Ayna, ayna söyle bana! Ben sen miyim aslımda?

Bilgiye erişimin kolaylaşması ve tüketim hızımızın artması ile birlikte ezbere bilgiyle donatıldığımız bir dönemde yaşıyoruz. Yaşamın her alanında, her an karşımıza çıkan hap bilgiler yeterince anlaşılıp, içselleştirilemediğinde ise bize faydadan çok zarar getirebiliyor.

"İnsan insanın aynasıdır" cümlesi de bu çerçeveye dahil edilebilecek cümlelerden biri. Bu cümleyi iyice anlamadan kabul etmek kendimize karşı acımasız olmanın kapısını aralayabilir. Karşılaştığımız her kişide gördüğümüz tüm özelliklerin bizde de olduğunu düşünüp kendimizi sorgulamaya, yargılamaya başlayabiliriz.

"BAZI İNSANLAR LUNAPARKLARDAKİ SİHİRLİ AYNALARA BENZER"

Aynaların yüzeylerine çarpan ışık gibi, karşılaştığımız insanların da bize içimizdeki duygu ve düşünceleri yansıttığı gerçektir. Hepimiz birbirimize aynayız, ancak her aynanın düz olmadığını da hatırlamak gerek. Bazı insanlar lunaparklardaki sihirli aynalara benzer. Bu aynalar, bizi olduğumuzdan farklı gösterebilir. Daha kısa, daha kilolu, daha çirkin, daha üzgün… Eğer kim olduğumuzu biliyorsak ve bir sihirli ayna bizi olduğumuzdan farklı gösteriyorsa, gördüğümüzü yargılamaz, sorgulamaz, değiştirmeye çalışmaz sadece bakıp yolumuza devam ederiz. Bakıp geçmek yerine gördüğümüzden rahatsız olup, yansımayla savaşmaya çalışıyorsak bu gördüğümüzün doğru olabileceğine dair içsel şüphelere sahip olmamızdan kaynaklanır.

Bu noktada atmamız gereken ilk adım, içimizdeki rahatsızlığı ve takıntıları kabul etmektir. Karşımızdaki insanın kaba olması her zaman bizim de kaba olduğumuz anlamına gelmez. Ancak; kaba olduğunu kabul edip yolumuza devam edemiyor oluşumuzun bizde bir karşılığının olduğu, kabalığın bizde bir duyguyu, deneyimi tetiklediği ve buraya bakmamız gerektiği anlamına gelebilir.

KARŞILAŞTIĞINIZ TÜM AYNALARLA BARIŞIN!

Dolayısıyla düz, çukur ya da tümsek ayrımı olmadan baktığımız her ayna değil ancak karşısında durmayı seçtiğimiz tüm aynalar bizi yansıtır. Tüm aynalardaki yansımalarıyla barışabilen insan; yargıdan uzaklaşmış, kendini olumlu ya da olumsuz adlandırdığı bütün özellikleriyle kabul etmiş ve kendini koşulsuz sevme yolculuğuna adım atmış olacaktır.

Unutmayalım ki, her birimiz kendi içsel yolculuğumuzun parlayan ışığıyız ve aynalarla barışık olmanın yolu bize yansıttıkları ışığı kabul edip, koşulsuz sevebilmekten geçer.