Mbappe, Paris'te para için mi kaldı? 'Herkesin atladığı o detay...'
Fransız yıldız Mbappé'nin rekor bir ücretle Real Madrid'i reddedip Paris Saint-Germain'de kalması, "Avrupa liglerindeki Amerikanizasyon" tartışmasını alevlendirdi. Mbappe'nin PSG'de para için kaldığı görüşleri mevcut. Ancak sorularımızı yanıtlayan spor yorumcuları diğer sebeplere de dikkat çekiyor.
Fransız devi Paris Saint-Germain'in (PSG) yıldızlarından Kylian Mbappe'nin Real Madrid'in astronomik teklifini geri çevirerek PSG ile 3 yıllık bir kontrata imza atması birçok soru işareti ve tartışmanın da fitilini ateşledi.
23 yaşındaki yıldız oyuncu PSG'yle imzaladığı yeni sözleşme kapsamında 150 milyon euro imza parası alacak ve 3 yıl için toplamda 150 milyon euro da net maaş kazanacak. Bu sözleşme Mbappe'yi futbol tarihinin en çok para kazanan oyuncusu yapıyor.
Kimi çevreler "Mbappe Real Madrid'i, yani futbolun en büyük kulübünü reddetti" diyerek bu olayı romantik futbol anlayışı için bir kilometre taşı olarak lanse ediyor. Hatta kulübün Mbappe'nin kararını açıklaması ve PSG'de kaldığını ilan eden kontratı imzalaması için stadyumda bir etkinlik düzenlenmesi de bu görüşü savunanları daha da heyecanlandırdı.
Dans les coulisses de la journée de @KMbappe au Parc des Princes 🏟️🤩#𝐊𝐲𝐥𝐢𝐚𝐧𝐂𝐞𝐬𝐭𝐏𝐚𝐫𝐢𝐬 🔴🔵 pic.twitter.com/zdgRt9sAbg
— Paris Saint-Germain (@PSG_inside) May 23, 2022
Kimine göre ise bu durum futbolun tabutuna çakılan son çivi oldu. The Atlantic yazarı Tom McTague için Mbappe'nin bu hamlesini futbolun artık bir spor değil bir endüstri kolu olduğunun açıkça kanıtı şeklinde yorumluyor*. McTague'ye göre evet, Mbappe şampiyonlar şampiyonu Real Madrid'i reddetti ancak bunu "Los Galacticos" karteline karşı gelmek için yapmadı. Bunu daha çok para için yaptı. Bir anlamda futbolun hiyerarşisine karşı geldi.
Spor yorumcusu Emre Özcan ise Mbappe'nin sadece para için bu tercihi yaptığı görüşüne katılmıyor. Özcan'a göre 'Parayı tercih etti' yorumu abartı bir yorum. Özcan PSG hakkında "Tamam Real Madrid kadar başarılı değil ancak yine de Şampiyonlar Ligi'nin favorilerinden biri" diyor.
Bilinen futbol düzeninde futbolcular başarı gösterince daha büyük takımlar tarafından daha büyük ücretlere transfer edilirler... McTague, son yıllarda örneklerine rastlasak da, eskiden PSG gibi Avrupa sahnesinde Real Madrid kadar başarılı olmayan bir kulübü daha büyük paraya tercih etmenin pek alışıla geldik bir olay olmadığını öne sürüyor (Ne yazık ki McTague Maradona, Neymar gibi dev örnekleri atlamış).
Yazara göre bu daha çok NBA gibi ABD'deki liglerde görülen bir durum. Avrupa takımları, NBA takımları gibi şehir değiştirmiyor. Bulundukları şehirle koparılamaz bağları var. Bu yüzden Avrupa liglerinde ekseriyetle belli bir hiyerarşiye uyuluyor.
'BİR NBA'LEŞME VAR AMA...'
Spor yorumcusu Mehmet Demirkol ise "Ben Avrupa ligindeki Amerikanizasyon'u ilk söyleyenlerden biriyim. Bir NBA'leşme var. Ama bu sadece Mbappe'nin PSG'ye gitmesi ile olan bir şey değil bunun başını zaten Real Madrid çekiyor" diyor. Mbappe olayında birçok alt başlık olduğunu söyleyen Demirkol "Mbappe'yi kalması için Macron ve Katar fonu bizzat aradı" diyerek olayın siyasi boyutunu da gözler önüne seriyor.
Mbappe'nin PSG'de kalmasına dair Özcan ise "Para en büyük faktör değil. Burada Mbappé'yi bu hiyerarşiyi yıkıp başarılı kulüp yerine parayı seçti diye suçlayanlar var. Ama herkes şunu atlıyor; bu çocuk Fransız ve ailesi, arkadaşları hep Fransa'da. Takımda soyunma odası liderliği verileceği de açık. Parayı değil hayatı seçiyor. Hatta Macron'un devreye girdiği bile söyleniyor" ve sözlerini "Bu ilk defa yaşanmıyor daha önce Neymar örneği yaşandı" şeklinde tamamlıyor.
HER ŞEY ABRAMOVİÇ'LE BAŞLADI...
Bununla birlikte McTague, yazısında her şeyin Roman Abramoviç'in 2003'te Chelsea'yi satın alması ile başladığını ifade ediyor ve ardından Manchester City'nin Birleşik Arap Emirlikleri devlet fonu, PSG'nin Katarlılar, Newcastle United'ın ise Suudi sermayesi tarafından satın alınmasını da futbolun endüstriyelleşmesinde önemli adımlar olarak niteliyor.
McTague gerektiğinde İngiltere milli marşını yuhalayacak kadar politik duruşa sahip bir taraftar grubu olan Liverpool'un, tıpkı rakipleri Manchester United ve Chelsea gibi Amerikan sermayeleri tarafından satın alındığını aktarıyor.
*The Atlantic (The Ugly Truth About the Beautiful Game), Haber Global
Kaynak: Web Özel