Gol sevinci ne anlama geliyor, Real Madrid'deki hedefi ne? Arda Güler'den Fenerbahçe itirafı

HABER MERKEZİ
Gol sevinci ne anlama geliyor, Real Madrid'deki hedefi ne? Arda Güler'den Fenerbahçe itirafı

İspanyol devi Real Madrid'de forma giyen Arda Güler Kafa Sports'a verdiği röportajıyla gündem yaratacak açıklamalarda bulundu. "Ali Koç ile kırgınlığım yok" diyen Arda Güler, Gol sevincinin ne anlama geldiğini ve Real Madrid'deki hedefini açıkladı.

İspanyol devi Real Madrid'de forma giyen Arda Güler Kafa Sports'a röportaj verdi. Güler Ali Koç ile ilişkisi Real Madrid'in kendisine olan transfer vaadi ve gol sevincinin ne anlama geldiğini dair çok özel açıklamalarda bulundu. 

İşte Arda Güler'in röportajı... 

- Real Madrid'li Arda olmak nasıl bir şey?

Çok güzel bir şey abi sen böyle söylerken bile benim hala tüylerim diken diken oluyor. Burası
dünyanın en büyük kulübü, çocukluktan beri en büyük hayalim de Real Madrid'e oynamaktı. Çok mutluyum.

- Futbola ilk başladığında nasıl bir hayal kuruyordum kendini Real Madrid'de mi görüyordun? Her jenerasyonun takımı ayrıdır, Real Madrid her dönemin en büyükleri arasında yer aldı. Her dönemin en büyük oyuncuları orada oldu ama senin çocukluğundaki Real Madrid'de mesela senin yıldızların kimlerdi?

Küçüklüğümden beri hayalini kuruyordum abi. Çok uzak geliyordu, televizyondan bazen
izleyebiliyoruz bazen izleyemiyoruz. Ben o yüzden daha çok Fenerbahçe maçlarını, Türkiye ligi maçlarını izliyordum. Alex'i çok izleme fırsatı bulmuştum. İnşallah Alex gibi olurum falan filan diyordum yani küçüklüğümde öyle hayallerim vardı.

- Nasıl bir duygu Real Madrid'de oynamak?

Valdebebas'ı ilk kez gördüm. Türkiye'de hayal edebildiğimiz antrenman tesislerinin çok ötesinde. Hatta bizim ekiple şakalaşıyorduk. Türkiye'deki bütün spor kulüplerin altyapı tesislerini toplasam bir tane Valdebas anca bulursun. 10, 12 tane antrenman
sahası var.

-Antrenman yaptığınız saha Türkiye'deki birçok stadyumdan daha büyük. Burada oynamak nasıl bir duygu?

İnanılmaz yıldızlar var. Geçerken Modric'i görüyorsun, sola dönüyorsun Vinicius Junior. Burada oyuncuların konfor alanını yükseltmeye çalışıyorlar. Oynadığımız zeminler kullandığımız tesisler üzerinde çok çalışıyorlar. Tüm personeller tüm kulüp yetkilileri oyuncu daha nasıl mutlu olur bunları düşünüyorlar. Ben de burada olduğum için kendimi çok rahat ve konforlu hissediyorum

- Biraz sürecin başına dönelim mi? Real Madrid'in ilk seninle ilgilenmeye başladığı süreci ben
gazeteci olarak çok yakından takip ediyordum dünyada sana transfer teklifi yapmayan kulüp yoktu herhalde. Paris'ten tut Bayern'e Barça'dan tut efendime söyleyeyim İtalyan kulüplerine kadar bütün dünyadaki kulüplerin istediği oyuncular listesinde vardın. O süreci bir anlatsana o transfere ilk başlangıç, Real Madrid'in sana teklifinin gelişi, ilk teklifi geldiğinde hissettiklerin?

Biz Milli takım kampındaydık. Galler maçımız da vardı Galler maçından sonra ben tatile çıkmıştım. O zaman Milli Takım Kampı neredeydi... Samsun'daydı. Maç çok güzel geçmişti. Ben de ondan sonra ufak bir tatile çıktım ve geleceğimi düşünmeye başlamıştım. Ondan öncesinde her şeyle babam ilgileniyordu ben sadece Fenerbahçe'de yaşayabileceğimiz şampiyonluğa odaklanmıştı ve Ziraat Türkiye Kupası finalimiz vardı o yüzden sadece saha içinde kalmaya çalışıyordum. Ama tatile çıktığımda artık bir yer seçmem gerekiyordu babam aradığında Real
Madrid istiyor dediğinde çok heyecanlanmıştım çok mutlu olmuştum. Biraz da benim için erken
olmuştu bu, o yüzden çok heyecanlanmıştım.

- Real Madrid'i seçmeye iten en önemli şey neydi?

Birçok çocuğun hayali Real Madrid'de oynamaktır Bu tabii ki hayalimizin bir parçası ve bana sundukları projede uzun zamanlı bir projeydi. Zaten Real Madrid'le masaya oturduğumuz anda her şey bitti. Yani ben onları YouTube'da izliyordum şimdi onlarla beraber idman yapıyorum onlarla pas alışverişi yapıyorum. Real Madrid de bana Modric'in veliahtı olacağım söylendi. Ben de bundan çok etkilendim Çünkü inanılmaz bir oyuncu. Hala çok iyi. Bu projeyi duyduğum an bitti her şey. Yani Kroos ve Modric'ten mentörlük alıyorsun. Hep yardımcı oluyorlar ben de karakterim dolayısıyla böyle herkesten ufak tefek ne alabiliyorsam almaya çalışan bir çocuğum. Onlara da sürekli çok soru soruyorum. Şunu nasıl yapıyorsun, sen bunu nasıl yapıyorsun Öğrenebildiğim kadar çok şey öğrenmeye çalışıyorum.

