Ahu Tuğba son yolculuğuna uğurlandı
ABD'de 1 Eylül'de geçirdiği rahatsızlık sonucu hayatını kaybeden oyuncu Ahu Tuğba'nın cenazesi İstanbul'a getirildi. Ölümünün 27. gününde Tuğba, Teşvikiye Camii'ndeki namaz sonrası Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi.
Oyuncu Ahu Tuğba (65), ABD'de birlikte yaşadığı kızı Anjelik Calvin'in evinde 1 Eylül'de hayatını kaybetmişti. KOAH hastalığı nedeniyle hayatını kaybettiği öğrenilen Tuğba'nın cenazesi, ABD'nin Miami eyaletinden kalkan THY uçağıyla dün İstanbul Havalimanı'na getirildi.
Vefatının 27. gününde Atlas Sineması'nda düzenlenen anma töreninin ardından cenazesi Teşvikiye Camii'ne getirildi. Burada kılınan cenaze namazının ardından Tuğba, Zincirlikuyu mezarlığına defnedildi.
'KIZIM BENİ BURADA BIRAKMA, BİR ŞEY OLURSA DEDİ'
Ahu Tuğba'nın kızı Anjelik Calvin, "Allah'tan geldik Allah'a gideceğiz, kim olursak olalım. İstiyorsa Cumhurbaşkanı, dünyanın en büyük yıldızı olalım, döneceğimiz yer Allah'ın yanı. Benim tek isteğim, hepinizden duanız. Onu seviyorsanız on saniyenizi ayırıp bir Fatiha okuyun. Başka hiçbir şey istemiyorum. Tek isteğim sizden duanız. Gelenlerden de Allah razı olsun. Türk basınından da basın mensubu kardeşlerimizden de. Biz burada görevimizi yapmaya, toprağa vermeye, huzura kavuşturmaya geldik. Allah'a şükür olsun ki Yüce Rabbime, onu kendi doğduğu topraklara getirebildim. Gavur ellerde bırakmadım onu. Benim tek amacım annemin mezarı doğduğu ülkede olsun dua edeni olsundu" şeklinde konuştu.
Calvin, "O benim annemdi. Benim arkamdan dua eden bana Allah'ı kitabı tanıtan. Ne güzel bir anne ki; bana Kur'an-ı Kerim gibi büyük bir miras bırakmış, ahiretimi kurtarmış. Benim hakkım ona helaldir. Yaradan Rabbime şükür olsun. Hepimize ibret olur inşallah, sevenlerimiz hayattayken onlara sarılmayı biliriz ben çünkü sarılamadım. Tek bir şey söyledi 'kızım beni burada bırakma, bir şey olursa' dedi. Onu da Allah'ın izniyle yerine getirdik" ifadelerini kullandı.
'GERÇEK SAHİBİNE YOLLADIK'
Cenaze töreninde konuşan manken ve oyuncu Yaşar Alptekin, "Her şeyden önce şunu bilmemiz lazım; ondan geldik ona gideceğiz. Her canlı ölümü tadacaktır. Her canlı önümü tadacaktır derken burada bir şifre var. Her canlı ölecektir demiyor, tadacaktır diyor. Dolayısıyla Rabbim geride kalan sevdiklerine sabır ihsan eylesin. Rabbim onu cennetine nail eylesin. Peygamberimize komşu eylesin, günahları varsa eğer Rabbim affetsin inşallah. Güzel bir insandı. Şimdi gerçek sahibine yolladık, sıra yavaş yavaş bize geliyor" dedi.
CENAZEYE KATILMAYAN DOSTLARINA TEPKİ GÖSTERDİ
Cenazeye katılmayan diğer sanatçı ve oyunculara tepki gösteren oyuncu Serpil Örümcer, "Maalesef bizim mesleğimiz nankördür ve çabuk unutulur. Her şey bir anda unutuluyor. Şimdi ayaktayım, ama yarın bir gün ben de ölürsem bana da aynı şey olacak. Kimden vefa görmüşüm ki ben. Ben başka dostlardan vefa gördüm, iyilikler gördüm. Ben evsiz kaldım, sokaklarda kaldım. Torunlarımı sokakta büyüttüm. Maalesef bu böyledir. Benim arabalarımı kullanan o sanatçı arkadaşlarım, evlerine bıraktığım, dağıttığım kişiler bana selam vermediler. Ölünce mi gelecek bunlar, hadi canım. Hepimizin başı sağ olsun, nurlar içinde yatsın. Allah rahmetler eylesin, mekanı cennet olsun" diye konuştu.
'50 YIL ONUNLA ÇOK GÜZEL DOSTLUKLARIM GEÇTİ'
Oyuncu Nuri Alço ise, "Türk sinemasının gerçekten çok değerli bir oyuncusunu, artistini kaybettik. Ahu Tuğba, gerçekten yüreği gibi güzel, dürüst, doğrucu, hiçbir şeyden korkmayan bir insandı. Birçok filmlerde beraber oynadık. Her evden çıkışında dualarını eksik etmezdi. Benim en son hastalığımda bile kendisi aradı, göz yaşlarıyla dualarını yaptı. Ne yazık ki ölüm haberini alınca şok olduk. Güzel bir insandı, KOAH hastalığı vardı, nefes alamıyordu. Zaten burnunda et vardı, ondan da bir sorun yaşıyordu. Son anda işte trafik kazasında kemiklerini, kaburgalarını kırmasından dolayı nefes almakta daha güçlük çekiyordu. 10-15 gün içerisinde buraya gelecekti. Kısmet olmadı gelmesi, güzel bir insanımızı kaybettik. Benim 50 yıl onunla çok güzel dostluklarım geçti. Sahne hayatlarını mı anlatayım, film setlerindeki anılarımızı mı anlatayım, Türkiye'de korkusuz dediğim zaman aslanla gezerdi, aslan yetiştirirdi. Kulüplere falan aslanla giderdi, böyle bir insandı. Türkiye'de onun gibi sinema sanatçısı 3 4 tane lüks makam arabası olup, 25 metre uzunlukta teknesi olan ilk kadın sanatçıdır. Biz 30 senelik abi-kardeş gibi 50 sene yaşadık kendisiyle. Annesi zaten bana emanet etmişti, ne dersem sözümden çıkmazdı. Güzel bir insandı onu kaybettik. Çok genç yaşta kaybettik. Kader, bir şey diyemiyoruz. Nurlar içerisinde yatsın, toprağı bol olsun. Başımız sağ olsun" dedi.