Büyükannelerimizin travmalarının bizim de genetiğimize işlediği ispatlandı!
Bilim insanları, travma ve savaşın genetik miras bıraktığını ortaya koyan çarpıcı bir araştırma gerçekleştirdi. 27 Şubat'ta Scientific Reports dergisinde yayınlanan çalışma, Suriye'de 1982 Hama katliamına ve 2011'deki iç savaşa maruz kalan kişilerin genetik miraslarının nasıl şekillendiğini gözler önüne serdi.
Epigenetik, DNA dizilimini değiştirmeden gen ifadesini etkileyen biyokimyasal işaretler anlamına gelir. Bu işaretler, bireyin yaşamdaki deneyimlerine ve maruz kaldığı çevresel etkenlere bağlı olarak değişebilir ve nesiller boyunca aktarılabilir. Daha önce laboratuvar hayvanlarında travmanın epigenetik mirasını bırakabileceği gösterilmişti, ancak bu fenomenin insanlar arasında da olup olmadığı bilinmiyordu.
ULUSLARARASI VE KUŞAKLARARASI BİR ARAŞTIRMA
Çalışmayı yürüten ekibin başında, Ürdün'deki Haşimiye Üniversitesi'nden moleküler biyolog Rana Dajani bulunuyor. Kendisinin de Suriyeli bir mülteci ailesinden gelmesi, bu konuyu araştırmasına ışık tuttu. Yale Üniversitesi'nden antropolog Catherine Panter-Brick ve Florida Üniversitesi'nden epigenetik uzmanı Connie Mulligan ile birlikte, şiddet ve savaşın epigenetik izlerini nesiller boyu takip eden bir araştırma planladılar.
Bu çalışma, Suriye'deki şiddetten etkilenen 3 kuşaktan kadınların katılımıyla gerçekleştirildi. Araştırmacılar, Hama katliamı sırasında hamile olan büyükannelerden, 2011 ayaklanması sırasında hamile olan annelerden ve bu süreçlerden doğrudan veya dolaylı olarak etkilenen torunlardan yanak içi doku örnekleri topladı. Karşılaştırma yapabilmek adına, savaş yaşamamış Suriyeli ailelerden de örnekler alındı.
EPİGENETİK DEĞİŞİMLER VE TRAVMANIN BIRAKTIĞI İZLER
Analizler sonucunda, travmaya doğrudan maruz kalan kişilerde 21 benzersiz epigenetik değişim tespit edildi. Ayrıca, travma yaşamış büyükannelerin torunlarında da 14 farklı epigenetik değişim saptandı. Bu değişikliklerin, DNA'ya metil grubu eklenmesi veya çıkarılması şeklinde ortaya çıktığı belirlendi.
En dikkat çekici bulgulardan biri, anneleri hamileyken savaşa maruz kalan çocukların epigenetik olarak yaşlarından daha "yaşlı" görünmesiydi.
Bu fenomen, epigenetik yaşlanma olarak adlandırılıyor ve bazı sağlık sorunlarıyla ilişkilendiriliyor. Araştırmacılar, bu durumun travmaya maruz kalmanın büyük bir hücresel etkisi olabileceğini gösterdiğini belirtiyor.