Belgrad'da 3 gün... Balkanların yükselen yıldızı
Türkiye’nin son dönemlerde yaşadığı vize problemi pek çoğumuzu alternatif güzergahlara yönlendirirken ben de rotamı vizesiz ülkelerden Sırbistan’a çevirdim. Belgrad'da 3 gün boyunca hem keyifli anılar biriktirdim, hem de tarihi bir şehri gözlemleme fırsatı buldum...
Avrupa ile Balkanların kesişiminde kalan Sırbistan 7 milyon nüfusa sahip. Başkenti ve en büyük şehri ise Belgrad. Benim yolculuğum da işte tam bu noktada Belgrad’da başladı. Elbette ben de herkes gibi gitmeden “Sırbistan’da gezilecek yerler neresi?” başlığı altında sayısız içerik okudum fakat şehre girince kendinizi hazırladığınız rotaya değil şehrin size sunduğu akışa bırakıyorsunuz.
AVRUPA VE BALKANLARIN ORTASINDA BİR ÜLKE
İstanbul Havalimanı’ndan Belgrad Nikola Tesla Havalimanı’na başlayan yolculuğum yaklaşık 1.5 saat sürdü. Kalacağım yere otobüsle gitmeyi tercih ettiğimden otele varmam biraz zaman aldı. Sırbistan’da dikkat etmeniz gereken en önemli nokta ise taksi kullanmamanız. Sırp dinarının geçtiği ülkede taksiler oldukça pahalı. Otele giden yolculuğumda, yol boyu dikkatimi çeken ülkenin kültürel anlamda ortada kalmış bir ülke olması. Başkentte biraz Balkan, biraz Avrupa çokça Sovyet esintisi görmek mümkün. Şehir planlaması konusunda başarılı olan ülkede yapılar genel anlamda Sovyet esintisini barındırıyor.
SIRBİSTAN’IN İSTİKLAL CADDESİ
Sırbistan’da ilk durağım Knez Mihailova oldu. Caddeye girdiğim anda ilk dikkat ettiğim yine planlı bir şehirleşme modeli oldu. İstanbul’daki İstiklal Caddesi’ni andıran cadde, en az bizimki kadar hareketli ve kalabalık. Yol boyunca sizi tarihi binalar ve çok sayıda mekan karşılıyor. Caddenin turist popülasyonunu ise ağırlıklı olarak Türkler oluşturuyor. Karşılaştığım Türklere Sırbistan’ı ziyaret etme sebeplerini sorduğumda ise genel olarak “vizesiz olduğu için geldik” cevaplarını aldım.
Cadde ara sokaklardan şık restoranlara ve kimi zaman da salaş kafelere açılırken, ilk durağım ise tüm caddeye gören bir mekan oldu. Yöresel lezzetlerden ‘Cevabi’ köfte söyleyerek ne kadar doğru bir tercih yaptığımı anladım. Kaymak ve pide ile servis edilen cevabi bizdeki İnegöl köfteyi andırsa da Cevabi’yi daha çok beğendiğimi söyleyebilirim. Dediğim gibi şehir ortada kaldığı için menülerde de bu kültürel karmaşayı görmek mümkün. Bir tarafta Balkan yemeği diğer tarafta İtalyan pizza. Tercih sizin…
BALKANLARIN EN PAHALI SUYU
Başkent Belgrad’da dikkatimi çeken bir diğer nokta ise hemen her noktada suyun pahalı olması. 2 suya Türk lirasıyla yaklaşık 150 TL ödedim. Haliyle bu da kentte pek çok ürünü sudan ucuz yapıyor. Şehrin yalnız belli noktalarında olan marketlerde bile su bir hayli pahalı. Ülkede suyun pahalı olmasının birden çok sebebi bulunuyor. Birincisi şehirde çeşme suyunun içiliyor olması ve bir diğer nokta ise arıtma sistemlerinin maliyetinin yüksek olması. Ben içilebilir olmasına rağmen tercihimi hazır sudan yana kullandım.
TARİHİ KALE VE TUNA NEHRİ
Sırbistan’a gidecekler için bir diğer tavsiyem ise Belgrad Kalesi. Sava ve Tuna nehirlerinin birleştiği yerde yer alan Belgrad Kalesi MÖ 279 yında Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus tarafından inşa ediliyor. Uzun yıllar Osmanlı hakimiyetinde bulunan Belgrad’da Osmanlı eserlerine de rastlamak mümkün. Belgrad’ın en çok ziyaret edilen turistik noktalarından olan kale içerisinde Damat Ali Paşa türbesi de bulunuyor. Aynı zamanda kalenin girişinde bulunan kapı da ‘İstanbul’ adıyla anılıyor. Kalenin en tepe noktasında sizi Tuna Nehri selamlıyor. Kentin en büyük turist destinasyonlarından Tuna, size en uçsuz bucaksız hali ile merhaba deyip adeta içine çekiyor.
SIRBİSTAN’DA NASIL BİR SİYASİ ATMOSFER VAR?
Sırbistan’da genel olarak halk Sovyet etkisinin de getirdiği bir politik duruş sergiliyor. Son olarak Kosova ile iplerin koptuğu Sırbistan’da halkın bir bölümü başbakan Aleksandar Vucic’e tepkili. Benim Sırbistan gezim esnasında denk geldiğim bir eylemde de halk Vucic’e olan öfkesini Meclis önünde haykırıyordu. Ellerinde Avrupa Birliği bayraklarıyla alana gelen ve benim de sohbet ettiğim bazı Sırplar ise Vucic şiddetine karşı Avrupa Birliği’nden yarım istediklerini ifade ettiler. Sırbistan aynı zamanda Rusya'nın Avrupa Kıtası’ndaki son müttefiklerinden biri. Ve bu yüzden ülkede geniş çapta bir Rus propagandası da hakim. Bardaklarda, tişörtlerde sık sık Putin portesi ile karşılaşabilirsiniz.
SIRBİSTAN’A DAİR TAVSİYELER
Cevabi köfteyi deneyin
Taksi kullanmayın
Havalimanında para bozdurmayın
Su çok pahalı olduğundan almayın
Belgrad Kalesi terasında gün batımını izleyin
Tuna Nehrinde mutlaka tekne turuna katılan
Kaynak: Web Özel