Dilan-Engin Polat hakim karşısına çıktı! Duruşma sonrası yüzüne tükürdü...
Örgüt kurma ve kara para aklama gibi suçlardan tutuklu bulunan sosyal medya fenomeni Dilan Polat ile eşi Engin Polat, Banu Parlak’ın iş yerinin kurşunlatılmasına ilişkin davada hakim karşısına çıktı. Duruşma sonrası gergin anlar yaşandı. İşte detaylar…
Kasım ayından beri tutuklu bulunan Dilan Polat, Engin Polat ve Sezgin Polat'ın da aralarında bulunduğu 11 sanık, Banu Parlak'ın güzellik merkezine düzenlenen silahlı saldırıyı azmettirme suçundan hakim karşısına çıktı.
Polat çifti haklarındaki iddiaları reddetti.
BARIŞ BOYUN'LA BİRLİKTE YARGILANACAKLAR
Dilan Polat, Banu Parlak’la aralarında bir sorun olmadığını söyleyip, Daltonlar çetesini tanımadığını öne sürdü.
Engin Polat da suçlamaları reddetti. Kara paraya ilişkin iddiaları da reddeden Engin Polat, “Bunların yalan olduğunu ilerleyen günlerde göreceğiz” dedi.
Kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına hükmetti.
Heyet, davanın Daltonlar çetesi lideri Barış Boyun’un örgüt davasıyla birleştirilmesine karar verdi.
DURUŞMA ÇIKIŞI OLAY
Duruşma çıkışı Dilan Polat’ın yakınları Banu Parlak’a bağırarak tükürdü.
Parlak’ın, Polat’ın yakınlarından şikayetçi olacağı öğrenildi.
DURUŞMA ÇİFTİN KIZI NİLDA POLAT DA GELDİ
Duruşmaya tutuklu sanıklar Sezgin, Engin ve Dilan Polat, bulunduğu cezaevinden getirildi. Diğer sanıklar SEGBİS ile duruşmaya katıldı. Dilan ve Engin Polat'ın kızı Nilda Polat, Engin Polat'ın kız kardeşi Kübra Uzun duruşmaya izleyici olarak katıldı.
ENGİN POLAT: AYLIK GELİRİM 200 BİN TL
Taraf avukatları salonda hazır bulundu. Kimlik tespitinde Engin Polat, mesleğinin sorulması üzerine 'Serbest meslek' şeklinde cevap verdi. Mahkeme hakiminin nasıl bir serbest meslek demesi üzerine Polat, 'Kozmetik şirketlerim var' yanıtını verdi. Aylık gelirinin sorulması üzerine ise Engin Polat aylık 200 bin lira geliri olduğunu söyledi. Dilan Polat aylık gelirinin sorulması üzerine '200 bin lira' yanıtını verdi.
DİLAN POLAT GÖZYAŞLARINA BOĞULDU
Dilan Polat, Engin Polat'ın kimlik tespiti yapıldıktan sonra duruşma salonuna getirildi. Duruşmaya katılan Dilan Polat'ın beyaz tişört üstüne siyah bir takım giydiği görüldü. Dilan Polat salona girer girmez Engin Polat'la göz göze geldiği an gözyaşlarına boğuldu.
KIZINA DOKUNMAK İSTEDİ
Yan yana geldikleri an çift el ele tutuştu. Dilan Polat, Engin Polat'ın elini öptü birkaç dakika sonra ise Dilan Polat sandalyeye oturtuldu. Dilan Polat kızı Nilda'ya dokunmak istedi, 'Kızım seni çok seviyorum' dedi. Hakim temas etmenin yasak olduğunu söyledi.
Olay sonrası yürütülen soruşturma tamamlanmış Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlanmıştı. Küçükçekmece 3. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen davada Dilan, Engin ve Sezgin Polat için ayrı ayrı 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istenmişti. Daltonlar çetesi liderleri olarak bilinen firari sanıklar Barış Boyun, Beratcan ve Batin Can Gökdemir'in de ayrı ayrı 23 yıla kadar hapisleri talep edilmişti.
