Anadolu'da ilk şirket 15 kilo altınla kurulmuş
Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran arkeolojik bulgu ve belgelerin gün ışığına çıkarıldığı ve 'Anadolu tarihinin başladığı yer' olarak bilinen Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri'nde bulunan tabletler, özellikle dönemin ticari hayatı hakkında bilgiler veriyor.
Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum Ören Yeri'nde Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu başkanlığındaki kazı çalışmaları Kültür ve Turizm Bakanlığı öncülüğünde ve Kayseri Büyükşehir Belediyesi'nin destekleriyle devam ederken, elde edilen bulgular tarihe ışık tutuyor. 6 bin yıllık köklü geçmişi olan Kültepe Kaniş-Karum Ören Yeri'nde kazı çalışmaları 75 yıldır aralıksız devam ederken, Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; bu güne dek 20 binden fazla çivi yazılı tabletlerin bulunduğunu ifade etti.
Tabletlerin çoğunun ticari amaçlı olduğunu ve o dönem bütün faaliyetlerin kayıt altına alındığını aktaran Prof. Dr. Kulakoğlu, "Kültepe'de milattan önce 2 bin, günümüzden 4 bin yıl öncesine ait evlerde, evlerdeki arşivler içerisinde 20 binden fazla çivi yazılı tablet bulundu. Bu tabletlerin büyük bir kısmı okundu, en azından içeriği hakkında bilgi sahibiyiz. Kültepe'de tabletlerin bu kadar çok bulunmasının sebebi aslında ticaret. Yani para ile ilgili yapılan her işlem kayıt altına alınmış. Asur'dan çıkan kervanın yolda harcadığından başlayarak buraya gelişi, buradan başka şehirlere gidişi sırasında harcanan her şey yazılı olarak günümüze kadar ulaşmış. Ayrıca burada olan insanların birbirleriyle olan alacak verecek ilişkisi de kayıt altına alınmış ve şahitler huzurunda bunlar tutulmuş. Burası çok hareketli bir şehir, günümüzden 4 bin yıl öncesinde metropolitan bir şehir. Yaklaşık 30 bin ile 50 bin arasında insanın yaşadığı bir yer burası. Gayet doğal olarak da çok farklı konular bir araya geliyor. Bu işler arasında önemli olan ticareti aktivitelerin de iyi bir şekilde belgelenmesi ve belgelendikten sonra esas olarak bizim en çok dikkatimizi çeken hususlardan bir tanesi" dedi.
Kulakoğlu, "Bu işlemler sırasında kuruşuna kadar hesap tutacak şekilde maddi işlemler kaydedilmiş. Para etmeyen hiçbir işlem kaydedilmemiş. Buradaki belgelerin yüzde 99'u para ile ilgili. Tabi ki bu parayla ilgili konuların içeriğindeki bazı hallerde sosyal hayatı da öğreniyoruz. Evlilik kontratlarından, boşanmadan, mirastan, noterlik belgelerine kadar her şey var. Bunlar arasında ilginç olanlardan bir tanesi şirketlerin kurulmasıyla ilgili. Malum burası ticaret şehri. Ticaret yapılacak ve bu işi de usulüne göre yapacaklar, kayıt altına alınması gerekiyor. Gördüğümüz tabletler içindeki şirketlerin kurulmasına ilişkin çok ilginç bilgiler var. Kayseri Müzesi'nde sergilenen bir tablette; yaklaşık olarak 15 kilo altın ile kurulmuş bir şirketten bahsediyor. 12 kişi bir araya geliyor, herkes farklı farklı oranlarda altın vererek şirketin ortağı haline geliyor. Bu şirket sermayesini Amur İştar isimli tüccar 12 sene boyunca işletecek. Kârın 3'te 1'i alıkonulacak, 3'te 1'i paylaşılacak şeklinde yürüyecek prosedür burada tayin edilmiş. Burada günü dolmadan şirket sermayesine koyduğu payı geri almak istediğiniz zaman 1 kilo altın yerine size yaklaşık 4 kilo gümüş verilecek. Aslında sermayeni günü gelmeden çekersen zarar etmiş oluyorsun. Yani 12 yıl gibi uzun bir süre sermayenin yerinde kalması garanti altına alınıyor. Bütün bu tabletteki konunun tamamı en sonunda 'şahitler huzurunda' şeklinde mühür basılarak imzalanıyor. Burada çıkan tabletler milattan önce 1950'li yıllardan sonraki dönemlere tarihlenen tabletler. Anadolu'da yazının ilk başladığı dönemdir. Doğal olarak da Anadolu'daki ilk şirketin beyan edilmesi, bir anlamda şirket senedidir. Anadolu'da ilk defa burada karşımıza çıkıyor" diye konuştu.