İstanbul Modern'den "Oscar'ın Yabancıları" seçkisi
İstanbul Modern, Oscar heyecanı yaklaşırken dördü bu yıl yarışacak uluslararası filmlerden oluşturduğu seçkiyle sinemaseverlerin karşısında. Program yarından itibaren takip edilebilir...
16-30 Ocak arasında İstanbul Modern Sinema'yı ziyaret edenler, Oscar'ın "yabancılarıyla" tanışacak.
Oscar yarışı için başvuran 93 ülkenin filmlerinden seçilen yapımlar arasında aday gösterilen Parasite (Güney Kore ), Honeyland (Makedonya), Les Misérables (Fransa) ve Pain and Glory de (İspanya) yer alıyor.
Program şöyle:
16 OCAK
13.00 ACI VE ZAFER (Pain and Glory)
Salvador Mallo, orta yaşlarında ve eski enerjisini, hayata karşı iştahını kaybetmiş bir yönetmendir. Bu depresif halden çıkmak için yeniden sinemaya dönmeye ihtiyacı olduğunu içten içe bilir. Bir zamanlar çektiği filminin sinematekte yeniden gösterileceğini öğrenen Salvador, sinema tutkusunun başladığı yıllardan bugüne çocukluğunu, annesiyle ilişkisini, eski dostluklarını ve aşklarını hatırladığı zihinsel bir yolculuğa çıkar. Geçmişini düşünürken karşılaştığı kişi ve durumlar da kendisini yeniden bulmasına yardımcı olacaktır. Pedro Almodóvar'ın bugüne kadar çektiği en kişisel filminde Antonio Banderas ile Penélope Cruz başrollerde.
15.00 BAL ÜLKESİ (Honeyland)
Arıcılıkla geçinen Hatice Muratova, yaşlı annesiyle terk edilmiş, elektriği olmayan bir dağ köyünde yaşar. Arıların ürettiği balın yarısını satıp kalanını yine arılara bırakan ve sürdürülebilirliği bu şekilde sağlayan Hatice'nin düzeni, başka bir ailenin köye gelip yerleşmesiyle bozulmaya başlar. Gerek doğanın ritmine gerekse de Hatice'nin yaşam alanına saygı göstermekten uzak bu gürültücü aileyle Hatice'nin doğaya ve yaşama yaklaşımı arasında ortaya çıkan tezat, maddi kazanç için doğayı tahrip etmekten kaçınmayan kapitalist düzenin mikro ölçekli bir tezahürüne dönüşür. Çekimleri üç yıl süren filmin altında Tamara Kotevska ile Ljubo Stefanov'un imzası var.
17.00 BURASI CENNET OLMALI (It Must Be Heaven)
Filistinli yönetmen Elia Süleyman'ın uzun bir aradan sonra çektiği son filmi, Cannes Film Festivali'nde mansiyon aldı. Yönetmenin bir nevi alter egosu olarak tasarladığı başkarakter ES'i canlandırdığı film, bir yönetmenin projesine fon aramak için çıktığı yolculukta yeni bir vatan arayışını anlatıyor. Gael García Bernal gibi önemli bir ismi de barındıran Burası Cennet Olmalı, sürgün hallerine, milliyetçiliğin tuhaflığına ve kimlik politikalarına parmak basıyor.
19.00 PARAZİT (Parasite)
Cannes'dan büyük ödül Altın Palmiye ile döndükten sonra bir daha arkasına bakmayan Bong Joon-ho imzalı Parazit, bu yıl Oscar Töreni'nde hem en iyi film hem de en iyi uluslararası film ödülleri için yarışacak ve muhtemelen de bunlardan en az birini alacak. Bong Joon-ho, Parazit'te rutubetli bir bodrum katında zor şartlarda yaşayan fakir Kim Ailesi ile refah içinde lüks bir evde yaşamını sürdüren zengin Park Ailesi'nin etkileşimi üzerinden sınıflararası farklılıklara odaklanıyor. Kim ailesinin hayatı, oğulları Ki-woo'ya gelen bir iş teklifiyle değişir. Ki-woo, Park Ailesi'nin kızlarına İngilizce dersi verecektir. Çeşitli dalaverelerle tüm aile fertlerinin de Parkların yanında işe alınmasını sağlar. Fakat iki ailenin hayatları, beklediklerinin aksi yönünde gelişecektir...