"DALTONLAR BENİ DE TEHDİT ETTİ"
Hakim susma hakkını kullanabileceğini söyledi, Dilan Polat ise savunma yapmak istediğin ifade etti.
Banu Parlak’ın 6 yıllık arkadaşı olduğunu anlatan Polat, “Zaman zaman küsüp barıştığımız dönemler oluyordu.Kendisi güzellik merkezi açmadan önce hergün düzenli olarak görüşürdük. Merkezime gelip işlem yaptırırdı. İş yeri kurşunlanmadan 1 önce hafta önce benden işi için yardım ve destek istedi. Ben de yardım edebileceğimi söyledim. Daha sonra kendisinin haberlerde can güvenliği olmadığını bundan bizim sorumlu olduğumuza dair paylaşımlarını gördüm. Bu zamana kadar hiçbir sorunumuz yoktu. İşyerinin kurşunlandığını da basından ve sosyal medyadan öğrendim.” dedi.
Birlikte yargılandığı kişileri tanımadığını iddia eden Dilan Polat, “Yargılandığımız kişileri de tanımıyorum. Hatta bu Daltonlar çetesi beni ve eşimi tehdit etmişti, bunlarla alakalı mesajlar da mevcut” ifadelerini kullandı.
"GÜRCİSTAN'LA BİR BAĞLANTIMIZ YOK"
Daltonlar çetesi liderinin “Senin namusunu elinden alacağım.” diyerek kendisini tehdit ettiğini anlatan Dilan Polat, şöyle devam etti:
“Bizi tehdit eden şahıslarla neden aynı dosyadayız bilmiyorum. Bizim Gürcistan ile hiçbir bağlantımız yok. Ben hamileyken bir kere gezmek için gitmiştim. Bir kere de Rize şubemizin açılışında çalışanlarımız avukatlarımızla hep birlikte gezmek için gitmiştik.
Dosyada tanık olarak dinlenen Halil İbrahim Kalkan'ı tanımıyorum hayatımda hiç görmedim. Sadece şunu biliyorum. Eşimden kayınpederimden alacağı olduğunu söyleyerek tehdit ettiğini biliyorum. Ben sosyal medyada fazla ön planda olan biriyim.
Maddi durumumuzun iyi olması dolayısıyla bizden haraç kesmek istediğini düşünüyorum. Hatta Pendik şubemize giderek bu şube benim tabelaları indirin demişliği bile vardır. Çalışanlarımı da tehdit etmiştir. Benim Banu Parlak ile bir husumetim yoktu. Neden böyle bir konuda beni ve ailemi hedef gösterdi anlayamıyorum.
Dosyada aile üyelerim hariç hiç kimseyi tanımıyorum. O dönemde bana sosyal medya üzerinden iftiralar atılmaktaydı. Bana herkes bir saldırı halindeydi. Kafam çok karışıktı. Suçlamaları kabul etmiyorum. Beraatimi istiyorum. İddianamede bahsedilen videonun direk bir muhattabı yoktu. Genel olarak paylaşmıştım.”
ENGİN POLAT: KENDİSİNİ TANIMIYORUM
Dilan Polat’ın ardından Engin Polat’ın savunmasına geçildi.
Banu Parlak’ın eşinin arkadaşı olduğunu ancak kendisinin bir samimiyeti olmadığını söyleyen Engin Polat, “Bir gün sosyal medyada kendisinin, ‘Benim başıma bir şey gelirse bizden kaynaklandığını’ söylemişti. Ben de eşime ‘Bu senin arkadaşın değil mi ara sor’ dedim. Oda bana ‘görüşmeyeceğim’ dedi. Daha sonra ben Banu Parlak’ın ifadesinde gördüm, karım kendisini iyi niyetlerle aramış. Kurşunlanma olayında bir etkim yoktur.” dedi.