- Modric ve Kroos ile ilk tanışma anın nasıldı?

Heyecanlanmıştım. Biraz enteresan bir andı. Soyunma odasına gittiğimde onlar da vardı. Test için gelmişlerdi. Çok heyecan vericiydi.

-İlk o an ne söyledin, onlar ne söyledi?

Nice to meet you falan abi o kadar.

- Bütün bu transfer döneminde bir sürü seni kulüp istedi. Opsiyonların arasında bir sene daha Fenerbahçe'de kalmak da vardı. Sen nasıl verdin kararını?

Az önce de söylediğim gibi ben sadece futbola odaklıyım. Karar vermem için aslında çok uzun bir zaman yoktu. Real Madrid ismini duyduğumuz an zaten karar verdik. Onların anlattığı planla beraber kararım Real Madrid'e gitmekti. Fenerbahçe'de bir sene daha kalabilirdim ama ben Fenerbahçeli bir Türk gencinin Avrupa'da, özellikle de Real Madrid'de neler yapabileceğini
göstermek istedim. İnşallah da göstermeye devam edeceğim.

-Transferinle ilgili birçok şey konuşuldu. Fenerbahçe daha çok para kazanabilirdi Arda transferinden dendi mesela. Böyle bir ihtimal var mıydı?

Abi benim serbest kalma bedelim vardı 17,5 milyon euro. Aslında 17,5 milyon euro ödeyen bir
takım beni direkt alabiliyordu ama ben ve ailem Fenerbahçe daha fazla para kazansın diye son ana kadar Real Madrid'de görüşmelere devam ettik. Kulübün en fazla kazanabileceği senaryo oldu.

- O süreçle ilgili herhangi bir kırgınlığın var mı Arda?

Kırgınlığım yok abi aile içinde kırgınlık olmaz. Belki onlar bana kırıldılar, işte kalsaydın keşke ama az önce de söylediğim gibi böyle bir teklif geldiği zaman denemek istedim.

- Sayın Başkan Ali Koç'un seninle ilgili bir basın toplantısındaki sözlerini hatırlıyorum. Arda Real Madrid'e gitmek istedi Fenerbahçe'de kalmak istemedi dedi. Ali Koç'a karşı herhangi bir
kırgınlığın var mı ya da sayın başkanın sana karşı bir kırgınlığı var mı?

Hiç yok abi. İlk gol attığımda da ilk arayanlardan biri oldu. Sakatlandığım zor zamanlar geçirdiğim dönemlerde de sürekli konuşuyorduk ki başkanla bizim aramızda şöyle özel bir durum daha var. Benim annem bir iki sene önce ameliyat olmuştu, o çok yardımcı oldu ameliyat
döneminde. O yüzden bizim ailemiz açısından Ali Koç çok özel bir isim.

-Fenerbahçe birçok giden oyuncuya veda videoları yayınladı. Sen onların arasında dünyanın en büyük kulüplerinden bir tanesine giden ve en gözbebeği olan isimlerden bir tanesisin. Senle ilgili böyle bir video yayınlanmadı buna dair böyle içinde bir burukluk, gidiş şekliyle ilgili içinde kalan bir uhte var mı?

İçimde uhte var tabii ki abi. Çünkü çok hızlı gelişti her şey. Samandıra'ya gidemedim. Görmek istediğim abilerimi arkadaşlarım personelleri göremedim. O yüzden Video için de çok zaman yoktu. Tabii ki daha güzel olabilirdi her şey ama kırgınlık yok abi.

-Arda bu transfer meselesiyle ilgili Twitter'da en çok okuduğum şey babanın senin transferinden komisyon aldığı haberleri. Baban gerçekten senin transferinden komisyon istedi mi alıyor mu?

Abi böyle bir şey mümkün değil. Belki insanlar bilmiyor ama ben Fenerbahçe'den Real Madrid'e transfer olduğum için insanlar bu süreçlerin nasıl yürüdüğünü nasıl profesyonelce yürütüldüğünü bilmiyor. Böyle bir şey mümkün değil ki az önce de söylediğim gibi babam ben ailem bizim yakınımızdaki herkes Fenerbahçe ne kadar kazanabilir o kadar kazansın diye son
ana kadar uğraş verdik. Böyle bir şey mümkün değil yani.

-Türkiye'de genelde Fenerbahçe Beşiktaş ve Galatasaray'lı oyuncular bu camialara mal oldukları andan itibaren diğer camialar tarafından böyle bir mesafe konuyor. Ben bunun kırıldığını görüyorum hiçbir zaman Fenerbahçeli olduğunu inkar etmedin. Biz hep seni Fenerbahçeli Arda olarak bildik ama herkesin çok sevdiği Fenerbahçeli oldun, sen bunu nasıl başardın ?

Abi benim hiç böyle bir beklentim yoktu. Çünkü dediğin gibi Ben Fenerbahçeliyim ve sadece Fenerbahçeliyim ama rakip takım taraftarlarının Türk halkının bana destek olması buralara gelebilmemin en büyük etkenlerinden biri. Çünkü o desteği aldığım zaman gerçekten bir şeyleri başarabileceğime inanmıştım Çünkü herkes çok seviyordu beni Allah razı olsun onlardan
ben de onların sevgisini inşallah boşa çıkarmayacağım.

