Yazık oldu...

Bence Stefan Kuntz milli oyuncuların maçlarını izlememiş. Çünkü eğer izleseydi Hakan Çalhanoğlu'nun bir savaşçı değil sanatçı olduğunu görürdü. Orkun'un top kazanmaktan çok kazanılmış topu kullanma konusundaki yeteneklerini görürdü. Berkan'ın baskı altında inanılmaz hatalar yaptığını ama, rakibe pres konusunda fark yarattığını tespit ederdi. Cengiz'in, Kerem'in ve Burak'ın final pasları alamayınca etkisiz kaldıklarını görürdü. Merkez orta sahadan destek alamayınca bizim defans bloğunda adam ve alan paylaşımının karma karışık olduğunu tespit ederdi. Bence izlememiş. Ama eğer izleyip de anlamamışsa bu daha vahim bir durum.

Dragao Stadı'nda karşılaştığımız Portekiz beki de görüp görebileceğimiz en kötü Portekiz'di. Yüksek baskı altında oyuna çıkarken korkunç hatalar yapan, oyunun ilerleyen döneminde fiziksel olarak zaafları ortaya çıkan, özellikle savunmada büyük boşluklar veren bir takımdı rakibimiz. Peki böyle bir takım karşısına Hakan-Orkun merkez orta sahası ile çıkmak hangi düşüncenin ürünüdür?

Trabzonspor sert orta sahasını kullanarak ön alanda skor zenginliğine ulaştı ve şampiyonluğa yürüyor. Galatasaray, Barcelona karşısında agresif bir orta alanla Camp Nou'da gol yemedi. Tüm bu örnekler durukken bu kadar yumuşak bir merkez orta saha ile Portekiz gibi top hakimiyeti yüksek bir takım karşısına nasıl çıkılır?

İlk yarı zaten bizim için yok hükmündeydi. İkinci yarının başlarında da yine hücumda birbirimize uzak, savunmada rakibe uzak kaldık. Sonra biraz daha yakın oynayan, "yemeyelim" yerine "biz de atalım" havasına bürünen bir milli takım sahneye çıktı. Bu görüntünün oluşmasında rakibin ilk yarıyı 2-0 önde tamamlamış olmasının ve zaman ilerledikçe fizik kalitesinin düşmeye başlamasının da etkisi vardı.

ŞUURSUZCA HÜCUM...

Rakip alanda daha kalabalık, yakın ve basit oynayan milliler golü de buldu. Sonra bir de penaltı şansımız oldu. Ama kullanamadık ve takım yakaladığı sinerjiyi o anda tamamen kaybetti. Şuursuzca hücum ettiğimiz dakikalarda yediğimiz üçüncü gol ise zaten kaçınılmaz oldu.

Maç sonunda Kuntz'un açıklamaları maçta gördüğümüz tablodan daha çok içimizi kararttı. Maçın devre arasında oyuncularına Alman teknik adam, "Kazanacağımıza inanıyor musunuz?" diye sormuş… Onlar da, "Evet inanıyoruz" demişler. Kuntz da, "Çıkın gösterin o zaman! demiş… Kuntz maçı bu detay üzerinden anlatmaya çalıştı ve çok iyi oynadığımızı söyledi. Eğer gerçekten bu maçtan teknik ekibin çıkarımı sadece böyleyse fazlasıyla endişelenmeliyiz.

Oysa Portekiz'i elesek karşımızda Konya'da İtalya değil Kuzey Makedonya olacaktı. Bir Dünya Kupası üzerimizdeki ölü toprağını atmak ve yeni hedeflerle bir heyecan yakalamamız için çok önemli bir fırsattı. Olabilirdi de… Yazık oldu.

Kaynak: Web Özel