“KARA PARA İDDİALARI YALAN”
Haklarındaki kara para aklama iddialarının yalan olduğunu savunan Engin Polat, şöyle devam etti:
“Bunların yalan olduğunu ilerleyen günlerde göreceğiz. Yalancı tanık Halil İbrahim Kalkan’ı hiç tanımam kendisi şubeleri arayıp benimle ve babamla görüşmek istediğini söyleyip tehdit ediyormuş. ‘Bu tabelaları kaldırın, artık buralarda Dilan Polat yazmayacak. Ben buralara çöktüm’ diyormuş. Biz ciddiye almadık ancak bir gün silahlı arkadaşlarıyla Pendik şubemize giderek çalışanları tehdit etmiş.
Babama ‘Bu böyle olmayacak gidip şikayet edelim’ dedim. Gayrettepe Asayiş Şube’ye giderek şikayetçi olduk. Şikayetlerimiz sonucunda bu şahıs ceza aldı. Kendisi bizim ona borcumuz olduğundan aradığını söyleyip kılıf uydurmuş. Daha sonra bu yalanına Banu Parlak yalanını da eklemiş. Biz güya Banu Parlak’ın vurulmasını istemişiz bunun karşılığında 2 milyon lira verecekmişiz.
Gürcistan’da hiçbir bağlantım yoktur. Ben Gürcistan’dan herhangi birini bir kez bile aramamışımdır. Biz 4.5 sene evvel 6 aile bungalov tatiline gitmiştik. O da günübirlikti. Rize şubemizin açılışı için 40- 50 arkadaş İstanbul’dan gittik. Yine oradan Gürcistan’a kulübe gitmiştik. Eşimin haberi de yoktu ondan da özür dilerim.
“DALTONLARDAN KİMSEYİ TANIMIYORUM”
Ben Daltonlardan kimseyi tanımıyorum. Ben bu çetenin liderinin Can Dalton olduğunu gazeteden öğrendim. Bu kişi bizi daha önce tehdit etmişti. Banu Parlak’ın işyeri kurşunlandılar, sonra benim dükkanım 3 kez kurşunlandı. Bizim işyerimizi kurşunlayanlar da bunlardır. Bu yüzden ‘Şerefsizler’ diye video atmıştım. O da bana cevaben ‘Bundan sonraki mermi sana, şerefsizi göreceksin’ şeklinde bir paylaşım yapmıştı.”
“Yalana ve iftiraya uğradık. Ticari ve şahsi kişiliğimiz zarar gördü. 6 aydır da boş yere tutukluyuz.” diyen Engin Polat, “Bu olaydan dolayı iftiralara uğradık, en büyük mağdur biziz beraatimi talep ediyorum. Ben ve ailemde en ufacık bir delil bulunursa her türlü cezaya razıyım.” şeklinde konuştu.
Müşteki avukatının sorusu üzerine Engin Polat, “Emirhan Döner diye birini tanımıyorum böyle biriyle görüşmedim. Fatih Gezer benim çocukluk arkadaşımdır. Cezaevinden beni aradı. Medyada dükkanımızın kurşunlandığını görmüş. Bana kendi çabasıyla yardımcı olmaya çalıştı şunu tanıyorum bunu tanıyorum diye ama konuşmada Daltonlar çetesi adı geçmedi.” dedi.
“BANU PARLAK’I BURADA GÖRDÜM, HİÇBİR BAĞLANTIM YOK”
Engin Polat’ın babası Sezgin Polat ise şunları söyledi:
“2017 yılında Halil İbrahim Kalkan diye bir adam bana 500 bin lira borç vermiş. Ben bu şahsı görmedim. 10 yıldır beni tanıyormuş. Ben bu şahsı hiç tanımıyorum. Kendisi benden bir kuruş borç alamaz. Sonra iş yerlerini aramaya başladı. Oğlum ‘Baba kim bu?’ dedi beni tehdit ediyordu. Ankara’ya kadar aramaya başladı. Baktık ki olacak gibi değil bizde polise gittik. Olaydan sonra bu şahsın gözaltına alındığını öğrendik. Sonra konu Banu Parlak’a kadar geldi. Ben Banu Parlak’ı şimdi burada gördüm. Hiçbir bağlantım yok. Bu tamamen bize atılan bir iftiradır. Banu hanımın iş yerinin kurşunlanmasıyla ilgim alakam yok. Sanık ona borcum olduğunu söylemiş. Keşke borç para alsaydım da ödeyip kurtulsaydım.”
