Aydemir Akbaş isyan etti: Bunları içeri tıkacaksın!

Aydemir Akbaş, 65 yaş üstü sokağa çıkma kısıtlamasının kalkmasından sonra yürüyüşe çıktığı Mecidiyeköy'de görüntülendi. 84 yaşındaki oyuncu, koronavirüse karşı tedbir almayıp parklarda ve denizlerde eğlenenlere isyan etti. 

Akbaş, "Ben ya da başkaları ölse, sebebi bunlar. Bu durumu hala çocuk oyuncağı zanneden bir zümre var ve seyrettikçe deliriyorum. Bu tamamen görgüsüzlük" dedi.

"LÜTFEN HERKES EVDE KALSIN"

Geçtiğimiz aylarda, "Bana virüs falan işlemez, koronavirüs benden korksun" sözlerinden pişman olduğunu belirten Akbaş, "Ne işlemez kardeşim, eve kapandık. Bu çok büyük bir bela. Allah herkesi korusun. Ben KOAH hastasıyım, iki kez de zatürre geçirdim. Kendimi 44 yaşında zannediyorum, ama nafile. Bu hastalık kimseyi dinlemez. Lütfen herkes evde kalsın" diye konuştu.  

"KİBARLIKTAN ANLAMIYOLAR"

Bu durumun kültür ya da eğitimle seviyesinin yüksek olup olmamasıyla ilgisi olmadığını savunan Akbaş, caydırıcı cezalar alınması gerektiğini savundu. Altmış gün sonra dışarıya çıktığını ve yürüyüş yapmayı özlediğini söyleyen ünlü aktör, yeni normal düzene geçilmesiyle haberlerde izlediği kalabalıkların görüntülerine isyan edip şöyle konuştu: "Üniversiteli olur ama yine görgüsüz olur, adamın Ulus'ta oturması bir şey ifade etmez, orada da görgüsüz var, Caddebostan'da var. Bu tamamen görgüsüzlük. Şımarığa bak 'Denizi özlemiştim, iyi ki yasaklar kalktı' diyor. Ne denizi arkadaş? Bunlara adam başı iki bin falan değil, on bin ya da yirmi bin lira para cezası verip, içeride yatırmaları lazım. Bunları ibreti alem için içeriye tıkacaksın, resmen dalga geçiyorlar. Kırk yıl önce İstanbul'da böyle bir şey, böyle görgüsüzlük, böyle halk yoktu. Bu İstanbul 20 milyon olunca böyle oldu. Devlet sopayı alacak eline, kibarca 'Lütfen yapmayın, lütfen uyun' dan anlamıyorlar. Sopadan hoşlanıyor bunlar. Bu kadar mücadelenin hiçbir anlamı kalmaz, onca insan sağlık çalışanı hayatını kaybetti. İkinci dalga olursa ne plajı, ne parkı ne de Caddebostan'ı kalır bu işin. Bunlar normal insanların da hayatlarıyla oynuyorlar."