- Mesela sen gol attığında Türkiye'de hayat durdu, taraftarlıktan ziyade hepimiz galiba Türk
bayrağı görüyoruz senin göğsünde oynarken ve o bizi çok motive ediyor, gururlandırıyor...

Kesinlikle beni de çok motive ediyor abi çünkü buradaki tek Türk oyuncuyum ve tüm Türk halkının bana destek olması beni hem çok mutlu ediyor hem buradaki gücümü de artırıyor Yani ben de onlarla birlikte var oluyorum. Sonuçta onlar üzüldüğünde ben de üzülmüş
oluyorum onlar benimle sevindiğinde ben daha da çok seviniyorum. Çok güzel bir his.

- Seni böyle çok etkileyen seni çok motive eden belki duygulandıran bir an var mı?

Keşke gitmeseydin diyenler, ağlayarak videolar çekenleri bazen görüyorum onlar duygulandırıyor tabii ki ama destek olanları gördüğüm zaman da kendimi çok mutlu hissediyordum

- Madrid'in seni karşılamasını konuşalım. Rekor kıran bir transfer paylaşımı ve müthiş bir karşılama ne hissettin o an?

Benim de ilk transferim olduğu için inanılmaz hissettim. Uçaktan indiğim andan itibaren bana çok büyük destek oldular. Türk halkının da desteğiyle inanılmaz bir etkileşim oldu. Real Madrid finansal gücü sebebiyle dünyadaki her oyuncuyu alabilecek bir kulüp. Beni seçtikleri için ben de çok mutluyum. Kendimi çok özel hissediyorum.

- Buradaki futbolla oradaki futbolu karşılaştır desem en büyük fark ne sence?

Bence tempo. Topun sahada kaldığı süre. Türkiye'deki maçlarda top sahada ne kadar çok kalırsa insanlar o kadar koşar ve tempo artar.

- Buraya geldiğinde kendinde bireysel olarak geliştirmen gerektiğini gördüğün en önemli alan hangisiydi?

Adaptasyondu. Çünkü en önemli şey adaptasyon. Sosyal hayata da adapte olmam gerekiyordu Tabii ki saha içi ayrı bir şey ama İspanyolcayı da geliştirmem gerekiyor bence en önemli şey sosyal alanda daha çok gelişmem gerekiyor.

- Senin İngilizcen vardı...

İspanyolların pek İngilizceyle arası iyi değil gördüğüm kadarıyla. Bir gün Madrid'in en güzel kahvaltı edilebiliecek mekanlarından birine girdik. Herhalde turistler geliyordur dedim. Ancak İngilizce konuşan kimse yoktu, zar zor kahvaltı ettik. Yani anlaşmak çok zordu.

- Tesislerde İspanyolca mı konuşuluyor? İspanyolca meselesini nasıl çözdün?

Herkes İspanyolca konuşuyor. İdmanlarda çok zorlanıyordum. Hoca İspanyolca anlatıyor, tüm ekip İspanyolca konuşuyor, tercüman yok. İlk zamanlar çok zor ama aslında böyle olması
benim İspanyolca öğrenmeme daha büyük etken oldu. Daha hızlı öğrenebilirim bu şekilde.

- Şu an ne seviyede İspanyolcan?

Şu an birçok şeyi anlayabiliyorum abi ama konuşmakta çok zorlanıyorum. Dersler devam ediyor. Önümüzdeki zamanlarda daha da geliştireceğim.

- Gün içinde İspanyolca dersine ne kadar zaman ayırıyorsun?

Haftada iki gün bir saat ders alıyorum abi.

- Arda burada olup da Türkiye'de olmayan yanlış yapılan ya da eksik yapılan sence ne var?

Burada her oyuncuyla özel ilgileniyorlar. Benim gelişimimde de bu çok büyük rol oynuyor.
Ben burada idmanlarda dünyanın en iyi oyuncularına karşı oynuyorum. Tabii ki bu da benim gelişimde çok büyük katkı sağlıyor.

- Seni fiziksel olarak bayağı bir farklı gördüm yani Türkiye'de seni uğurlarken görüntülerdeki Arda ile bu Arda arasında fiziksel olarak ciddi bir fark var.

Sakatlandığım süreç biraz uzun olduğu için daha fazla spora gitme şansı buldum. Tabii ki her zaman fiziğimi daha çok geliştirmem gerekiyor. Bugüne kadar yaptığım gibi bugünden sonra da fiziğimi daha çok geliştirmem gerekiyor. Buradaki tempo da biraz bana çok yardımcı oldu. İlk geldiğim süreçte biraz adaptasyon problemleri şanssızlık sebebiyle sakatlıklar oldu ama ondan
sonra alıştığım zaman buradaki idman kalitesi çok yüksek olduğu için fiziksel gelişimime çok katkıda bulunuyor ki aslında Türkiye'de de ben çok çalışıyordum. Oradaki bir sürü emeği olan insan da var benim üzerimde. Ben hep iyi eğitmenlerle karşılaştım onlara da teşekkür ederim.

-Fiziksel olarak Avrupa'da oynanan futbolla Türkiye'de oynanan futbol arasında dağlar kadar fark var. Yani bir oyuncunun sadece yeteneği, mental olarak bakış açısı değil fiziksel olarak da kendini çok üst düzey bir atlet haline getirmesi lazım Avrupa'da rekabetçi futbol oynaması
açısından sen buraya ilk geldiğinde böyle bir eksiklik hissettin mi ki çok normal?

