Farkın adı: Zajc-Crespo

Fenerbahçe bir açıldı pir açıldı. Öyle bir ritim yakaladı ki içerde-dışarda oyunu domine ederek, rakipleri adeta ezerek maçlarını kazanıyor. Hem fiziksel üstünlük kuruyor Fenerbahçe hem de pozisyon ve oyun üstünlüğü. Bu futbolu görünce de eminim ki taraftarlar üzülüyor, “Daha önce nerelerdeydiniz?” diyor içinden. Görünen o ki bir sürpriz olmazsa Fenerbahçe ligi ikinci sırada tamamlayarak Şampiyonlar Ligi ön eleme biletini cebine koyacak.

İsmail Kartal’ın hakkını teslim etmek lazım geldiğini daha önce de belirtmiştik ama yine belirtelim. Elindeki malzemeyi doğru analiz etti, doğru kadro planlaması ve kafasında kurduğu 11’le yola devam etti. Oyuncular da hocasına inandı ve bunun meyvelerine toplamaya başladı.

FARK YARATAN UYUM

Serdar Aziz’in kazanılması, dün yine sağ bekte muhteşem oynayan Osayi’nin performansı, Rossi’nin kendini bulması hep artılar. Takımın oyun liderliğini ısrarla İrfan Can’a veren Kartal bunun da artısını dün yine gördü. Ama Fenerbahçe için fark yaratan nokta Crespo ve Zajc ikilisinin uyumu. Crespo durmak nedir bilmiyor. Her topu kapıyor, rakibi bunaltıyor. Zajc’ın teknik kapasitesi ve koşu kalitesi de Mert Hakan ve İrfan Can’ı rahatlatıyor, onların performansını iki basamak yukarı çekiyor. Dün de öyle oldu. Üstelik Zajc, Rossi ve İrfan Can iyi futbollarını golle de süslediler. Fenerbahçe’nin tek sorunu var o da üst düzey, teknik kapasitesi ve oyun görüşü yüksek bir forvetinin olmayışı. Bu takımın minimum forvet katkısıyla böyle büyük bir performans göstermesi de ayrı bir başarı.

YÜZLER GÜLÜYOR

Fenerbahçe’de yüzler gülüyor. Oynayan, sonradan oyuna giren herkes rolünü kabullenmiş durumda. O yüzden herkes ne yapacağını sıranın ne zaman kendisine geleceğini biliyor. Oyuna sonradan giren de 11’dekiler kadar fark yaratıyor. İşte Arda Güler de dün girdi ve gözlerin pasını sildi. Gözlerimizin önünde bir yıldız doğuyor. Nazar değmesin.

Fenerbahçe, Kayserispor'u 4 golle geçtiSpor

Fenerbahçe dünkü futboluyla derbinin ağır favorisi olduğunu da göstermiş oldu.

İster istemez şimdi herkesin aklında bir soru var. Sezon sonuna kadar bu şekilde gidilirse İsmail Kartal’la yeni sezona devam edilmeli mi? Takımı artık tanıyor, oyuncular ona güveniyor ve bu da sonuçlara yansıyor. Bu takımın birkaç takviye ile önümüzdeki sezonun en büyük favorisi olacağı aşikar.

Ama şunu da unutmamak lazım. İsmail Kartal yarışın içindeki bir takım almadı. İddiasız, kısmen rahat bir ortamda kendini takımın başında buldu. Kendisinden bir beklenti yoktu o kendisine verilen şansı çok iyi kullandı. Baskıyı ne kadar kaldıracağını bilemiyoruz. İşte o yüzden de yeni sezon için bazı riskler de taşıyor. Yıldız isimleri yönetme konusunda bazı sorunlar da yaşadığı ortada. Bu yüzden kredisi kalmayan bir yönetimin ben dünya çapında bir hoca ile yola devam edeceğini düşünüyorum.

Kaynak: Web Özel