Dağ fare doğurdu

Süper Lig’in en çok gol atan ve en çok pozisyona giren iki takımından haliyle beklenti yüksekti. Ancak ortaya konan futbol muhtemelen iki tarafı da memnun etmedi. Oyun ve pozisyon anlamında iki takım da vasatı aşamadı, derbi heyecanı beklentilerin altında kaldı.

Jorge Jesus, üçlü savunmadan derbide de taviz vermedi, sakatlığını atlatan Serdar’ı Henrique ve Szalai ile sahaya sürdü. Derbinin ön plana çıkan oyuncuları da savunmacılar oldu. İki takımın da defans hattı kaya gibi sağlam durdu. Buna kontrollü oyun da eklenince, futbol kalitesi düştü.

Henrique, ligin en çok hava topu kazanan forveti Weghorst’a karşı duvar oldu. Weghorst 11 hava topunun sadece 1’ini kazanabildi. Buna karşın Henrique 7’de 6 gibi bir oran yakaladı. Golleri kadar asistleriyle de ön plana çıkan Weghorst gibi bir golcü böylesine etkisiz kalınca, Beşiktaş da hücumda sıradan hale geldi.

Serdar’ın dönüşüyle ilk kez birlikte oynayan bu üçlü çizgi defansı çok iyi yaptı, Beşiktaş’ı sadece ilk yarıda 6 kez ofsayta düşürdü. Beşiktaş’ın iki stoperi Saiss ve Tayyip Talha da aynı şekilde Fenerbahçe forvetlerine karşı ciddi bir üstünlük sağlayınca maçta gol sesi çıkmadı.

Oyunun kontrolü ilk yarıda genel olarak Fenerbahçe’nin elindeydi. Beklentiler maçların sonlarında oyundan düşen Beşiktaş’ın kırılacağı, tam tersine bu dakikalarda geniş kadrosunu iyi kullanan Fenerbahçe’nin oyunu koparacağı yönündeydi ancak bu kez tersi oldu. Jesus’un hamleleri takımı ateşleyemedi, İsmael’in değişiklikleri ise Beşiktaş’ı hareketlendirdi.

Ghezzal’in oyuna girişi Beşiktaş adına fark yarattı. Maç eksiği olmasına rağmen duran toplardaki ve kilit paslardaki kalitesini gösterdi Ghezzal. Son 10 dakikada daha etkili olmaya başlayan ve Fenerbahçe’yi zorlayan bir Beşiktaş vardı.

İrfan Can forvet arkasında etkisiz kaldı, Pedro da oyunda kaldığı sürece varlık gösteremedi. Valencia’nın bir şeyler yapma çabası da sonuç vermedi. Crespo’nun yerine Mert Hakan değil de İsmail Yüksek tercihi daha sağlıklı olabilirdi. Fenerbahçe’nin fark yaratan hızlı ve dikine oyunu dünkü derbide yoktu. Böyle olunca ikinci ve üçüncü bölgedeki kopukluk da ciddi şekilde sahaya yansıdı.

Rossi 89’da değil de daha erken oyuna girse ve Emre Mor hamlesi gelse, kontrolsüz ataklar yapan Beşiktaş savunması açıklar verebilir, maçın sonlarında ibre de Fenerbahçe’ye dönebilirdi ama olmadı.
Sonuçta iki takımın da kaybetmek istemediği bir derbi beraberlikle sonuçlandı. Galatasaray’ın puan kaybettiği, Başakşehir ve Trabzon’un kazandığı bir haftada derbinin berabere bitmesi rakipleri de sevindirdi.

Kaynak: Web Özel