Abi ben 18 yaşında geldim buraya buradaki oyuncular inanılmaz atlet oyuncular seviye olarak inanılmaz üst seviye oyuncular. O yüzden adaptasyon sorunu yaşadım bunu da normal olarak karşılıyorum. Ondan sonra daha da fazla çalışmaya başladım. Tabii ki inanılmaz büyük bir farklılık var. Çünkü top ne kadar oyunda kalırsa futbolcular o kadar koşmak o kadar ikili mücadeleye girmek zorunda kalıyor. Tempo arttıkça dayanıklılığınızı o kadar geliştirmemiz gerekiyor. Top sahada kaldığı zaman herkes daha çok gelişebiliyor. Temasa girmeden top gelmeden önce daha fazla hızlı düşünebilirim Yani aslında fiziğime önem verdiğim kadar aslında ne kadar ikili mücadeleye girmem gerektiğini de bazen düşünüyorum. Çünkü benim mevkimdeki oyunculara sürekli baskı geliyor ve her baskıda ikili mücadeleye giremem. Daha hızlı düşünüp tek paslarla oynayarak zekamı da geliştirebilirim.

- Sakatlığın sadece seni değil Türkiye'de hepimizi çok endişelendidrdi. Herkesi çok gergin bir bekleyişe iten bir süreçti. O sakatlık sürecinde uzun süre oynayamadın, ameliyat kararı alındı. Bildiğim kadarıyla ameliyat oldun ve tekrar bir rehabilitasyon sürecine girdin. Bunun devamında da şeyi merak ediyorum Türkiye'de yeterince iyi idman yapılmıyor mu, yani bu seviyeye
gelince zorlanıyor mu oyuncular?

Abi Türkiye'de yeterince İdman yapılmıyor demeyeyim. Türkiye seviyesine göre idman
yapıyoruz. Buradaki seviye başka olduğu için ben de Türkiye'den geldiğim için tabii ki çok zorlandım. Sakatlıklara da sebep oldu: Burada dürüst konuşmam gerekiyor. Ameliyat oldum. O yüzden tempoya uyumda ilk zamanlar çok zorlandım. Aslında devre arasında bazı transferler oldu ülkeden yurt dışına onlarda da sakatlık problemleri oldu ki bunlar çok normal başka ülkeye gidiyorsunuz başka bir oyun başka bir felsefe bunlara adapte olurken bazen bazı futbolcular zorluklar çekebiliyor. Durum böyleydi.

- Madrid'in seni kiralayacağı açıklamaları da yapıldı.Senin ağzından da duymak istiyorum bu süreç ile ilgili neler yaşadın, neler konuşuldu, neler düşündün, sana verilen süreyi yeterli buluyor musun?

Her oyuncu tabii ki 90 dakikanın her dakikasında oyunda kalmak ister ama bu kulübün felsefesinde bazı şeyler var. Bazı genç oyuncuları biraz hazırlıyorlar. Ben de tabii ki oynamadığım zamanlar üzülüyorum ama oynamak için her gün elimden gelenin
daha fazlasını yapıyorum. Hocamızla çok konuştuk ben gelmeden önce. Endişelerimi söyledim, oynayabilir miyim buraya gelirsem gibi. O her zaman bana planlarını anlattı. Bu da benim geliş sebeplerimden biri. Çünkü gerçekçi planlar sundu bana. Ne kadar hazır olursam o kadar oynayabileceğimi söyledi. Daha bir süre önce yine konuştuk oynayıp oynamamla ilgili sürekli benle iletişim halinde olduğu için bana idmanlarda ne kadar iyi olduğunu görüyorum diyor. Çünkü çok ciddi çok çalışıyorum idmanlarda hocaya da göstermek istiyorum daha fazla oynamak için çok normal. O da beni daha iyi gördüğünü söyledi. Önceye göre daha
çok şans bulacağımı da söylüyor ligin sonuna doğru. Ben de ona inanıyorum.

-Şu kaleciyi çalımladığın golünü bir anlatsana bize

Çok şükür abi ya çok zamandır bekliyordum çünkü gol attığımda birkaç saniyeliğine durdu her şey benim için. Böyle çok şaşkındım aslında yani çok beklediğim çok istediğim çok uzun zamandır istediğim bir şeydi . Sorumluluk almayı çok seven bir oyuncuyum, risk almaktan kaçmayan bir oyuncuyum.Gerek pozisyonum özelinde gerek de oyuncu özelliklerim sebebiyle risk almayı sorumluluk almayı çok seviyorum ve sahada bulunduğum her anın hakkını vermeye çalışıyorum. O anların hepsinden keyif almak istiyorum çünkü bu yaşadığım anlar attığım gol kaçırdığım goller sahada olduğum her an benim çocukluk hayallerim. Onları yaşıyorum aslında. Onlardan keyif almak istiyorum. O golü sen anlatıyor olsan nasıl anlatırdınanlat abi, ben
anlatamam nasıl anlatacağımı bilmiyorum.

- Şimdi olsa yine kaleciye çalım atar mıydın?

Yine atardım abi ya bilmiyorum atardım yani çünkü kendimi daha konforlu hissederdim çünkü açığı kapatıyordu. Ben de kaleciyi geçip vurmak istedim. Tabii ki riskli bir an, kaçıracağımı hissettim, çok şükür güzel bir vuruş oldu.

- Real Madrid'deki ilk golünü attın ve bir gol sevinci yaptın o gol sevincinin ne demek
olduğunu herkes çok merak ediyor. Herhalde senin daha önceden planladığın bir anlamı olan bir şey bildiğim kadarıyla. Anlatsana bize o gol sevinci ne diyor?

