Estetikle bambaşka birine dönüşen fenomen Danla Biliç'ten korkutan açıklama! Peki gerçek ne?
Sosyal medya fenomeni Danla Biliç, yaptırdığı popo büyütme işlemi sonrası yaşadığı pişmanlığı dile getirerek takipçilerine uyarıda bulunmuştu. Biliç'in korkutan açıklamalarının ardından Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kerem Yılmaz, estetik ameliyatlara ilişkin bilgi verdi.
Daha güzel görünmek ya da kendini iyi hissetmek adına yaptırılan estetik operasyonlar ya da uygulamalar bazen istenmeyen sonuçlara ulaşabiliyor. Yanlış uygulama, ya da yanlış madde kullanımı insan vücudunda geri dönüşü olmayan ya da çok uzun yıllar tedavi edilmesi gereken hazarlar bırakabiliyor. Opr. Dr. Kerem Yılmaz, kamuoyunda korku oluşturan durumlar hakkında açıklayıcı bir bilgilendirmede bulundu.
Dolgu araçları ve kullanımından bahseden Medicana International Samsun Hastanesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Kerem Yılmaz, “Güzellik arayışı zamansız bir çaba olmuştur ve tarih boyunca genç ve ışıltılı bir cilde ulaşmak, daha dolgun, iri memelere ve özellikle de günümüzde daha dolgun popolara sahip olmak insanların amaçlarından biri olmuş ve bunun sağlanabilmesi için çeşitli yöntemler uygulanmıştır. Estetik tıp alanındaki önemli yeniliklerden biri de dermal dolgu maddelerinin geliştirilmesi ve kullanılması olmuştur.
Bu maddeler, yaşlanma belirtileriyle mücadele yöntemimizde başarı oranını artırarak, yüz hacmini artırmak ve eski haline getirmek için güvenli ve etkili bir yol sağladı. Bu maddelerin endüstriyel gelişiminde ise maalesef yaşanan komplikasyonlar en önemli yol göstericiler olmuştur. Dermal dolgu maddelerinin kökenleri, yağ ve parafin kullanılarak doku büyütmeye yönelik ilk girişimlerin yapıldığı 19. yüzyılın sonlarına kadar izlenebilir. Ancak bu yöntemlerin başarısı sınırlıydı ve enfeksiyonlar ve düzensiz sonuçlar gibi ciddi riskler taşıyordu. Sığır kolajeninin kullanımının ilk uygulanabilir dermal dolgu seçeneği olarak ortaya çıkması 1980'li yıllara kadar mümkün değildi. Kolajen önceki maddelere göre daha stabil olmasına rağmen yine de alerjik reaksiyon riski taşıyordu ve etkileri geçiciydi, yalnızca birkaç ay sürüyordu” dedi.
“Dermal dolgu maddelerine yönelik arayış arttı”
Kullanılan dolgu malzemeleri hakkında bilgi veren Opr. Dr. Kerem Yılmaz, “Tıbbi teknoloji ve bilgi ilerledikçe daha iyi ve daha uzun ömürlü dermal dolgu maddelerine yönelik arayışlar da arttı. 1990'ların sonlarında, daha fazla güvenlik ve sonuç sunan hyaluronik asit bazlı dolgu maddeleri pazara girdi. Hyaluronik asit, insan vücudunda bulunan ve cildin nemini ve esnekliğini korumada çok önemli bir rol oynayan doğal bir maddedir. Bu dolgu maddeleri daha stabildi daha az alerjik reaksiyona neden oluyordu ve etkileri bir yıla kadar sürebiliyordu.