18 OCAK
13.00 BURASI CENNET OLMALI (It Must Be Heaven)
15.00 SEFİLLER (Les Misérables)
Victor Hugo'nun ölümsüz romanında vurgulanan kırık toplum düzenindeki devrim ve isyan temasını günümüzün Paris banliyösüne uyarlayan Sefiller, bir suç ve vicdan hikâyesi anlatıyor. Ladj Ly'ın filmi, üç polis memurunun suç oranlarının yüksekliğiyle bilinen Les Bosquets mahallesindeki devriyesinin peşinden gidiyor. Ekip lideri Chris ve Afrika kökenli partneri Gwada, aralarına yeni katılan Stephan'la bu olaylı mahallede devriyeye çıktıkları ilk günde, çingenelerin sirkinden bir yavru aslan çalındığını öğrenir. Mahallede çatışmaya meyilli gruplar arasındaki tansiyonun yükselmesini önlemek için harekete geçen ekip, yavruyu çalan çocuğu bulsa da saldırgan tavırları nedeniyle işlerin daha da sarpa sarmasına sebep olurlar...
17.00 BOYALI KUŞ (The Painted Bird)
II. Dünya Savaşı sırasında yetim kalan yahudi bir çocuk, Doğu Avrupa köylerinde sonu meçhul bir yolculuğa çıkar. Yolculuğu süresince savaşın gölgesinde yaşayan farklı insanlar tarafından anlamsız bir şiddet ve işkenceye maruz kalacak ve kendisini bir tür cehennemde varoluş mücadelesi içinde bulacaktır... Jerzy Kosiński'nin tartışmalar yaratan romanından uyarlanan filmin insan doğasının karanlık ve tüyler ürperten yüzünü sergilediği bu gaddar dünyası, Vladimir Smutny'nin 35mm siyah-beyaz sinematografisinde çekilmiş. Filmin oyuncu kadrosunda Harvey Keitel, Stellan Skarsgård ve Udo Kier gibi büyük isimler de yer alıyor.
19 OCAK
13.00 BAL ÜLKESİ (Honeyland)
15.00 ISLIKÇILAR (The Whistlers)
Rumen yeni dalgasının gözlemci gerçekçilikle kara mizah karışımı filmleriyle tanınan yönetmenlerinden Corneliu Porumboiu, hareketli bir polisiyeye imza atmış. İkili oynayan polis memuru Cristi, mafya babası Zsolt'u hapisten kaçırıp çalınan paraların yerini bulmak için Kanarya Adaları'na gönderilir. Burada olan biteni kimsenin takip edememesi için yöreye özgü ıslık dilini öğrenmesi istenmiştir. Cristi'yi bu göreve gitmeye ikna edense filmin femme fatale karakteri, karşı konulamaz Gilda'dır. Porumboiu'nun ilk filminden beri karşımıza çıkan temalar; dilin ortaya çıkardıkları ve gizledikleri, baskıcı Çavuşesku rejimi ve sadakat gibi konulara olan merakı, farklı açılardan da olsa bu filminde de kendini gösteriyor.
17.00 GÖRÜNMEZ YAŞAM (Invisible Life)
Brezilya'nın kendine has sinemasıyla tanınan yönetmen Karim Aïnouz, izleyiciyi bu kez 1950'ler Rio de Janeirosu'na götürüyor. Maço bir babanın iki kızı Eurídice ve Guida, evden ayrılma hayalleri kurarlar. Eurídice, piyanist olmak için Viyana'ya gitmek ister, küçük kız kardeşi Guida ise gerçek aşkı bulmak... Ama onlar için işler, hayallerindeki gibi gelişmeyecektir...
23 OCAK
13.00 VE SONRA DANS ETTİK (And Then We Danced)
Film, Gürcistan kökenli yönetmen Levan Akin'in Tiflis'te 2013'te gerçekleşen Onur Yürüyüşü'nde meydana gelen saldırılardan esinlenmesiyle ortaya çıkmış bir yapım. Profesyonel dansçı Merab, ailesindeki diğer birçok kişi gibi geleneksel Gürcü halk dansı yapmaktadır. Merab, kendisini her fırsatta zorlayan ve sert eleştirilerini hiç sakınmayan hocasıyla yılmadan çalışır ve sürekli daha iyi olmak için uğraşır. Genç adamın hayatı, bir gün çıkagelen Irakli ile tamamen değişecektir. Başta Irakli'yi sıkı bir rakip olarak görse de zamanla bu karizmatik adama gönlünü kaptırır ve...