Önceden planladığım bir şeydi gol sevincim benim tevekküle dayanıyor. Ben her şeyin Allah'tan geldiğine inanıyorum. Benim kötü gördüğüm bazı sakatlıklar olabilir ama ben çok
çalışmaya devam ettiğim sürece her şeyin inşallah çok iyi olacağına inanıyorum her şeyi en doğru şekilde yapmaya çalışıyorum. Her gün çok çalışıyorum. Gerisini de Allah'a bırakıyorum o gol sevincinin anlamı da bu.

- Soyunma odasında neler oldu neler konuşuldu?

Herkes tebrik etti. Çünkü benim ne kadar zor bir süreçten geçtiğimi herkes gördü ve o süreçte bu takımın bir parçası olabilmek için ilk golümü atabilmek için ne kadar çok çalıştığımı da herkes gördü

- Osasuna maçında direkten dönen toptan sonrasını anlatsana bana? Bir saniye sonra Arda Güler'in kafasında ne oldu?

Ben şok oldum abi ya şok geçirdim yani gol olmasını bekliyordum çünkü kaleci öndeydi. Hatta oyuna girerken de hocamız dedi ki 'Bu kaleci önde oynuyor görürsen vur, ben de topu aldım kaleci öndeydi vurdum direkten dönünce... Anlatırken bile üzülüyorum abi. Şok oldum yani çok üzüldüm.

- Vigo maçında golü attığında 40 yıllık Real Madrid gol atmış gibi bütün takım, kendileri gol atmışçasına bir sevindi. Rüdiger geldi, oradan bütün takım inanılmaz bir ortak bir kutlamaya çevirdi senin golünü. Bu çok kısa bir sürede ulaşılmış inanılmaz güzel bir takımdaşlık. Bu duyguyu nasıl sağladın bilmiyorum. Ben hiç böyle bir şey beklemiyordum. Yanılmıyorsam o an kamera Vinicius'u gösterdi. Oradan Arda diye bağırıyordu sana

Ben hala şok içindeydim gol sevincimde neler olduğunu tam anlamadım ama ben de videoları izleyince gerçekten beni çok sevdiklerini gördüm.

- Takımda en yakın arkadaşların kimler?

Herkesle aram çok iyi. Senin de söylediğin gibi abi çünkü çok iyi bir takımdaşlık aile ortamı var ama ben Brahim Diaz, Valverde, Courtois ve Alaba ile daha çok zaman geçiriyorum. Biraz Türkçe öğretmeye de çalışıyorum, çok komikler.

- Yanılıyor muyum ama golünde Rüdiger sana sevgi dolu baktı...

Rüdiger de öyle. O da yardımcı olmaya çalışıyor. Aslında kim gol atarsa atsın herkesin sırtına kafasına vuruyor, çılgın biraz.

- Avrupa Şampiyonası konuşalım, bizim milli takıma ne oldu ya son maçta?

Sorma abi ya yol kazası diyelim. Avrupa şampiyonasında böyle bir şey olmayacak inşallah daha
hazırlıklı olacağız oraya ben çok inanıyorum takımıma hocaya herkese. Çünkü çok iyi bir jenerasyon var. Orada da çok iyi bir arkadaşlık grubu var. Ben inanıyorum elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza. Türk halkına çok güzel başarıları tekrardan izleteceğimize inanıyorum. Çok iyi rakiplerimiz var. Portekiz belki de şampiyonanın favorilerinden biri ama ben de az önce
de söylediğim gibi takıma jenerasyonumuza kendi oyuncu kalitemize hepsine çok inanıyorum Bence biz elimizden geleni yapıp gidebileceğimiz yere kadar gideceğiz son maçtaki yediğimiz 6 gol hepimiz açısından da çok hayal kırıklığı oldu çünkü çok iyi giden bir milli takım vardı.

- Türkiye'deki futbol iklimi mi etkiledi nedir sizleri anlayamadım?

Biraz abi aslında ilk devre oyun ortadaydı biraz şanssız gol yedik. Biraz oyundan koptuk rakip de gerçekten çok iyi oynadı inşallah böyle bir şey bir daha olmayacak.

- Semih Kenan Can, Can var mı emin değilim siz U17'den takım arkadaşsınız değil mi?

Bizim U17 milli takımda Can da var. U17 milli takımda beraber kamplar yapıyorduk oyunlar
oynuyorduk hepimizin hayaliydi milli takımda oynamak şimdi hepimiz oradayız onlar da kendi kulüpleriyle çok başarılı işler yapıyorlar inşallah onların da yolu açık olur. Çok güzel bir jenerasyon bizi bekliyor.

- Milli takımdaki motivasyon nasıl şu anda. O son maçtaki hepimizi üzen skora rağmen oyuncu grubu olarak sizlerin Avrupa şampiyonasına olan konsantrasyonunuz nasıl?

Bence konsantrasyonumuzu iyi. Belki biraz rehavete kapılmış olabiliriz ama kaptanımız da çok iyi bir kaptan Hakan abi bizle sürekli konuşuyor daha iyi motive olabilmemiz için. Çünkü çok tecrübeli. Biz de onun sözünü dinliyoruz hocamızın sözünü dinliyoruz Bence her şey bizim için çok güzel olacak Avrupa şampiyonasına dair.

- Nasıl bir hayalin var, nasıl bir turnuva bekliyorsun ?

