Uzun süreli ilişki nasıl yürütülür?
Dünyanın en güzel duygularından biri hiç şüphesiz ki aşk. Fakat ilişkiler zamanla yıpranıp rutin bir hal alabiliyor. Prof. Dr. Levent Öztürk, ilişkiyi canlandırmanın sırrını paylaştı.
Trakya Üniversitesi (TÜ) Tıp Fakültesi Fizyoloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Levent Öztürk, TÜ Bilimsel Araştırma Topluluğunca Devlet Konservatuvarı'nda düzenlenen seminerde "aşk" ile ilgili merak edilenleri anlattı.
AŞKIN 3 EVRESİ VAR!
Aşık olmanın bireyde hormonsal değişiklilere sebep olduğunu anlatan Öztürk, aşkın 3 evreden oluştuğunu dile getirdi. Aşkın ilk evresinin "ben aşık oldum" denilen evre, 2'nci evrenin "tutkulu bir aşkın yaşandığı dönem" ve 3'üncü evrenin de "arkadaşça aşk dönemi" olduğunu vurgulayan Levent Öztürk, şöyle devam etti:
"İlk evrede yüksek kortizon salgılama oluyor. Aşık olan kişi gece ve gündüz sürekli karşısındakini düşünüyor. 'Kaybolmuş parçamı buldum' düşüncesi var. Bu evre 6-9 ay arasında sürüyor. Sonra hormonlar normale dönmeye başlıyor. 2'nci evre olan 'tutkulu aşk dönemi'nde ise stres duyguları azalıyor, karşılıklı bağlanma ve güvenme ön plana geçiyor. Bu dönem birkaç yıl kadar sürüyor. 3'üncü evre olan 'arkadaşça aşk evresi' uzun yıllar sürebilen bir dönem, ancak bütün ilişkiler bu evreye ulaşamadan bitiyor. Araştırmalar, tüm ilişkilerin 3'te 2'sinin, aşkın 2 evresinden sonra bittiğini gösteriyor."
"KİRPİ MESAFESİNİ DOĞRU AYARLAYIN"
Öztürk, ilişkilerin uzun süre devam ettiği "arkadaşça aşk dönemi"ne geçmesinin, çiftlerin "kirpi mesafesi"ni doğru ayarlamasına bağlı olduğunu dile getirdi.
Alman filozof Arthur Schopenhauer'in "Kirpi mesafesi" tanımlamasını anlatan ve bu durumun uzun süreli ilişkilerin sırrını barındırdığını vurgulayan Prof. Dr. Öztürk, şunları söyledi:
"Soğuk bir kış günü kirpiler ısınmak için birbirlerine yaklaşıyorlar, fakat birbirlerine sokuldukları zaman dikenleri birbirlerine batıyor ve canları yanıyor. Bu kez uzaklaşıyorlar, ancak uzaklaşınca da üşümeye başlıyorlar. İki arada kalıyorlar. Yaklaşınca canları yanıyor, uzaklaşınca üşüyorlar. En sonunda hem kendilerini soğuktan koruyacak hem de dikenlerin batmayacağı bir mesafeyi ayarlayabiliyorlar. İşte esasında aşk da böyle bir şey. Çünkü 3'üncü evrede belki o ilk 2 evredeki fazla yakınlaşma ve mesafenin ayarlanamaması, çiftlerin sürekli birbirleriyle ilgilenilmesini istemesi, bu kirpi mesafesiyle çözülebilir. 'Bugün beni kaç kere düşündün hayatım?', 'Benim için bugün ne yaptın? Ne aldın?' gibi davranışlar ve fazla yakınlaşmalar diken batması etkisi yaratıyor. Bu mesafe ayarlanamadığı zaman ilişkiler bitebiliyor, bitmesini istemiyorsak bu kirpi mesafesini iyi ayarlamak lazım." AA