Tuz

Shakespeare'in 1605'te yazdığı ünlü oyunu Kral Lear'ın konusu ilginçtir. Kral üç kızını çağırır, "Beni ne kadar seviyorsunuz?" diye sorar. Büyük kız, "Dünyalar kadar" der. Ortanca kız ellerini iki yana açabildiği kadar açıp, "kucak kadar" der. En küçük ise, "Tuz kadar" der. Kral küçük kızın cevabına çok sinirlenir ve kızını celladın öldürmesini emreder. Cellat küçük kıza kıyamaz, kız kaçar ve bir başka ülkenin prensiyle evlenip babasını yemeğe davet eder. Yemekler tuzsuzdur. Kral sinirlenir, "Sizin ülkede tuz yok mu, hiç tadı yok yemeklerin, çok kötü ve anlamsız" der. Kız ortaya çıkıp, "Baba ben seni tuz kadar seviyorum. Çünkü tuzsuz yemek tatsız hayat gibi" der. Kral o zaman anlar.

Süper Ligin 9. haftası geride kaldı. Lider Adana Demirspor'la her şeyi aynı olan Beşiktaş alfabetik sıralama gereği 2. sırada. Adana değil de Gaziantepspor'la yarışsaydı, lider diyecektik. İki takım da 9 maçta 5 galibiyet, 3 beraberlik 1 mağlubiyetle 18 puanda ve zirvedeler. İki takım da 17 gol atıp 10 gol yemişler. Ama Beşiktaş taraftarları mutsuz ve teknik direktör Ismael'in gönderilmesi gündemden düşmüyor.

Trabzonspor son 5 maçını kazanan Kasımpaşa ile berabere kalmasa geçen yıl olduğu gibi 9. haftada liderlik koltuğuna oturacaktı. Ama taraftarlar maç sonunda takıma sert tepki gösterdi. Düşünün ki geçen yıl takımı şampiyon yapan Abdullah Avcı bile tartışılıyor. Galatasaray haftayı bay geçti ama durum çok farklı değil.

Bu durumda teknik adamlar ve yönetimler puan tablosunu gösterip, "Neden tepki veriyorsunuz?" diye soruyorlar. Taraftarın durumu belli aslında. Kralın 'tuz' hikayesi gibi. Yemek tamam ama tuzu yok... Sofraya tuz gelirse sorun kalmaz.

AKSİYON FİLMİ

Aksiyon filmlerinin vaz geçilmez son sahnesi... Filmin kahramanı rakibiyle ölümüne bir dövüşe başlar. Hani polislerin bir türlü yetişemediği o son anlar... Kahraman önce rakibinden güzel bir dayak yer. Sonra bir şekilde acı bir kuvvet gelir ve son bir hamleyle rakibini döver... Ve mutlu son. Yani o dayağı yemese olmaz.

Fenerbahçe taraftarları aksiyon filmlerine bayılıyor. Buna eminim. Yoksa Fatih Karagümrük gibi sadece bir galibiyeti olan ve bu maça kadar toplam 9 gol atabilmiş bir takımın Kadıköy'de Fenerbahçe'ye 4 gol atması taraftarın kabul edebileceği bir şey olamaz. Ama o son golün tılsımı işte... "Maç gitti, her şey bitti" derken uzatmalarda gelen o gol filmin kahramanının son sahnedeki son yumruğu gibi... Fenerbahçe taraftarını dipten alıp zirveye çıkardı. Fenerbahçeliler de bunu çok seviyor. Tatlı sert Sprinter usta Jesus da Ninja Kaplumbağları'nın her kavgayı kazanmasını sağlıyor. Film gibi yani.

PATİ

Bizim bir kedimiz var, adı Pati. Pati insanlara karşı sevgi doludur ama kendi alanında kedi ya da köpek görünce inanılmaz saldırgan olur. Özellikle de bizim evde bahçeye bakan cam duvarın ardında çok cesurdur. Çünkü bilir ki arada kalın bir cam duvar bulunuyor. Geçenlerde o camın ardından bir dobermana bile çılgınlar gibi kafa tuttuğunu görünce çok güldüm. Çünkü ne zaman dışarı çıkarsam özellikle köpekleri görünce eve nasıl kaçacağını şaşırıyor. Ama camın arkasında adeta bir kaplan kesiliyor.

Trabzonspor – Kasımpaşa maçını izlerken bir pozisyonda Trabzonspor’lu Bakasetas kontra atağa kalkan rakibini Yugoslav Faulü yaparak düşürdü ve sarı kart gördü. Buraya kadar her şey normal. Sonra Kasımpaşalı oyuncular Bakasetas’ın sarı kartını kırmızıya çevirmek için başladılar ona sataşmaya… Bir ara işi iyice abartıp kavga çıkacakmış gibi bir noktaya taşıdılar.

Futbolcular bunu Türkiye’de hep yaparlar. Çünkü sahada kavga çıkmayacağını, gerçekten tekme tokat kavga ederlerse kariyerlerinin büyük zarar göreceğini, birilerinin araya gireceğini bilirler. Bu yüzden ucuz kabadayılıklara başvurup sanki çok korkusuzmuş gibi rakiplerinin üzerine falan yürürler. Unutulmaz Yeşilçam filmi Yeşil Vadi’deki “Küçük Enişte” gibi… Buna da süslü bir tanım yapılmıştır: “İsyankar Futbolcu”

Kaybetmeye, skora isyan eden kahraman! Halbuki maç bitince herkes soyunma odası koridorunda süt dökmüş kedi oluverir. Tribündeki taraftarlar da bu yalanı her seferinde yer.

Kasımpaşalı futbolcuların özellikle de işi abartan Sadık’ın yaptıklarını görünce aklıma bizim Pati geldi. Panter Pati! Sadık… Puyol Sadık! Yapma Sadık… İlahi Pati sen beni güldürdün, Allah da seni güldürsün.