Şenol Güneş: "Maradona'ya sahip çıkanlar Arda Turan'a da çıkmalıydı"
A Milli Takım teknik direktörü Şenol Güneş, "Oyuncuya sahip çıktığını düşünenler gerçekten oyuncuya sahip mi çıkıyor yoksa bu yolla kendisini mi öne çıkarıyor? Öyle olsaydı Maradona'ya sahip çıkan insanlar Arda Turan'a da sahip çıkardı." şeklinde konuştu.
A Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş, katıldığı bir televizyon programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Şenol Güneş'in açıklamaları şu şekilde:
"MAÇ SAYISININ FAZLA OLMASINDAN RAHATSIZ DEĞİLİM"
"Kuralar çekildi. Aşının da gelmesiyle Mart'tan sonra biraz daha normale dönmesini bekliyorum futbol ortamının. Umarım Avrupa Şampiyonası'nı iyi geçiririz. Pandemiyi bütün ülkeler merkeze aldı. Maçlar yoğun, ligler yoğun. Avrupa'da maçlar var. Bizim müsabakalarımız Mart'ta başlayacak. Dünya Kupası elemelerine hazırlanacağız. Mart'ta Dünya Kupası elemesi, Haziran'da Avrupa şampiyonası oynayacağız. Sonradan Eylül ve Kasım'da yeniden Dünya Kupası elemelerine döneceğiz. Tutkuluyuz, coşkuluyuz, sevimliyiz. Kağıt üzerinde kolay ve zor rakiplerimiz olabilir ama her maça kazanmak için çıkmak istiyoruz. Ben maçın fazla olmasından rahatsız değilim ama pandeminin gölgesinde bu daha da fazla tedirgin ediyor. Sadece seyahat değil, sadece kamp değil, sadece otel değil. Çünkü her değiştiğiniz yere adapte olmanız gerekiyor."
"DİKKATLİ OLMAK GEREKİYOR"
"Tabii olağanüstü bir durum oldu. Türkiye'de Mart ayında başladı, 11 Mart olabilir. O günden bugüne kadar hala aynı kaygıyla, aynı mutsuzluk içerisinde yaşıyoruz. Sadece ben değil bütün Türkiye, bütün dünya bunu yaşıyor. Belirsizlikler devam ediyor. Bu belirsizliklere alışmaya çalışıyoruz. İlk başlangıcında futbol maçlarının oynatılıp oynatılmaması döneminden daha sonra oynatılmaması dönemine geçtik neredeyse. Bir süre maçları bitirdikten sonra ne olacağı kararsızlığı içerisinde yeniden maçlar başladı. Ama uzun bir ara verildi. Futbolda ben oyunculuğumdan beri hatırlıyorum daha sonra antrenörlük dönemime de baktığımda ligler genelde en fazla 1, 1.5 ay ara verilirken burada ondan çok daha fazla bir süre futboldan uzak kalındı ki yaşamı futbol olan futbolcuların fizik olarak da zihin olarak da dağınık bir dönem geçirdiğini yeniden başladığı zaman da huzur ortamının olmadığı bir dönem geçiriyoruz. Dikkatli olmak gerekiyor. Verilen ve söylenen sözlere dikkat ederek hayatın devam etmesi gerekiyor"
İSTİFA ETMEYİ DÜŞÜNDÜ MÜ?
"Ben aşılıyım bu konuda. Maç kaybedildiğinde ben eleştirilirim. Oyuncuya sahip çıktığını düşünenler gerçekten oyuncuya sahip mi çıkıyor yoksa bu yolla kendisini mi öne çıkarıyor? Öyle olsaydı Maradona'ya sahip çıkan insanlar Arda Turan'a da sahip çıkardı. Maradona ve Pele büyük futbolcular. Ama Arda da büyük. Marka değeri var. Gençken futbolu okuyamıyordum. Sonra üniversite okudum öğrendim. Sonra saçı bozuk dediler, sonra oyunu bilmiyor dediler. Şimdi de parası çok diyorlar. Ben bunların hepsine alışkınım."