Ben sürekli Milli takımla ilgili ne kadar çok başarı elde edebilirsek ona ulaşabileceğimize inanıyorum çünkü çok iyi bir jenerasyonumuz var. İyi bir hocamız var ve oradaki grupta çok iyi bir aile ortamı oluşturduk ve biz kaliteli oyuncularız. Bence halkımız bize inanmalı, biz de onlara inşallah çok güzel bir turnuva izlettirebiliriz. Çünkü hepimiz mutlu olmayı çok istiyoruz. İnşallah
önceden yaşanan başarıların benzerlerini tekrarlayabiliriz.

- Siz aranızda Konuşuyor musunuz, yani o U17 ekibi işte Kenanlar Can, Semih. Semih de şimdi milli takıma dahil oldu olamadı tam ama olacak diye düşünüyoruz. Aranızda ne konuşuyorsunuz mesela son A Milli Takım kampında ilk kez beraberdiniz.

Hepimizin hayali olan yerde bir anda hep beraber olduk. İnşallah çok katkıda
bulunmaya çalışacağız.

- Arda Türkiye Ligini takip ediyor musun?

Takip ediyorum abi.

- Türk futbolunda Yaşanan bu son 6 ay yani sensiz yaşanan senin yokluğunda yaşanan 6 ayı nasıl değerlendiriyorsun?

Tabii ki üzücü Çünkü bizim halkımız bizim ülkemiz daha güzel şeyleri hak ediyor ki orada kötü olaylar olduğu zaman burada benimle de dalga geçiyorlar. Tabii ki takılıyorlar ama az
önce söylediğim gibi Türk halkı daha çok mutlu olmayı hak ediyor. Maçları izlemeye çalışıyorum büntün Fenerbahçe maçlarını da izliyorum. Bence orada her şey daha da iyi gidebilir.

-Türkiye liginde en beğendiğin futbolcu kim sana kaçak bir soru sorayım aradan...

Ferdi abiyi çok beğeniyorum. Ferdi bu sene bütün Avrupa futbolunun takibinde inanılmaz talipleri var. İnşallah onun için de gönlüne göre olur her şey çünkü çok karakterli biri çok da çalışıyor. İnşallah tüm başarılar onunla olur.

-Türkiye'de en çok neyi özledin?

Yemekleri özledim Abi burada da yemekler güzel ama Türkiye yemekleri başka. Orası başka. Millet abi vatan orası. Türkiye'deki anne yemeğiyle aynı olmuyor.

- İzin zamanları gidip geliyorsun galiba değil mi?

Yani izin zamanları dediğin o yılda iki kere falan oluyor sezonda. Çok az izin oluyor ve bir gün iki gün olduğu için ülkeye gidemedim. Sadece milli takım kamplarına gittim ama fırsat bulduğumda gitmek istiyorum.

- Milli takım kamplarına geldiğinde yemek istisnaları yapıyor musun?

Yok yapmıyorum abi maçlar olduğu için çok dikkat ediyorum kendime ama inşallah istisnalara da başlayacağız.

- Ben senin fiziksel motivasyonu çok üst düzeyde görüyorum. Real Madrid etkisi mi bu?

Real Madrid etkisi değil abi ben küçükken de böyleydim çok şükür çok iyi bir ailem
var. Yanımda olan bazı kişiler de bana çok şeyler kattı ve her zaman disiplinli olmaya çalışıyordum küçüklüğümden beri ve kafa yapımda her zaman her gün nasıl daha iyi yapabilirim daha çok nasıl gelişebilirim bunu düşündüğüm için motivasyonum yüksek yani zor zamanlar olduğunda da aynı şekilde zor zamanlar gelecek daha zor zamanlar da gelebilir. Ama bu şekilde düşünüyorum.

- Her sene şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi'ni kazanmayı hedefleyen bir takımda oynuyorsun yani çıta öyle bir yerde ki her şeyin en iyisi olma hedefiyle yola çıkıyor. Bu oyuncu olarak sizlerde bir baskı yaratıyor mu?

Bence bizde bir baskı yaratmıyor Çünkü burası Real Madrid. Herkes bunun bilincinde olduğu için buraya geliyor. Bu baskıda bir şeyler yapabileceğimizi bildiğimiz için herkes burada çünkü bir sürü oyuncunun kalitesi var ve baskı bizi bence motive ediyor

- Real Madrid'deki takım arkadaşlarına bir bakıyorum Vinicius, Modric, Bellingham, Rüdiger, Rodrigo... Yani say say takım öyle bir takım ki idman maçında bile dünyanın en iyi oyuncularıyla oynuyorsun yani onlar rakibin oluyor ya da takım arkadaşın oluyor. Muhtemelen Madrid'in idmanları bile biletle satılıyor olsa benim seyretmek isteyeceğim idman maçları olurlar. Nasıl bir atmosfer bu?

Oyuncular Şampiyonlar Ligi'ni de kazanmak istiyor ama o günün idman maçında kazanmak için benle aynı şansa sahip olduklarını söyleyebilirim. Bu benim burada ilk kez gördüğüm bir şey yani her idmana aynı konsantrasyonla aynı disiplinle çıkmaları. Benim de burada öğrendiğim bir şey ve bu kendimi geliştirmeme daha çok yardımcı oluyor. İnanılmaz bir
karaktere sahipler yenilgiyi asla kabul etmiyorlar çok hırslılar çok motiveler takım arkadaşlarından daha fazlasını istiyorlar ve bu baskıya bu yaşta alışmaya başladığım için mutlu hissediyorum kendimi

- Santiago Bernabeu'da sahaya çıkmak nasıl bir duygu?