“ATEŞ ETTİM, SİLAHIM TUTUKLUK YAPTI”
Polat çiftinin ifadelerinin ardından duruşmaya SEGBİS ile katılan diğer sanıkların savunmalarının alınmasına geçildi.
Ateş etme eylemini gerçekleştiren tutuklu sanık Nizamettin Bilgili savunmasında, 4 el ateş ettiğini söyledi.
“Ben Banu Parlak, Polat ailesini, Barış Boyun, Batın Can ve Beratcan’ı tanımam diğer sanıkları tanırım.” diyen Bilgili, “Arkadaşım Yunus Emre Yıldız geldi beni motorla aldı. Bana ‘benim husumetlilerim var yardımcı olur musun’ dedi. Aldığım alkolün verdiği özgüvenle ‘tamam’ dedim. Olayı yaptıktan sonra ‘sana harçlık vereceğim’ dedi. Paraya ihtiyacım vardı. Ama neresi kurşunlanacak, bir şey demedi. Telefonuma gelen konumu açtı, bana gösterdi. Silahla bir el ateş ettim tutukluk yaptı. Oradan ayrılıp mahalle aralarını gezdik. Bir saat sonra geri döndük. Olay yeri inceleme polisi vardı. Yunus Emre Yıldız beni, ‘bacağını kırarım’ diye tehdit etti. Tekrar gittik. Bu sefer polis yoktu. Tekrar gittiğimizde 3-4 kez ateş ettim. Ben sözde telefon verilerimi silmişim. Ben tuşlu telefon kullanırım. İddianamede para detayı var. Ben para almadım. Bana kimse para vermedi.” ifadelerini kullandı.
“TEKLİFİ HİÇ DÜŞÜNMEDEN KABUL ETTİK”
Yunus Emre Yıldız ise Nizamettin Bilgili’nin iddialarının asılsız olduğunu savundu.
“Bize hiçbir canlıya zarar gelmeyeceği, sadece camların aşağıya indirileceği söylendi. Bizim de paraya ihtiyacımız vardı. Bu yüzden Batuhan İnci’ye gelen teklifi hiç düşünmeden kabul ettik.” diyen Yıldız, “Bu mesaj bize Batın Can Gökdemir’den geldi. İşi maddi olarak yaptık ama onu da elimize yüzümüze bulaştırdık.” şeklinde konuştu.
Davanın diğer sanıkları da suçlamaları kabul etmedi.
BANU PARLAK’IN İFADESİ
Sanık savunmalarının ardından müşteki Banu Parlak’ın ifadesine geçildi.
Şikayetçi olduğunu söyleyerek ifadesine başlayan Parlak, “O gün akşam saat 21’00’de Dilan beni aradı. 'Sıla’yı içeri aldılar. Engini ve beni de alacaklar. Bak yapma' dedi. O gece dükkanım kurşunlandı. Buna ilişkin bir hikaye paylaşımım oldu. Dükkanım kurşunlandı, oraya gidiyorum dedim. Tekrar dükkanım kurşunlandı. Ben bu suçun mala zarar verme olduğunu düşünmüyorum. Engin beni tanımadığını söylüyor ama bizim videolarımız var. Mahkemeye sunarım.” dedi.
Dilan Polat o sırada avukatına, “Ben böyle birşey söylemedim.” dedi. Polat ayrıca sürekli arkasına dönüp, “Yalan söylüyorlar.” diye fısıldadı.
