Nostalji yapmak isteyenlere: 80'lere damga vuran 10 film
Pandemi döneminde evde keyifli vakit geçirmenizi sağlayacak 80'li yıllara damga vuran filmleri sizin için listeledik.
1- The Breakfast Club (Kahvaltı Kulübü)-1985
Filmde bir nerd "inek öğrenci modeli", atletik bir sportmen, bir freak "ucube anarşist", bir entelektüel ve bir "sarışın" aralarında keşfedecekleri ortaklığa doğru yol alacaklardır. Amerikan lise hayatından bu beş benzemez, cezalı oldukları cumartesi gününü okul kütüphanesinde geçirmek gibi bir işkenceye maruz kalmışlardır. Bir yandan da at gözlüklü lise müdürünün tacizi altında inlemektedirler. Yetişkin aklı ve ergen yüreğini tek potada eritmeyi bilen John Hughes, hiç şüphesiz bir kuşağa, 80'li yılların en iyi gençlik filmlerini armağan etti. "Sixteen Candles", "Pretty in Pink" bir yana, Kahvaltı Kulübü'nün üstadın en iyi işi olduğunu teslim etmek lazım. Gerçek bir kült film "Kahvaltı Kulübü"...
2- Top Gun-1986
Top Gun'ın devam halkası olan Top Gun: Maverick'ın başrolünde yine Tom Cruise yer alıyor. Tom Cruise, ilk filmde olduğunu gibi Amerika Birleşik Devletleri Deniz Kuvvetleri Teğmeni Pete Mitchell olarak hayranlarının karşısına çıkacak. Filmin yönetmenliğini ise Joseph Kosinski üstleniyor.
3- The Prıncess Brıde (Prenses Gelin)-1987
Prenses Gelin Buttercup isimli masal kahramanının hikayesine odaklanır. Florin isimli hayali bir ülkenin çiftliğinde yaşayan Buttercup ile çiftlik çalışanlarından biri arasında masumane bir aşk doğmuştur. Buttercup'a duyduğu aşk için yaşadığı yeri terk eden Westley iyi bir geleceğe sahip olup evlenebilmeleri için bir gemiye atlar. Fakat yolculuk sırasında korsanların saldırısına uğrayan gemi iki aşığı birbirinden ayırır. Westley'nin öldüğünü düşünen Buttercup derin bir hüzne ve umutsuzluğa kapılır. Çaresizce bir prensle evlendirilen Buttercup yakın zamanda kaderin çeşitli hamleleriyle karşılaşacak, hayatı beklemediği bir şekilde değişecektir.
4- Beverly Hılls Cop (Sosyete Polisi)-1984
Detroit polis departmanında çalışan Axel Foley, öldürülen bir arkadaşının intikamını almak istemektedir. Amacına ulaşmak için yetkilerini kötüye kullanabileceği şüphesiyle Foley'nin Detroit'ten uzaklaştırılır. Tayin edildiği Beverly Hills'de Foley'nin ününü duymuş olan polis şefi Bogomil ona beladan uzak durmasını öğütler. Fakat Foley'nin aklı halen arkadaşının ölümündedir. Her türlü riski göze alan Foley iki polis arkadaşı Rosewood ve Taggart'ın yardımıyla peşinde olduğu İngiliz suçlu Steven Berkoff'un yaşadığı eve baskın düzenler.