İnanılmaz bir his abi. Kocaman bir stat çok fazla insan geliyor kendimizi şova çıkıyor gibi
hissediyoruz. Ben de çok hissediyorum sahaya çıktığım da hepimiz biraz heyecanlanıyoruz. Önemli olan o heyecanı stresi yönetebilmek. Umarım yönetebiliyorumdur. Umarım daha da
fazla sakin olabilirim. Çünkü sakin olduğumuz an daha fazla görebiliyoruz. Tabii ki
bazen heyecanlandığımız da oluyor, biz de insanız sonuçta.

- Biraz İspanyol halkını Madrid taraftarını hatta Madrid şehrini anlat?

Madrid çok güzel. Ben idmanlarda maçlardan dinlenme sürelerinden çok fazla gezme fırsatı bulamadım ama burada da yemekler güzel. Halk iyi burada da samimi bir ortam var ve Türkleri de seviyorlar. Beni çok seviyorlar, dışarıda yürüdüğüm zaman fotoğraf çekilmek istediklerinde her zaman çok kibarlar çok saygınlar.

- En çok ne duyuyorsun?

En çok Turco diyorlar. Türk diyorlar en çok öyle hitap ediyorlar bana Türkiye'yi sevdiklerini söylüyorlar beni de sevdiklerini. Burada Siesta kültürü var abi öğlen bazı dükkanlar dükkanlarını kapatıyor uyumaya gidiyorlar. Bazı futbolcular öğleyin uyuyorlar bence çok keyifli çok dinlendiriyor vücudu. Yani benim Madrid'le ilgili en sevdiğim şeylerden birisi.

- Biraz Real Madrid taraftarını anlatsana. Sen gerçi Fenerbahçe taraftarını gördüğün için büyük taraftara büyük camiaya alışkınsın.

Bu başka bir boyut. Az önce de söylediğim gibi inanılmaz kapasiteli bir stadyum çok fazla taraftar var ve o taraftarlar da tutkulu taraftarlar. Her zaman kazanmayı istiyorlar hiçbir zaman kaybetmeye tahammülleri yok. Kötü oyuna tahammülleri yok ki bu da bizi her gün daha iyi olmaya itiyor, inanılmaz bir baskı yaratıyor ama bu baskıyı da halledebildiğimiz zaman her zaman daha güzel şeyler çıkıyor ortaya.

- İspanya'da yaşam nasıl peki Türkiye ile kıyasladığımızda, favori yemeğin ne?

Ben Her yemeği severim abi. Ben annemin yaptığı her şeyi çok seviyorum mantı severim pilav severim her şeyi çok severim.

- Peki yemekleri bir kenara koydum İspanya'daki hayatta seni en çok zorlayan ne oldu?

Başta dil oldu çünkü herkes İspanyolca konuşuyor ve İngilizce de konuşmuyorlar
özellikle idmanlarda hiç kimse bizimle İngilizce konuşmuyor. Bana öyle geldi ki dillerini seviyorlar. Bu beni biraz daha İspanyolcayı hızlı öğretmeye itiyor.

- Peki şehir hayatı? Trafik İstanbul'a göre baktığın zaman daha mı rahat?

Yok abi. Takım içinde konuştuklarım hep İstanbul trafiğini anlatıyorlar bana. Burada öyle bir problem yok.

- Geçenlerde Alaba'yla bir video çektin. Avusturyalı Alaba bayağı Türkçe
konuşuyor seninle.

Ben Avusturya milli takımına karşı oynadıktan sonra onunla Avusturya'dan uçakla birlikte döndük. Çok sohbet ettik. O da çok iyi biri bana her zaman yardımcı olmaya çalışıyor çok fazla Türk'ün olduğu bir semtte büyümüş Avusturya'da. Çünkü orada çok fazla Türk var o yüzden Galatasaraylıymış. Hatta onu falan söylüyor bana sürekli şakalaşıyor işte sen Fenerbahçelisin ben Galatasaraylıyım. Bazen Türkçe öğretmeye çalışıyorum ona çünkü çok samimi sıcak kanlı.

- Rüdiger'e de biraz Türkçe öğrettin galiba?

O da biraz Almanya'dan biliyor. Zaten ben geldiğimde soyunma odasında Türkçe konuştu. Türkçe küfürleri biliyor. Öğrene öğrene Türkçe küfürleri öğrenmiş. Çok
fazla Türkçe küfür öğretmişler.

- Sana abi mi diyorlar?

Evet hep Arda abi diyorlar. Herkes abi abi abi... Ben de şaşırıyorum Modric bana abi dediği zaman. Onlar abinin ne demek olduğunu bilmiyorlar. Ben onlara bazen abi diyorum çünkü isimlerini söylemek alışık olmadığım bir şey. Luca demiyorum, Luca abi diyorum. O da beni görünce abi diyor.

- Bunu konuştunuz mu, abinin ne demek olduğunu?

Modric, kendinden daha büyük insanlara söylendiğini biliyor. Onlar da bana abi diyor sevdiler herhalde beni abi diye hitap ediyorlar:

- Kroos'a da Tony abi mi diyorsun?

Ona da Tony abi diyorum çünkü dilim varmıyor Tony demeye. Böyle kaç yaşında adam.Tabii bizim kültürümüz bu böyle. Saygısızlık yapacağım gibi hissediyorum. Aslında onlar öyle düşünmüyorlar ama ben kendimi daha rahat ifade ediyorum abi dediğim anlarda.

