Oğlu Fazıl Say duyurdu: Yazar-müzikolog Ahmet Say, yoğun bakımda tedavi görüyor
Piyano sanatçısı Fazıl Say, yazar-müzikolog babası Ahmet Say'ın yoğun bakımda tedavi gördüğünü duyurdu. 85 yaşındaki Say'ın durumu kritik...
Beş edebiyat eserinin ve konservatuvarlarla üniversitelerin müzik bölümlerinde temel eser olarak okutulan müzik kitaplarının yazarı, müzikolog Ahmet Say, Ankara'da bir hastanenin yoğun bakım servisinde tedavi görüyor.
Ahmet Say'ın durumunu dünyaca ünlü piyano sanatçısı Fazıl Say, sosyal medya hesabı üzerinden duygusal bir notla duyurdu. Şöyle yazmıştı Say:
"Ankara'da bir yoğun bakım odasında, artık çok hassaslaşan bir çizgide, babamın yaşam mücadelesi devam etmekte. Bedeni yorgun ve çok yerinden yaralı. Tedavilerin kimisi iyi cevaplar veriyorsa da, birkaç mertebe gerektiren zor ve uzun bir iyileşme sürecinin başarılması için sabırla ve sükunetle bekliyoruz, tamamen umutsuz filan değiliz.
Nefes seslerinin şu ana dek hayatımda hiç duymadığım haliyle çok ürkütücü fokurdamaları arasında, babamın çok ama çok alçakgönüllü, çocuksu ve güzel cümleleri oluyordu dün.
Yaşamaya sarılınır, -ya da varılmış erdem yorgunluğunda- 'yaşamak bu bedene sarılsın ya da neyi doğru buluyorsa yapsın' diye yargı doğaya bırakılır her şey mümkün, ama çok daha derin öğrendiğim şey şu ki; bir 'iyi', 'milyon kötüye bedel' bu evrende, Ahmet Say da 'iyi'dir kardeşlerim. Yarın ola hayrola. Tüm sağlık ekibimize şükranla..."
AHMET SAY KİMDİR?
1935 yılında İstanbul'da dünyaya gelen Say, küçük yaşta piyano eğitimine başladı. İstanbul Erkek Lisesi'ndan mezun olduktan sonra İstanbul Belediye Konservatuvarı'na girdi. Buradaki eğitimini tamamlamayan Say, basın-yayın eğitimi almak için Almanya'ya gitti. Türkiye'ye döndüğünde Bingöl'de üç yıl öğretmen, halk eğitimcisi ve folklorcu olarak çalıştı. Bu dönemde türkü, ağıt ve masallar derledi, halk dansları toplulukları kurdu ve çocuk toplulukları yetiştirdi.
1967'de Türk Solu dergisinin yazı işleri müdürü olan Say, 12 Mart darbesi döneminde 17 ay hapis yattı. Hapisten çıktıktan sonra Kocakurt adlı romanı yazdı. 1977'de Cemal Süreya, Vecihi Timuroğlu, Ragıp Gelencik, Demir Özlü, Ali Püsküllüoğlu ile aylık Türkiye Yazıları’nı çıkarttı. 1980'den başlayarak kendisini bütünüyle müzik yazarlığına verdi...