Robot mu, değil mi? Nasıl anlayacağız?
Yapay zeka artık resim çizmekten yazı yazmaya kadar pek çok işi yapmaya başladı. Peki önümüze gelen bir yazı-çizi işinin robotlar tarafından üretilip üretilmediğini nasıl anlayacağız? Bazıları buna kafa yoruyor...
2022 kuşkusuz yapay zekanın yılı oldu. Yapay zekanın son kullanıcıların erişimine yaratıcı biçimlerde sunulması ile birlikte herkes kendi ‘portresini’ bir robota yaptırdı. ChatGPT gibi uygulamalar ise, işi bir adım öteye taşıdı ve ödevlerden, makalelere kadar pek çok şeyin yapay zekaya yazdırılabildiğini ortaya çıkardı. ChatGPT özellikle öğretmenler için Wikipedia’dan sonraki yeni tehlike.
Şu an pek çok insan önüne gelen herhangi bir yaratıcı işin yapay zeka ürünü olup olmadığını merak ediyor. ChatGPT, Dall-E 2 motoru ismi verilen bir yapay zeka sistemi kullanıyor. Bu sistem aynı zamanda, insan yapımı yaratıcı ürünlerin ortaya konmasında da kullanılıyor.
ABD’de New Yok eyaleti eğitim birimi, okullardan bu uygulamaya erişimi yasakladı. 22 yaşındaki Princeton Üniversitesi öğrencisi Edward Tian ise GPTZero ismini verdiği uygulamayı geliştirdi. Bu uygulamaya bir metin yapıştırıldığı zaman, sistem size metnin yapay zekaya mı yoksa bir insana mı ait olduğunu söylüyor. Uygulama kendi yapay zekası ile insanların kurduğu cümlelerdeki uyumsuzluğu fark ediyor.
Yapay zeka daha belli başlı kalıpları kullanarak cümleler tasarlıyor. Yine de bir insanın ikisini birbirinden ayırması çok zor. Yani bu uygulamada da yapay zeka, yapay zekayı yeniyor.
'İNSAN YAZIMININ BİR KALİTESİ VAR'
Edward Tian uygulamayı neden yazdığını, “İnsan yazımının bir kalitesi var, çok güzel ve saf bir kalite bu, bir makine buna karışmamalı” sözleriyle açıklıyor. Hugging Face isimli başka bir uygulama ise 50 kelimeye kadar bir metnin ne kadarının orijinal ne kadarının yapay zeka olduğunu anlayabiliyor. Yukarıda bahsedilen iki uygulamanın da yapay zekanın taklit gücüne erişebilmesi için sürekli olarak güncellenmesi gerekiyor.
Hugging Face’in üst düzey yetkilisi Irene Solaiman insan gözüne güveniyor. Solaiman’a göre, yazı ile içli dışlı olan birisi cümle tekrarlarından ve benzer kalıpların sık kullanılmasından bir metnin robot tarafından yazıldığını anlayabilir.
Bugün internetin en tehlikeli dezenformasyon araçları arasında gösterilen deepfake videolar için de uzmanlar kişilerin dudaklarına odaklanılması gerektiğini, bir deepfake videonun buradan anlaşılabileceğini söylüyor.
Yapay zeka tespit yarışına dünya çip devi Intel de katıldı. Intel geçen aylarda çıkardığı uygulaması FakeCathcer ile videodaki kişinin kan akışı ve farklı biyolojik süreçlerini ele alarak videonun deepfake olup olmadığını anlamaya çalışıyor. Doktor İlke Demir, Intel’de kıdemli araştırmacı olarak çalışıyor. Demir, yapay zeka ilerledikçe onun tespiti için de birden fazla algoritmaya ihtiyaç duyulduğunu söylüyor. Demir, “Böylelikle sonuç daha güvenilir olacaktır. Tek bir algoritma ile mücadele ettiğimizi söyleyemeyiz” değerlendirmesinde bulunuyor.
NVIDIA FOTOĞRAFLARI
Yapay zekanın insan yüzünü nasıl taklit edebildiği, 2018 yılında ekran kartı üreticisi Nvdia’nın basına verdiği insan fotoğrafları ile ortaya çıktı. Bu fotoğraflardan hareketle bilim insanları yapay zekanın açıklarını da sıraladı. Öncelikle eğer bir fotoğraftaki kişi mücevher taşıyorsa, o mücevherlerin simetrik olup olmadığına dikkat etmek gerekiyor. Örneğin kişinin bir kulağında küpe var ve diğerinde yoksa bu bir işaret olabilir.
Dişler de son derece önemli. İnci gibi dizilmiş dişlerde sorun olmayabilir ancak bazen algoritmalar dişleri fazlaca çarpık hale getirebiliyor. Bazen de kıyafetlere yeterince özen gösterilmemiş oluyor. Atlet giyen bir kişi oluşturuluyor ancak atletin sol tarafı askılı iken sağ tarafının açık olduğu görülüyor. Tabii bu bahsedilen unsurlar sadece çok dikkatli gözlerin anlayabileceği şeyler. Onun dışında yapay zeka kendini yeniliyor, geliştiriyor ve onu avlamaya çalışan araçlardan da aynı performansı bekliyor.
Kaynaklar: Wall Street Journal, Quartz, Nvidia, Haberglobal.com.tr
Kaynak: Web Özel