Parlak şöyle devam etti:
“Sıla Doğu ile ilgili bir video yayınlandı. O videoyu benim yayınladığımı düşündüler. Daha sonra dükkanım kurşunlandı. Korkuyorum. Dilan Hanım o dönem çok kişi üstüme geliyordu, ben Banu’ya demedim sözkonusu videodaki sözleri diyor; ama ben o videoyu benim için çektiğini düşünüyorum. Çünkü bahsettiği kişilerin kızı yok. Sadece benim kızım var. Ben bunları Dilan Polat’ın yaptırdığını düşünüyorum, daha doğrusu Polat ailesinin yaptırdığını. 2019 yılına kadar biz gerçekten yakın arkadaştık. Ben güzellik merkezi açınca bütün olaylar başladı. Bu kurşunlanma olayından sonra benim dükkanlarım kapandı. Ben kendimden çok kızımın can güvenliğini düşünüyorum.”
DOSYALAR BİRLEŞTİRİLDİ
Müşteki ifadesinin ardından sanıklara tekrar söz hakkı verildi.
Banu Parlak’ın ifadesini şaşkınlık içerisinde izlediğini söyleyen Dilan Polat, Parlak’ın kendisini karalamaya çalıştığını anlattı. Dilan Polat, “Ben 130 şube işleten göz önünde bir insanım. Hiçbir suçum, bağlantım yok.” diye konuştu.
Engin Polat ise, “Banu Parlak, benim hayatımın hiçbir zaman kıyısında, köşesinde olan biri değil. Kendisi bizi hayatının merkezine koymuş. Ben kendisini tanımıyorum.” dedi.
Savcı, firari olan 3 sanık hakkında yakalama kararlarının ve diğer sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti.
Mahkeme, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek dosyanın İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki dosya ile birleştirilmesine karar verdi.
Duruşma çıkışı Dilan Polat’ın yakınları Banu Parlak’a bağırarak tükürdü.
Parlak’ın, Polat’ın yakınlarından şikayetçi olacağı öğrenildi.
İDDİANAMEDEN
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede Dilan Polat ile müşteki Banu Parlak arasında husumet bulunduğu belirtildi.
Dilan Polat’ın sosyal medya hesabından yayınladığı bir videoda, “Tedbir kararının anasını göreceksin, iftiranın danasını göreceksin. Bitti bitti. Sana bu prim fazla bile. Sana daha ne mesajlarım var sıra sıra.” şeklinde yaptığı açıklamayla Parlak’a tehdit mesajı gönderdiğine yer verildi.
Bu mesajdan kısa bir süre sonra Sezgin, Engin ve Dilan Polat’ın ortak kararıyla, Engin Polat, Banu Parlak’ın işyerine tehdit amaçlı silahlı saldırı düzenlenmesi için Gürcistan ülkesindeki bağlantılarıyla kamuoyunda Daltonlar çetesi olarak bilinen suç örgütünün firari yöneticilerinden olan Beratcan ve kardeşi Batın Can Gökdemir ile irtibat kurduğu kaydedildi.
İddianamede şüpheliler Barış Boyun, Beratcan Gökdemir ve Batin Can Gökdemir’in hakkında yakalama kararı çıkartıldığı, belirtildi.
Barış Boyun, Beratcan ve Batin Can Gökdemir’in silahlı suç işlemek amacıyla örgüt kurma, birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit, mala zarar verme ve ruhsatsız silah taşıma suçlarından ayrı ayrı toplamda 8 yıl 4 aydan 23 yıla kadar hapsi istendi.
Dilan, Engin ve Sezgin Polat için ise birden fazla kişiyle birlikte silahla tehdit, mala zarar verme suçlarından toplamda ayrı ayrı 2 yıl 4 aydan 8 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi.
Ayrıca belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaları istendi.
Diğer 5 sanığın da çeşitli suçlardan değişen oranlarda cezalandırılmaları talep edildi.