Antik Mısır'da mumyalanmak neden önemliydi? Bedeni bu karışımlarla koruyorlardı...

Milattan önce 3000'li yıllardan itibaren neredeyse 3 bin yıl boyunca hüküm süren Eski Mısır Uygarlığı'nda mumyalamaya çok önem verilirdi. Antik Mısır'ın dini inancına göre ölülerin bedenlerinde öbür dünyada tekrar dirileceklerine inanırlardı. O yüzden Eski Mısır'da ölen kişilerin bedenleri mumyalanırdı. Bir çeşit tahnit işlemi olan mumyalama, bedenin çürümeden kalmasını sağlıyor, üstelik bedeni çeşitli mantarlara, kötü kokulara ve bakterilere karşı da koruyordu. Mumyalama için hangi maddelerin kullanıldığına dair bilgiler bugüne kadar kısıtlı idi ama bilim insanlarının yaptığı son araştırmalar bu maddelerin bazılarını gün yüzüne çıkardı. 

MUMYALAMA NASIL YAPILIRDI? 

Özel kancalı aletler yardımıyla burundan ve karnın sol tarafına açılan kesikten iç organlar çıkarılırdı. Çıkarılan iç organlar özel çömleklere konur ve mumya ile birlikte gömülürdü. Vücudun nemini kurutmak için özel bir tuz ile kaplanan beden daha sonra özel hazırlanmış karışımlar ile kaplanır ve vücut sargılanırdı.

Mumyalama işlemi bittiğinde mumya yağlı tabut veya taş lahit ile gömülürdü. Eski Mısırlılar mumyalamada o kadar başarılıydılar ki 2 hatta 3 bin yıl önce mumyalanmış bedenler hemen hemen formunu koruyarak günümüze kadar ulaştı. Mumyalama işlemi 70 gün sürerdi. Ve pahalı bir işlem olması nedeniyle genellikle firavunlara, kraliyet ailesi üyelerine, devlet görevlilerine ve soylu kişilere uygulanırdı. Ancak yapılan bazı kazılar sonucu sıradan insanlara da uygulandığı ortaya çıktı.

BULUNAN KAPLAR MUMYALAMAYA IŞIK TUTTU

Bilim insanları mumyalama işleminde kullanılan malzemelerin hangileri olduğunu yakın zamana kadar tam olarak bilmiyorlardı. Araştırmacılar, daha önce Mısır metinlerinden ölüleri mumyalamak için kullanılan maddelerin adlarını öğrenmiş olsalar da yakın zamana kadar tam olarak hangi bileşiklerin ve malzemelerin kullanıldığını yalnızca tahmin edebiliyorlardı. Şimdi, Mısır'ın Saqqara bölgesindeki eski bir mezarlıkta 2016 yılında keşfedilen bir alandan çıkarılan çömleklerdeki kalıntıların moleküler analizi, mumyalamada kullanılan bazı maddeleri gün yüzüne çıkardı.

M.Ö. 7. ve 6. yüzyıllarda kullanılan yeraltı mumyalama atölyesinden toplam 121 kap çıkarıldı. Almanya ve Mısır'daki bilim insanları 31 kaptaki organik kalıntılar incelediler. Bu kapların bir diğer özelliği içinde hangi maddenin bulunduğuna dair detaylı etiketlere sahip olmasıydı.

Tespit edilen malzemeler arasında ardıç, selvi ve sedir gibi ağaçlardan çıkarılan bitkisel yağların yanı sıra Antep fıstığı ağaçları, hayvansal yağlar, balmumu ve reçine yer alıyor. Arkeologlar ayrıca farklı vücut kısımlarını korumak için hangi maddelerin kullanıldığını da belirleyebildiler. Örneğin fıstık reçinesi ve Hint yağı sadece kafa için kullanılıyordu.

Münih'teki Ludwig Maximilian Üniversitesi'nden Prof. Dr. Philipp Stockhammer, Eski Mısır Uygarlığı hakkında, "Onlar, bakterileri bile bilmeden, cildi muhtemelen en iyi şekilde korumak için cilde hangi maddeleri sürmeleri gerektiğini biliyorlardı" diyor.

SANILANDAN ÇOK DAHA UZAK BÖLGELERLE TİCARET YAPILIYORDU

Üstelik bu keşif başka bir bulgunun da ortaya çıkarılmasına vesile oldu. Bulunan maddelerin bazıları Mısır'da yoktu. Hatta bu ürünleri getirmek için oldukça uzak yerler ile ticaret yapmaları gerekti. Bazıları Akdeniz'in çeşitli bölgelerinden getirtilirken, dammar sakızı ve elemi reçinesinin Afrika ve Asya'daki yağmur ormanlarında yetişen ağaçlardan üretilip getirtilmesi gerekiyordu. Bilim insanları Mısırlıların Akdeniz ve çevresinden daha uzak bölgeler ile de ticaret yaptıklarını ortaya çıkardı.

Araştırmacılar, bunun uzun mesafeli bir mal alışverişini ortaya çıkardığını söyledi. Ancak bu maddelerin tam özelliklerini ve neden bu kadar uzaklardan tedarik edildiğini anlamak için daha fazla çalışma yapılması gerekiyor.

Mısır'ın başkenti Kahire'deki Amerikan Üniversitesi'nde Egyptology profesörü olan Salima Ikram, "Bu reçineler, uzun mesafeli ticaret ağları için yeni kanıtlar sağlıyor ve Mısırlıların bu reçineleri nasıl ve ne zaman öğrendikleri sorusunu gündeme getiriyor" diyor. 

Kaynaklar: Wall Street Journal, CNN, Smithsonian Museum 

Kaynak: Web Özel