaçtıktan sonra kızını ve karısını beş parasız bıraktı. Follett 16 yaşında daktilo işine girdi ve bir daha yazamadı. On yıl sonra babasıyla kavga etti, evi terk etti ve ortadan kayboldu. Ona ne olduğunu kimse bilmiyor.Ambrose Bierce Yazar, 71 yaşındayken ortadan kayboldu. Ancak gizem hala devam ediyor... Ambrose'un herhangi bir İspanyolca bilmemesine veya bir planı olmasına rağmen Meksika devriminin katliamına katıldığı söyleniyor. Ancak bu kesin değil. Diğerleri onun Meksika'daki durumunu merak ediyor ama bu bilinmiyor.Weldon Kees Hikayesinin en trajik yanı, ünlü bir şair olmadan hemen önce ortadan kaybolması. 1955'te, önceki yirmi yılı edebiyat sahnesinde yapmaya çalışıp başarısız olduktan sonra zihinsel sağlığıyla zor zamanlar geçiriyordu. Meksika'ya gitmekten ve bir daha geri dönmemekten bahsederdi. Arabası Golden Gate Köprüsü'nün yanında bulundu. Büyük olasılıkla atladı, ancak herkes, cüzdanı, uyku tulumu ve hesap tasarruf defterinin onunla birlikte kaybolduğunu görerek Meksika'ya gittiğine ikna oldular. Ancak bankadan hiç para çekilmedi!Zahir Raihan Zahir Raihan'ın ünlü olduğu bir dönem vardı. O zamanlar Doğu Pakistan'dan (şimdi Bangladeş) bir romancıydı. 1971'de 20 dakikalık "Soykırımı Durdur" belgeselini yayınladıktan sonra uluslararası üne kavuştu. Bir ay sonra Zahir kayboldu. Pakistan güvenlik güçleri tarafından kaçırıldığı ileri sürüldü. Hikayenin en trajik kısmı şu: Sırf başka bir ünlü entelektüel olan kayıp kardeşini aradığı için kaçırılabilecek bir konumdaydı.Hart Crane Hart Crane, 20. yüzyılın başlarında önde gelen bir figür haline gelen modernist bir şairdi. Hart'ın babası vefat ettiğinde depresyona girdi. Prestijli bir Guggenheim bursunu kazandıktan sonra, epik bir şiir yazmak için Meksika'ya taşınmaya karar verdi. Bir okyanus gemisine bindi ve New York'a geri döndü. Bir gün öğle saatlerinde ya okyanusa atladı ya da düştü. Hiçbir not bırakmadı ve cesedi asla bulunamadı.Pierre Bianconi Pierre Bianconi, 1980'lerde ve 1990'ların başında Fransa'da birkaç üst düzey takımda profesyonel olarak futbol oynadı. Ancak golleriyle değil asi davranışlarıyla ünlüydü. 1985'te, rakip oyuncuya tokat atmasını içeren bir olay oldu. Ardından hakeme kafa attı ve burnu kana bulandı, profesyonel futboldan altı ay men cezası aldı. Aralık 1993'te, eski oyuncu ortadan kaybolmadan önce en son Bastia'da görüldü. Arabası bulundu, ancak oyuncudan bir daha haber alan veya gören olmadı.Frank Morris Alcatraz 29 yıldır varlığını sürdürüyor ve bu süre zarfında 36 mahkum kaçmaya çalıştı. Sadece üçü başarılı oldu ve bugüne kadar hala kayıp. Hapishaneyi çevreleyen fırtınalı suda öldükleri varsayılıyor. İnsanları şaşırtan tek kişi Frank Morris. Kendisi ve kaçan diğer iki mahkumun inmeyi başardığı tahmin ediliyor. Frank'in erkek kardeşi, Frank'in kaçtığını bildiğini iddia etti. 2008'de Frank'in hayatını kaybettiğini iddia eden gizemli bir mektup ortaya çıktı.Dorothy Arnold 1910'da yazar olmak isteyen 25 yaşında bir sosyetikti. Bir gün annesine bir gece elbisesi alacağını söyledikten sonra evden ayrıldı. Bir arkadaşına rastladı ve Central Park'ta bir gezintiye çıkmayı planladığını söyledi. Bu, birinin onu son görüşüydü. Polise ancak birkaç ay sonra haber verildi, ancak o zamana kadar iz çoktan soğumuştu. İnsanlar intihar ettiğinden şüpheleniyorlardı. Bazıları ise kürtaj yaptırırken öldüğünü düşünüyor. O zamanlar İtalya'da olmasına rağmen, sevgilisi George C. Griscom Jr.'ın onu öldürdüğünü düşünenler de var.Hale Boggs Hale Boggs, kaybolduğu sıralarda Amerika'nın en ünlü politikacılarından biriydi. Meclis çoğunluğu lideri olmadan önce JFK suikastını araştıran Warren Komisyonu'nun bir parçasıydı. Ancak kongrede J. Edgar Hoover'a sözlü olarak saldırdığında ve ardından JFK saldırısının tek silahlı adam teorisinden şüphe ettiğinde kişiliği kısa sürede ana odak noktası haline geldi. 16 Ekim 1972'de başka bir kongre üyesiyle birlikte Alaska'daydı. Juneau'ya giden hafif bir uçağa bindiler ama bir daha hiç görülmediler.

Antoine de Saint-Exupéry

Haberin devamını okumak için tıklayın