"MİKROP, VİRÜSLER DEĞİŞİYOR"
"Her gün aşı... Mikrop devamlı değişiyor, virüsler değişiyor. O virüslere karşı yeni aşılar bulacaksınız. Benim bir sorunum yok. Sorun, benim yönettiğim oyuncular sorun yaşamasınlar. Çünkü onlar ne olduğunu, ne olacağını, ne düşündüğümüzü biliyorlar. Benim hayalim şu; Türk Milli Takımı'nın oyuncularıyla, ülkesiyle en üst seviyede olmasıdır."
"TÜRKİYE GEÇMİŞ YILLARA GÖRE DAHA İYİ"
"2-3 tane başlık söyleyeyim. Birincisi Türkiye 2000'li yıllardan, 1980'li yıllardan çok daha iyi durumda. İyi oyuncularımız, iyi antrenörlerimiz var. Kulüp yapılarımızın değişmesi lazım. Bugünkü koşullara uygun değişimler olması gerekiyor, o ayrı bir konu. A Milli Takım'ın şu anda yapacağı şey, önünde başarılı olmayacak bir turnuvası var bu grubun. Yani kendileri için hedef seçecek çok büyük bir turnuva var. Hayatlarında miras olarak bırakılacak değerler var. Bu Avrupa Şampiyonası'nda oynanacak oyun -oyun çok önemli- ve Dünya Kupası'na katılım. Biz bunu yapacak güçte olduğumuzu düşünüyoruz. Biz bunun için yola çıktık. Bunu yapacağız, birlikte başaracağız. Eleştiride, birlikte olduğu için ben saygıyla karşılıyorum ama kötü niyete de duvar koymak istiyorum. Benim için değil, Milli Takım antrenörü için... Bana asla bir şey yapamazsınız ama Milli Takım antrenörüne yaparsanız ona izin vermem."
"GİDECEK Mİ KALACAK MI BİLMİYORUZ"
"Bu kavramlar hep sonuçlarla, duygularla konuşuluyor. Bakın Löw 14 senedir Almanya'nın başında. Bunu milli takım için demiyorum sadece burası daha az diğerlerine nazaran; kulüplerde yılda bir, ayda bir, üç ayda bir, 30 günde bir, günde bir değişiklik oluyor. Bunlar hep konuşuluyor, spekülasyon oluyor. Trabzonspor'a Abdullah Avcı geldi, Beşiktaş'a Sergen geldi. Bir ay sonra gidecek mi, kalacak mı bilmiyoruz. Bu nasıl bir şeydir? Kalacaksa nasıl kalacak? Bu sefer oradan bir tartışma... Bunu menajerler de yapıyor biraz. İsimleri örnek olsun diye söyledim."
"BEŞİKTAŞ İLE İSMİMİN ANILMASI NORMAL"
"Beşiktaş'la ismimin anılması normal ama gündeme gelmesi doğru değil. Çünkü Beşiktaş'ta görevimi yaptım, çok mutluyum. Bu Trabzonspor için de geçerli. Ben Trabzonspor'un kendisiyim diye kendimi görüyorum. Ama çizgimiz var, doğrularımız var. Asla işin içine karışamam. Ben mesafemi biliyorum. Dolayısıyla adımın geçmesini doğru bulmuyorum orada veya başka bir kulüpte. Ben burada görevimi yapıyorum. Burada görev yaparken oranın konuşulması gereksiz bir gündem bence. Aynı şekilde benim buradan ayrılma durumum da doğru değil. Ben bunu hep kullandım bir kez daha söyleyeyim; bir antrenör bir yerde çalışırken başka bir yerde isminin geçmesinde kendisinin de dahli varsa bu doğru değildir. Yanlış buluyorum, bunlar yapılıyor bizde."
Hürriyet