Çocuğunuz bir oyun bağımlısı mı? Dikkat: Tehlike, sanılandan çok daha büyük!
Teknolojiyle epey içli dışlı yetişen yeni neslin en büyük tutkularından biri olan video oyunları, ergen beyin yapısı için tehlike saçıyor. Yapılan araştırmaların sonucu, "ekran bağımlılığı" tehlikesinin boyutlarını gözler önüne seriyor.
Hataylarımızın vazgeçilmez unsurlarından biri haline gelen teknoloji, faydalarının yanı sıra saymakla bitmeyen zararları da beraberinde getirdi. Artık oyunu bahçe ve sokaklarda değil, teknolojik aletlerde arayan yeni nesil ise, tahmin edilenden daha büyük bir tehdit ile karşı karşıya.
Avustralya'nın Macquarie Üniversitesinde psikoloji alanında araştırmalar yapan Doç. Dr. Wayne Warburton, video oyunlarını aşırı oynamanın ergenlerde beyin yapısında olumsuz değişime yol açtığı kanısına vardıklarını söyledi.
ABC'nin haberine göre, Dr. Warburton, Kovid-19 kapanmaları sonrası çocuklar ve gençler üzerinde yaptıkları araştırma sonucunda, "ekran bağımlısı" olan ergenlerdeki agresif ve şiddet içeren davranışların sebebinin, beyinlerindeki prefrontal korteks bölgesinde meydana gelen değişimden kaynaklandığı kanısında olduklarını belirtti.
Warburton, "ekran bağımlısı" olarak tanımladığı çocukların ve ergenlerin yüzde 10'unun tehlikeli düzeyde "oyun bağımlısı", bunların yüzde 3'ünün de daha ciddi düzeyde "oyun hastası" olduğunu tespit ettiklerini aktardı.
Ergenlerde davranış bozuklukların, aşırı video oyunları oynama sonucu beyinde meydana gelen değişimden kaynaklandığını düşündüklerini belirten Warburton, "Prefrontal kortekste meydana gelen bu değişimler, ergenlerin duygularını kontrol etmelerini, yaptıkları işlere odaklanmalarını ve çevrim dışı dünyada işlevselliklerini engelliyor." dedi.
Warburton, ailesi tarafından zorla ekrandan uzaklaştırılan çocuklarda şiddet içeren davranışların daha sık ortaya çıktığını kaydederek, "Çok depresif, endişeli ve bazen intihara meyilli çocuklar gördüm." gözlemini paylaştı.
Video oyunlarını aşırı oynamanın, beyindeki iletişim ağlarını etkilediğini ileri süren Warburton, genç beyinlerdeki söz konusu değişimi tersine çevirebilmek için Alman bir araştırma merkezi ile birlikte çalışma yürüttüklerini dile getirdi.
