İnternet kafeler ne ara ‘espor arena’ oldu?
Bir zamanlar mahalle aralarında mantar gibi türeyen internet kafeler bugün artık birer 'espor arena'. Polis baskınlarının yaşandığı ve hatta yaş sınırı uygulamalarının getirildiği bu mekanların dönüşümü nasıl oldu? Herkesin evde ve cepte internete ulaşabilmesi bu mekanları nasıl dönüştürdü?
Son zamanlarda yolunuz bir internet kafeye düştüyse artık isimlerinin "espor arenaya" döndüğünü fark etmiş olabilirsiniz. İlk çıktığı yıllarda internet kafe olarak bilinen mekanlara artık “espor arena” veya "espor merkezi" deniyor. Şimdilerde espor merkezlerinin pek çoğu üyelik sistemleriyle çalışıyor ve tıpkı spor salonları gibi, video oyunu oynayanların da kendilerini esporda geliştirebilmelerine olanak tanıyor.
2000'li yılların başında gençlerin yoğun ilgisini çeken internet kafelerin asıl amacı, o dönem bilgisayar ve internet hizmeti sunmaktı. Hatta mahalle aralarında bulunan ve dönem dönem polis baskınlarının bile yapıldığı bu kafelere, 2007 yılında ebeveyn gözetiminde yaş sınırı bile getirilmişti.
YAYIN ODALARI VAR
Günümüzde ise internetin akıllı telefonlara kadar girmesi ve evlerde bilgisayarların yaygınlaşması nedeniyle internet kafeler büyük bir dönüşüm geçirdi. Bugün artık büyük salonların girişlerinde şık kafeteryalar ya da duvara yansıtılan oyunlar görmek bile mümkün, ayrıca neredeyse hepsinde internette oyun oynayanların kendilerini gösterebilmeleri için hazırlanan yayın odaları var.
"BİR BİLGİSAYARIN DEĞERİ 40 BİN TL"
Beşiktaş'ta 150 bilgisayarlı bir oyun salonu işleten Harun Karaca, işletmelerine genelde esporcu olmak isteyen gençlerin geldiğini belirtiyor. Karaca, müşteri kitlesinin 18-30 yaş arası oyunculardan oluştuğunu aktarıyor ve gelen kitleyi seçtiklerini belirterek, müşterileri arasında çok sayıda üniversite öğrencisi ile bankacı olduğunu kaydediyor.
Çocukların, oyun konusunda kendilerini geliştirmek, Youtube ve Twitch gibi platformlarda yayın yapmak ve oyunlardan para kazanmak gibi beklentileri olduğunu dile getiren Karaca, “Daha önceden çocuğunun burada vakit geçirmesine izin vermeyen ebeveynlerin çocukları arasında bilgisayar mühendisi olanlar, internet kafe açanlar var” diyor.
Karaca, oyun için hazırlanan bilgisayarların değerinin 40 bin TL civarında olduğunu dile getiriyor. İşletme maliyetinin genelini ekipman arızaları ile elektrik faturalarının oluşturduğunu belirten Karaca, aylık elektrik giderinin 2-3 kiraya denk geldiğini söylüyor.
Üyelerin T.C. kimlik numarasının, iletişim bilgilerinin ve fotoğrafının alındığını vurgulayan Karaca, polisin talep etmesi halinde kimin, hangi saatte, nerede oturduğunun saptanabildiğini söylüyor.
"İNTERNET KAFELERE İHTİYAÇ KALMADI"
Spor yorumcusu Kaan Kural, internet kafelerin oyun salonlarına dönüşmesinin ekonomik bir konu olduğunu dile getiriyor. Kural, internet kafelerin artık çok azaldığını ve ebeveynlerin çocuklarının gitmesini çok istemediği, kalite standardı düşük yerlerin kapandığını belirtiyor.
“Bunun çok temel sebeplerinden biri internetin artık oldukça karşılanabilir bir durumda olması. Yani internet kafelere çok ihtiyaç kalmadı” diyen Kural, bunlar arasında ekonomik olarak çok güçlü olmayanların çoğunun kapanırken, büyük ve güçlü olanların da ekstra hizmet vermek ihtiyacı hissettiklerinin önemine değiniyor.
Kural sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bu yerler, evinde geniş bant interneti ve bilgisayarı bulunan kişilerin buralara gitmesi için ekstra bir hizmet vermek ve gençlerin bir araya gelip sosyalleşebileceği bir ortam yaratmak zorunda kaldılar."
"BURADA BİR KÜLTÜR OLUŞTURMAK İSTİYORUZ"
Mecidiyeköy'de espor merkezi işleten Cengiz Selçuk ise, salonlarının 2 milyon dolarlık bir yatırımla kurulduğunu söylüyor. Selçuk, eski oyun kültürü ile espor algısının çok farklı olduğunu dile getiriyor.
18 bin kadar üyeleri olduğunu belirten Selçuk, “Kesinlikle bir yaş aralığı veremem. Mühendisler de var, üniversite öğrencileri de...” diyor. Bazı ebeveynlerin çocuklarını dışarıda kontrolsüz bir ortama bırakmak istemediklerinden ötürü onları kendilerine emanet ettiğini söyleyen Selçuk sözlerini şöyle sürdürüyor:
“İnsanlar oyun oynamaya geliyor. Buraya gelip gece-gündüz oyun oynayanları da istemiyoruz. Rekabetçi oyun oynayıp, iyi oyuncuların yanında olmayı arzulayanların gelmesini, gelenlerin de burada bir kültürün parçasını olmasını istiyoruz.”
Bazen sadece genç kadınların geldiğine vurgu yapan Selçuk, “Kadın oyuncular, hayata daha açıklar, bütün hayatlarını oyunlara vakfetmeden de iyi bir espor oyuncusu olabileceklerini biliyorlar” ifadelerine yer veriyor.
TERLİKLE BİLE GİRMEK YASAK
Müşteri profilini dikkatle seçtiklerine dikkat çeken Selçuk, uygunsuz davrananların girişini yasakladıklarını vurguluyor. Selçuk, “Buraya terlikle bile girmek yasak. Kıyafet kurallarımız var” demekte.
Kadıköy'de oyun salonu işleten Atakan Selmo ise, genelde 15-25 yaş arası gençlerin geldiğinin altını çiziyor. Selmo, “Yetkililer bize her ay denetime geliyor. Ebeveynler Kadıköy'e gezmeye geliyor, çocuklarını burada bize bırakıp gezmeye gidiyorlar” diyor.
Filtreler sayesinde çocukların yasaklı bahis sitelerine ya da yaşlarına uygun olmayan sitelere girmelerinin önüne geçildiğini aktaran Selmo sözlerine şöyle devam ediyor.
“Dün bir öğretmen okuldan sonra sınıftan 8 öğrencisiyle birlikte geldi, iki saat oyun oynadılar.”
Kaynak: Web Özel