5 soru 5 cevap: Netanyahu nasıl geri döndü? Aşırı sağ, yolsuzluk davaları ve dahası...
İsrail'de genel seçimden Netanyahu zaferle ayrıldı. Ülkede en uzun süre başbakanlık yapan isim Netanyahu, yeniden koltuğa oturmaya hazırlanırken akıllarda şimdiden "İsrail'in gördüğü en aşırı sağ iktidar" olarak adlandırılan ittifaka dair soru işaretleri belirmekte...
İsrail'in son üç buçuk yılda düzenlediği beşinci genel seçiminde, kesin olmayan sonuçlara göre Binyamin Netanyahu sağ müttefikleriyle Meclis'te hükümet kurmak için yeterli çoğunluğu sağladı. Seçimden zaferle ayrılan Netanyahu'nun 120 sandalyeli Knesset'te 64 sandalyeye ulaştı. 2019'da yolsuzluk yaptığı gerekçesiyle hakkında üç ayrı dava açılan 73 yaşındaki siyasetçi, görevdeyken yargılanan ilk İsrail başbakanı olmuştu. Dava hala sonuçlanmadı ancak görünen o ki iddialar Netanyahu'nun yeniden iktidara gelmesini de engellemedi.
Peki İsrail'de yaşanan son süreç ve seçim sonuçları ne anlama geliyor? Yeni hükümetin Türkiye'yle ilişkileri nasıl ilerleyecek? Şimdien İsrail tarihinin en sağcı ittifakı olarak adlandırılan ittifakın kazandığı zafer bize ne anlatıyor?
1 - NETANYAHU'NUN İTTİFAKI NASIL 60'I GEÇTİ?
Öncelikle tabloyu çizmekte fayda var. Sağ ittifak resmi olmayan sonuçlara göre şu şekilde 65'e ulaşıyor: Sandıktan birinci çıkan Netanyahu'nun partisi Likud 32, Dini Siyonizm Partisi 14, Şas 11, Agudat İsrail ile Tevrat'ın Bayrağı'nın bir araya gelmesiyle oluşan ittifak Birleşik Tevrat Yahudiliği ise 8 sandalyeye sahip olacak.
Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İİBF Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden Doç. Dr. Mustafa Yetim sonuçları şöyle değerlendiriyor:
“Sürpriz değil. Anketlerde bu şekilde bir sonucun çıkacağı ifade ediliyordu. Filistinli Arapların da genel olarak seçim sürecinden memnuniyetsiz oldukları, kendilerinin Netanyahu iktidarını engellemek için kullanıldıklarından şikayetçi oldukları ve bu sebeple seçime yeterince ilgi göstermedikleri dile getiriliyordu. Netanyahu karşıtı blokta (özellikle Filistinli Araplar'ın Müşterek Listesi'nde ve Meretz'te) 5-10 vekilin eksilmesi doğal olarak Netanyahu'yu iktidara taşıdı.”
2 – BU İKTİDAR NEDEN TARİHİN 'EN AŞIRI SAĞ' İKTİDARI?
Şas, Dini Siyonizm Partisi ve Birleşik Tevrat Yahudiliği, ultra-Ortodoks Yahudilerin partileri olarak öne çıkıyor. Doç. Dr. Yetim, “İsrail'de ultra-Ortodoks Yahudi grupların etkisi hep olmuştur. Bir önceki Netanyahu iktidarında ve geçenki seçimde de önemli bir varlık göstermişlerdi. Bundan sonraki süreçte de bu grupların siyasette artan etkisi ve dominasyonundan bahsedebiliriz” şeklinde açıklıyor.
Dini yaşayış şekliyle seküler Yahudiler ile büyük farklılıklar gösteren ultra-Ortodoks Yahudiler, her geçen gün siyasette de daha fazla güçleniyorlar. Hatta Netanyahu'nun başbakanlığı kaybetmesinde de en az yolsuzluk konusu kadar rol oynamışlardı.
3 – YOLSUZLUK DAVALARI NETANYAHU'YU NASIL ETKİLEMEDİ?
Doç. Dr. Yetim, “Netanyahu'nun iktidarı kaybetmesinde ultra-Ortodokslar etkili olmuştu. Başka anlaşmazlıklar söz konusuydu” diyor. Bu anlaşmazlıkların başında zorunlu askerlik görevinin bulunduğu İsrail'de ultra-Ortodoksların askere gitmeyi reddetmeleri geliyordu. Doç. Dr. Yetim şöyle devam ediyor:
“Yani Netanyahu ve ittifakı zayıflamamıştı. Yolsuzluk meselesi ve diğer anlaşmazlıklardan ötürü, ultra-Ortodokslar desteğini çekmişti.”
2009-2010 yılları arasında Türkiye'nin Tel Aviv Büyükelçiliği görevini yürüten Oğuz Çelikkol ise “Netanyahu'nun yolsuzluk dosyası başbakanlığını etkilemedi. Kendi rayında gidiyordu... Hükümet kurulamadığı için Netanyahu, 2021'de başbakanlıktan ayrıldı. Partisi hala ülkenin en büyük partisi konumunda” diyor.
4 – İSRAİL'DEKİ FİLİSTİNLİ ARAPLAR NE DÜŞÜNÜYOR?
Doç. Dr. Yetim, ilk sorudaki girizgahına ek olarak şunları söylüyor:
“İsrail'deki Filistinli Araplar, 'Biz temelde bir politika değişikliği görmüyoruz. Lapid-Bennett hükümeti de aynıydı. Netanyahu karşıtı blok da aşırı sağdan gelen baskılarla Filistin meselesinde benzer tavırlar içerisinde gidebiliyor. O zaman biz neden bu sürece alet olacağız' fikrinde. Bu sorunsalı yaşıyorlar.”
5 – TÜRKİYE İLE OLAN İLİŞKİLER ŞİMDİ NASIL ETKİLENECEK?
Emekli Büyükelçi Çelikkol, “Netanyahu döneminin, son dönemdeki ilişkilere etki etmemesi ümit ediliyor. Netanyahu pragmatik bir siyasetçi. Öte yandan İsrail halkının da önemli bir kısmı -hatta 4'te 3'ü diyebiliriz- Türkiye'yle iyi ilişkiler istiyor” diye yorumluyor.
Doç. Dr. Yetim ise “Türkiye'yle ilişkilerin sırf Netanyahu iktidara geldiği için bozulacağını, normalleşme sürecinin sekteye uğrayacağını düşünmüyorum” vurgusunu yapıyor ve “Temel dinamik Filistin” sözlerini sarf ederek şöyle konuşuyor:
“Eğer Filistin konusunda Netanyahu ve iktidarı çok radikal, Türkiye kamuoyunu ve Türkiye'deki iktidarı baskılayacak eylemlere girişirse bozulma ihtimalini görebiliriz.”
Kaynak: Web Özel