- Müzikle aran nasıl?

İyi abi.

- Ne dinliyorsun mesela?

Her şeyi dinliyorum. Türkçe pop dinliyorum. Sezen Aksu dinliyorum. 90'ları dinlemeyi çok seviyorum her şeyi dinliyorum.

- En çok sevdiğin Sezen şarkısı?

Tükeneceğiz'i çok seviyorum. Doymadım Doyamadım onu da çok seviyorum.

- Hep acıklı şarkılar mı?

Bilmiyorum seviyorum abi bizim kültürümüz böyle biraz o kültürden geliyoruz ben çok seviyorum.

- Şarkıları biraz mırıldansana?

Yakma abi bizi.

- Sesin kötü mü?

Kötüdür herhalde. Ya da hiç özgüvenim yok sesim konusunda.

- Bir gününü anlatsana bize burada?

Sabah uyanıyorum, evimizde bir şef var. Sağolsun çok yardım ediyor. Benim nasıl besleneceğim konusunda diyetisyenle beraber çalışıyorlar, sürekli kontak halindeler. O kahvaltımı
hazırlıyor. Ben kahvaltıya sonra da idmana gidiyorum, spora gidiyorum, tedavi oluyorum. Mümkün hertebe her şeyi kullanmaya çalışıyorum faydalı olak şekilde. Eve geldiğimde öğlen yemeği yiyorum ve sonra az önce de söylediğim gibi ışıkları kapatıp siesta yapıyor. Çok keyifli oluyor. Akşam olduğunda zaten mutlaka bir maç oluyor. Akşam yemeğinde ailemle birlikte maçı izliyorum. Ya da birlikte dizi izliyoruz. Sonra da uyuyorum. Çok fazla yaptığım bir aktivite yok.

- Hocanın seni Madrid'e getirirken çok istediğini hatta bizzat görüştüğünü biliyorum aranız nasıl?

Aramız çok iyi senin de söylediğin gibi. Ben gelmeden önce beni üç defa aradı buraya gelmem için hatta benden söz vermemi istedi buraya gelmem için. Tarih belirledi bu zamanda buraya geleceksin diye. Beni çok seviyor. Ben de ona büyük bir saygıyla yaklaşıyorum, sürekli iletişim halindeyiz. İletişimimiz daha çok benim süre almam ve kendimi daha fazla nasıl geliştirebileceğim konusunda. Çünkü her oyuncu çok oynamak ister Ben de çok oynamak isteyen oyunculardanım. Hocayla sürekli bunun hakkında konuşuyoruz o da bana bazı tavsiyelerde bulunuyor sabırla devam ediyoruz.

- Arda futbola ilk nerede başladın sen yani profesyonel amatör kariyerden bahsetmiyorum ilk futbola sokakta nerede başladın?

Ankara'da başladım babamla maç yapıyorduk sürekli sonra kulüplere yazdırıyordu babam beni. Peşinden Gençlerbirliği akademisi' katıldım. Gençlerbirliği kulübünün de bende çok büyük etkisi oldu çünkü çok iyi bir altyapı eğitim aldığımı düşünüyorum. Ondan sonra Fenerbahçe akademisine katıldım.

- Sana 'Bu çocuk çok iyi topçu olur'u ilk kim söyledi baban mı?

Babam söylemiştir herhalde

- Kaç yaşındaydın hatırlıyor musun?

Ben daha konuşmayı falan bilmiyorken yani zar zor yürüyorken sürekli önüme balon koyuyormuş babam. Ben sürekli balona vuruyormuşum. Bir de sol ayak olmamı istiyormuş hep
böyle balonu soluma koyuyormuş. Ben sağ ayağımla vuruyormuşum o inatla balonu soluma koyuyormuş. Bence ilk babam söylemiştir.

- Türkiye'de Arda Güler olmak isteyen binlerce genç kardeşimiz var futbola merak saran futbolcu olmak isteyen futbolcu olma hayaliyle yanıp tutuşan ve senin şu anda açtığın yoldan yürümek isteyen. 19 yaşında onlar için çok büyük bir umut oldun. Onlara bir mesaj vermeni rica etsem ne söylersin?

Ben başarılarımı bu kariyer yolumu onlara adadım onların neler yapabileceğini göstermek için çok çalışmaya devam ediyorum. Onlar da çok çalışsınlar. Çünkü çok yetenekli çocuklar çıkıyor. Çok zeki çocuklar çıkıyor. Videoları görüyorum sokakta futbol oynayan çocuklar bence çok yetenekli bir ülkeyiz çok çalışmaya devam ederlerse hayallerinin peşinden hep giderlerse zor günlerde de kötü günlerde de kendilerini yetersiz hissettiği günlerde de hayallerine olan inançları hiç azaltmazlarsa bence herkes başarabilir. Herkes istediği şeyi yapabilir Umarım onların da yolu bahtı açık olur.

- Arda Güler olmak isteyenlere ilk tavsiyen ne olur?

Çok çalışmak olur. Ben de yetenekli doğmuşum çok şükür yani ama çok çalışmasaydım buralara gelemezdim onlar da hep çok çalışmaya devam etsinler kendilerini her gün ne kadar daha çok geliştirebilirime kafalarını yorsunlar.

- Hayalin ne şimdi?

Şu anda hayalim Şampiyonlar Ligi'ni kazanan ilk Türk futbolcu olmak istiyorum. Şampiyonlar Ligi kupasına dokunan ilk Türk oyuncu olmak istiyorum. İlk hayalim bu. Sonrası sonra.