15.00 OYUNBOZAN (System Crasher)
Benni, dokuz yaşında yırtıcı bir kız çocuğu. Benni'den başka iki küçük çocuğu daha olan annesi, bu sorunlu kıza bakacak gücü kendinde bulamayınca onu koruyucu aile sistemine bırakır. Gittiği her yerde öfke nöbetleri, şiddetli duygu patlamaları yaşayan bu kızla kimse başa çıkamaz. Asıl uzmanlığı ergenlerle çalışmak olan Micha, Benni için en iyi çarenin onu doğayla buluşturmak olduğuna inanır.
17.00 SEFİLLER (Les Misérables)
19.00 KIŞKIRTMA (Incitement)
İsralli Yaron Zilberman, bu kez gerçek bir olayı perdeye taşıyor. 1995'te dönemin İsrail başbakanı İzak Rabin'e suikast düzenleyen Yigal Amir'i cinayet işleme noktasına getiren süreci takip ediyoruz. Ortadoğu'nun kaderini değiştiren bu suikasta giden yolda, Yigal Amir'in cinayet ve öç almanın haklı gerekçeleri olabileceği konusunda ortodoks hahamlar tarafından nasıl dolaylı yollardan kışkırtıldığına tanık oluyoruz. Lider konumunda olan kişilerin toplumdaki psikolojik dengesi bozuk bireyler üzerindeki etkisine dair çarpıcı bir öykü sunuyor film...
25 OCAK
13.00 DOMATESLER WAGNER'LE TANIŞINCA (When Tomatoes Met Wagner)
33 kişinin yaşadığı ve herkesin organik tarımla uğraştığı küçük bir Yunan köyündeyiz. Üretim ve paketleme operasyonunun başındaki Alecco ile komşusu Hristos'u domates tarlasının ortasına dev hoparlörler taşırken görüyoruz. Aralarında klasik müziğin mi yoksa geleneksel Yunan müziğinin mi ürüne daha iyi geleceğini tartışan iki adam, sonunda her ikisini de denemeye karar veriyorlar ve... Belgesel, bir yandan küreselleşen dünyada tarım ve organik üretim konusunu incelerken, filmde yer verdiği canlı karakterlerin kişisel deneyim paylaşımları sayesinde küresel bir konuya iç ısıtan bir dille yaklaşmayı başarıyor.
15.00 MONOS
Sarp kayalıklarla çevrelenmiş, ıssız bir dağın tepesindeki bir grup ergen yaşta asker, Amerikalı bir kadını rehin tutmakla ve bir ineği canları pahasına korumakla görevlendirilmiştir. Gündüzleri komando eğitimi gören grup, geceleriyse gönüllerince eğlenmektedir. Ancak ansızın pusuya düşürülüp uçsuz bucaksız bir ormanın derinliklerine sürüklendiklerinde birbirlerine olan güvenleri derin yaralar alacaktır. Yönetmen Alejandro Landes'in yarattığı masalsı dünya, izleyiciyi unutulmaz bir görsel şölen ve nefes kesen gerilim dolu bir hayatta kalma mücadelesiyle baş başa bırakıyor.
17.00 KIŞKIRTMA (Incitement)
26 OCAK
13.00 OYUNBOZAN (System Crasher)
15.00 SEVGİLİ OĞLUM (Dear Son)
Tunuslu yönetmen Mohammed Ben Attia, ikinci uzun metrajında duygu yüklü bir baba-oğul hikâyesine odaklanıyor. Riadh-Nazlı çifti, 19 yaşındaki tek oğulları Sami için her şeyi yapmaya hazırdır. Sık sık baş ağrısıyla mücadele eden Sami'nin gerekli tıbbi yardımı alabilmesi için içinde bulundukları ekonomik darboğaza rağmen var güçleriyle uğraşırlar. Ancak Sami aniden ortadan kaybolur. Oğullarının Suriye'de cihatçı bir örgüte katıldığını öğrendiklerinde yıkılırlar. Babası, tüm imkânlarını seferber etmek pahasına da olsa Sami'yi bulmak ümidiyle yollara düşer. Ben Attia, Sevgili Oğlum'da Sami'den ziyade, geride kalanların yaşadıkları kayıp ve bu kaybın hayatlarına ve ilişkilerine etkisine odaklanıyor.
17.00 BOYALI KUŞ (The Painted Bird)
30 OCAK
13.00 ISLIKÇILAR (The Whistlers)
15.00 DOMATESLER WAGNER'LE TANIŞINCA (When Tomatoes Met Wagner)
17.00 SEVGİLİ OĞLUM (Dear Son)
19.00 GÖRÜNMEZ YAŞAM (Invisible Life)