Neden 10 yılı doldurunca istifa etmelisiniz? 'Başarı değil dezavantaj...'

Yaşam Haberleri
Neden 10 yılı doldurunca istifa etmelisiniz? 'Başarı değil dezavantaj...'

Kariyer yolculuğunda aynı şirkette uzun yıllar geçirmek kadar dinamik bir özgeçmişe sahip olmak da bazen avantaj olabiliyor. Hatta iş dünyasında dinamiklerin değiştiği bu dönemde iş yeri değişikliklerini işveren ve çalışan için avantaj olarak görenlerin sayısı ise her geçen gün artmakta...

Arizona Üniversitesi'nde yönetim ve organizasyonlar alanında çalışmalarını sürdüren Prof. Allison Gabriel, çalışanların kariyerlerini 10. yılın sonunda yeniden tanımlamaları ve ele almaları gerektiğini savunan uzmanlar arasında yer alıyor. Bu görüşü savunanlar, çalışanların bir noktada kariyerlerinin gittiği yeri değerlendirerek belki de yeni bir yol çizmenin daha doğru olabileceğini öne sürmekteler.

Prof. Gabriel, “İnsanların, kariyerlerinin 10. yılından sonra tamamen yeni bir şey denemek istediklerine karar verdiklerini görüyoruz” ifadelerini kullanıyor.

Temel insan psikolojisi bir zamanlar heyecan verici olan şeylerin olumsuz taraflarına daha fazla bakmaya ve memnuniyetin azalmasına alışkın olduğu için aslında bu eğilimlerle değişimi besler. Pandemi çalışanlara değerlerini, ilgi alanlarını ve memnuniyetlerini ele almak için yeterli zaman sağladığından bu yöndeki düşünceler de hızlandı.

BÜYÜK PİŞMANLIKLAR...

Ancak söz konusu dönemde ortaya çıkan ve tarihe The Great Resignation olarak geçen Büyük İstifa Dalgası'nın “büyük pişmanlıklar” yaratması da mümkün. Her değişimin sonunda mutluluk getireceğine dair bir kaide yok.

Neden 10 yılı doldurunca istifa etmelisiniz? 'Başarı değil dezavantaj...' - Resim : 1

“Kariyer, çalışanın ve işverenin çıkarlarını maksimize etmek için gerçekleştirilen çok değişkenli bir süreçtir” diyen İstanbul Arel Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Esra Aydın Göktepe, işyeri ve/veya iş değiştirmenin de bu sürecin önemli parametrelerinden biri olduğunu söylüyor ve ekliyor:

“Çalışanın (10 sene ve üzeri) aynı işveren için hatta aynı uzmanlık alanında çalışması başarı değil bir dezavantaj olarak yorumlanmaktadır. Bu nedenle optimal düzeyde fiziksel kariyer hareketliliği beklenmektedir.”

'HAREKETLİLİK İLE BEKLENEN...'

Doç. Dr. Esra Aydın Göktepe, bu hareketlilik ile beklenenleri de “Çalışanın farklı işyeri kültürleri edinmesi, yeni uzmanlık alanları keşfetmesi, edindiği yeni bilgileri işletmeye aktarması, kariyer durağanlığını aşması, yeni bilginin ve iş modellerinin ortaya çıkarılmasıdır” diye sıralıyor. Global çapta da uzmanlar dinamik bir kariyer yolculuğunun daha tercih edilir olduğunu vurgulamakta.

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksekokulu Öğretim Üyesi Dr. Murat Tuysuz ise kuşak farkına dikkat çekiyor. “1965-1979 yıllarında doğanları kapsayan X Kuşağı çalışmayı genel olarak 'yaşamını devam ettirme' olarak algılıyor. Girişimcilik özellikleri düşük olan bu kuşak, genel olarak risk almayı da pek sevmiyor. Dolayısıyla bu kuşak uzun yıllar bir iş yerinde çalışmayı tercih ederken, orada yükselmeyi ve belki de emekli olmayı düşünmekte” diyen Dr. Tuysuz, 1980-1999 yılları arasında doğanları kapsayan Y Kuşağı'na ilişkin olarak ise şunları söylüyor:

“Y Kuşağı ise ellerindeki ekonomik kaynaklarla hayattan zevk almayı odak noktası haline getirmiş bir kuşak. Bağımsızlığı, girişimciliği ve iş yaşam dengesini de ayrıca gözetmekteler.”

Bu kuşağın kariyer fırsatlarına da sürekli açık olduğunu aktaran Dr. Tuysuz, Y Kuşağı'nın ilerleyemeyeceği bir yerde kalmak istemeyeceğini aktarıyor. Bir de Z Kuşağı var elbette. Dr. Tuysuz da bu kuşağın özgürlüğüne düşkün oluşuna dikkat çekerken “deneyim” odaklı Z Kuşağı'nda kariyer değişimlerinin ve geçişkenliklerinin daha sık görülebileceğini vurguluyor.

DEĞİŞEN AİDİYET KAVRAMI

Bu noktada dikkat çeken nokta ise aslında “aidiyet” kavramının tanımının değişmesi. Hem de bu değişikliğin kuşaktan kuşağa farklılık göstermesi. Doç. Dr. Esra Aydın Göktepe, modern kariyer yönetimi açısından kurum aidiyetinin içeriğinin değiştiğini söylüyor:

“Yeni çalışma düzeninde çalışanların işlerine daha tutkun olması, daha dinç, hevesli ve azimli çalışması kurum aidiyeti olarak tanımlanıyor. Artık kurum aidiyetinin bir boyutu da doğru zamanda çalışanın kariyerini, kendisi ve işletmesi için kurum dışına taşıması.”

'ZORUNLU OLARAK DEVAM EDİYORSA...'

İşletmelerin, değişen kariyer tutumlarını benimsemelerinin önemine vurgu yapan Doç. Dr. Esra Aydın Göktepe'ye ek olarak Dr. Murat Tuysuz, “Yetenek yönetimi bağlamında hedefleri karşılayacak stratejik yetkinliklere sahip çalışanların elde tutulması, işletmelerin başarısı için kritik bir önem taşıyor” ifadelerini kullanıyor ve “Bir çalışan örneğin zorunlu olarak o işletmede çalışmaya devam ediyorsa hem kendine hem de işletmeye zarar veriyor olabilir” diyor.

Değişen dünyada, her geçen gün esnek çalışmanın daha da yaygınlaştığı iş dünyasında hem işverenlerin hem de çalışanların kendilerini karşılıklı olarak cazip kılmak için zamanın ruhuna göre adımlar atması şart.

metin.aktasoglu@haberglobal.com.tr 

Ek kaynak: Bloomberg (Why You Should Quit Your Job After 10 Years)

Kaynak: Web Özel

yaşam