Kırşehir'de sonbahar güzelliği: Renk cümbüşü ortaya çıktı

Yaşam Haberleri Kırşehir

Kırşehir'in sonbahar güzelliği, ağaçların yapraklarında kendini gösterdi. Tek fotoğraf karesinde ortaya çıkan 3 farklı renk izleyenleri mest etti.

Sonbaharın güzelliğini anlatan fotoğraf karesinde, Kırşehir'in doğal güzelliği bir kez daha gözler önüne serildi.

Turuncu, sarı ve yeşil tonları, sonbaharın doğal renk paletini yansıttı. Yaprakların dökülmesi, ağaçların kışa hazırlanması gibi doğanın döngüsü, sonbaharın en belirgin özelliklerinden birisini Bahçelievler Mahallesi'nde bir çocuk parkında ortaya koydu. Park alanında konuşan bir vatandaş ise sonbahar renklerinin kendisini heyecanlandırdığını söyledi.

Kırşehir'in güzellikleri, sadece sonbaharda değil, yılın hemen her döneminde özellikle tarihi yapıları ve Cumhuriyet tarihinin ilk külliye projesiyle de ortaya çıkıyor.
Kırşehir'de sonbahar güzelliği: Renk cümbüşü ortaya çıktı - Resim : 1

KIRŞEHİR TARİHİ

Kırşehir ilinin bulunduğu topraklar, târihte Anadolu’da ilk siyâsî birliği kuran Hititlerin toprakları içinde bulunuyordu. Hititlerin iç savaş ve iktidar kavgaları ile dağılıp yıkılmasından sonra bu topraklara Asurlular hâkim olmuştur. Persler M.Ö. 6. asırda bu bölgeyi istilâ etmişlerdir. M.Ö. 4. asırda Makedonya Kralı İskender, Persleri yenmiş, Anadolu ve İran’ı istilâ ederek Makedonya Devletine katmıştır. İskender’in ölümü ile bu bölge (Asya) Selevkos Devletinin nüfuzunda kalmışsa da fiilen bu bölge Kapadokya Krallığının olmuştur. Kapadokya Krallığı, Roma İmparatorluğunun hâkimiyetini tanımış ve bilahare Roma İmparatorluğu, Kapadokya Krallığı ile birlikte bu bölgeyi kendine bağlamıştır. M.S. 395 senesinde Roma İmparatorluğu Batı ve Doğu olarak ikiye bölününce bütün Anadolu gibi bu bölge de Doğu Roma (Bizans)nın payına düşmüştür.

İslâm orduları yedinci asır ortalarından başlayarak Kırşehir bölgesine birçok defalar akınlar yaparak bu bölgeyi fethetmişlerse de devamlı olarak ellerinde tutamamışlardır. 1071 Malazgirt Zaferinden sonra bütün Anadolu gibi Kırşehir de, Anadolu Fâtihi ve Anadolu’da Türk Devletinin kurucusu Kutalmışoğlu Birinci Süleyman Şah tarafından fethedilmiştir.

Bir ara Selçuklulara bağlı Danişmendoğulları bu bölgede hâkim olmuşlar ve 1120’de Selçuklulara bağlı bir vilâyet daha sonra Konya Selçuklularının bir vilâyeti olmuştur. On ikinci asrın ikinci yarısında şehir gelişmiş ve Anadolu’nun bağrında en büyük ilim ve kültür merkezlerinden biri hâline gelmiştir. On dördüncü asır başlarında Kırşehir’de İlhanlı hükümdarları namına sikke kesilmiştir.

Kırşehir, Anadolu’da “Ahîlik” denen tasavvufî esnaf teşkilâtının en mühim merkezlerinden biri olması ile 14. asırda oldukça gelişmiştir. Meşhur Ahî Evren Kırşehir’e yerleşmiş, Mevlevî Tarikatı gelişmiş ve büyük mutasavvıf ve Türk şâiri Âşık Paşa burada yaşamıştır. Bu asırda müstesnâ bir kültür ve ilim merkezi olan Kırşehir’in şehir nüfûsu 180 bini bulmuştur.

On dördüncü asrın ikinci yarısında Kırşehir bir ara Eretnaoğullarına (Sivas’a) bağlanmış, sonradan Karamanoğullarının eline geçmiştir. Osmanlılar Kırşehir’i Birinci Bayezid devrinde 1381’de almışsa da 1402’de Timur Kırşehir’i alarak yeniden Karamanoğullarına geri vermiştir. Sultan İkinci Murad Han zamanında Osmanlılar yeniden Kırşehir’e hâkim oldular. Celâli isyanları Kırşehir’in gerilemesinde mühim rol oynamıştır.

Osmanlı devrinde Kırşehir, Konya (Karaman) Beylerbeyliğinin (eyâletinin) 7 sancağından (vilâyetinden) birine merkez olmuştur. Kırşehir’in 4 kazası vardı. Cumhûriyetten sonra Kırşehir kendi adını taşıyan ilin merkezi, 1954’te Nevşehir, Kırşehir’den ayrılarak il olmuştur. Kırşehir ilçe olmuştur. 1957’de Kırşehir tekrar il hâline getirilmiştir.

 

Kaynak: İHA