'Yenidoğan çetesi' davasında yedinci gün: Tutuksuz sanıkların savunması alınıyor

DHA
Yenidoğan Çetesi
'Yenidoğan çetesi' davasında yedinci gün: Tutuksuz sanıkların savunması alınıyor

İstanbul'da yenidoğan bebekleri anlaşmalı özel hastanelerin yenidoğan ünitelerine sevk ederek, haksız kazanç sağlayan ve kusurlu davranışlarda bulunarak ölümlerine neden olan Fırat Sarı ve İlker Gönen'in de aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanığın yargılanmasına devam ediliyor. Duruşmanın yedinci gününde tutuksuz sanıkların savunmaları alınıyor.

Bakırköy Adliyesi 22. Ağır Ceza Mahkemesi Salonu'nun kapasitesinin yetersiz olması sebebiyle duruşma konferans salonunda görülüyor. Fırat Sarı ve İlker Gönen'in de aralarında bulunduğu 22'si tutuklu 47 sanıklı davada tutuksuz sanıkların savunmaları başladı. Bazı tutuksuz sanıklar ve taraf avukatları salonda hazır edilirken, bazı tutuksuz sanıklar da bulundukları şehirlerdeki adliyelerden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katıldı.

Duruşma saat 10.40 sıralarında kimlik tespitinin ardından tutuksuz sanık Ecem Koç’un savunmasının alınmasıyla başladı.

 “İŞLETME VE ÖRGÜTÜ BİLMİYORUM”

Hemşire Ecem Koç: Çorlu Reyap Hastanesi'nde 5 yıldır çalışıyorum. Fırat Bey’i 2 yıldır tanıyorum. Kendisi sorumlu doktordu. İşletme adıyla geçen şeyi bilmiyorum burada sizden öğrendim. Hemşirelik yapmakla yükümlüyüm. Kimseyi tanımıyorum. Örgüt nedir bilmiyorum. İş birliğim yok.

“HER TÜRLÜ MÜDAHELEYİ YAPTIK”

Hemşire Ecem Koç: Halime bebek anne karnında oksijensiz kalmış bir bebek. Tekirdağ Şehir Hastanesinde doğmuş ve bize sevk edilmiş. Yaşamla bağdaşmayan bir bebekti. Ancak biz elimizden gelen her şeyi yaptık. Ex olduğunda doktoru arayıp bilgilendirme yaptık. Doktorun “Geliyorum” cevabını duyduk. Esenyurt’tan geliyordu kaç km’lik mesafeydi bilmiyorum ama her zaman yarım saatte geliyordu ilk kez doktorsuz kaldık. Doktor gelmeyince biz de bebeği defin işlemleri için hazırladık. Denetim ekibi geldiğinde damar yolunu çekmiştik ancak bebeğe yakından bakmadılar bakmış olsalardı yapılan müdahalelerin izlerini göreceklerdi.

“ALDIĞIM PARALAR İADE PARALARIYDI”

Ecem Koç: Fırat Bey’in şirketini bilmem. Bahar Hanım’a para geliyordu. Bahar Hanım’da kıdemlerine göre hemşirelere dağıtıyordu. Bana gelen paralar doktor bey için yaptığım alışverişlerin iadesiydi. Fırat Hocaya kendi cebimden kıyafet almıştık bana para iadesi yaptı. Arkadaşlarımıza yemek almıştık o bana geri iade yaptı. Herhangi bir para alışverişi yoktu.

HALİME BEBEĞİN ÖLÜMÜ: “DOKTOR OLMASI GEREKİRDİ”

Üye Hakim: Bebeğe CPR yaparken hekim olmalı mıydı?

Hemşire Ecem Koç: Hemşire harici doktor olması gerekirdi. Bebeği daha kötü gördüğümü için doktoru çağırdık. Nitekim gün sonunda da oldu.

Üye hakim: Hastanede başka nöbetçi doktor yok muydu? Başka doktora bilgi verilebilir miydi?

Hemşire Ecem Koç: Yönetime söyledik onlar ayarlayabilirdi. Yenidoğan yoğun bakım hekimlik açısından zor bir daldır. Bir çok doktor yoğun bakıma bakmak istemez, çekinik davranır. Fırat Bey de başka bir doktor girsin istemezdi.

“FIRAT SARI İŞ İŞTEN GEÇTİKTEN SONRA GELDİ”

Savcı: Hem Fırat Sarı Halime bebek ile yakından ilgilendi diyorsun hem de Halime bebek kötüleştiğinde doktor yoktu diyorsun ?

Hemşire Ecem Koç: O doktor benim gözümde sıfırdır. Doktor (Fırat Sarı) iş içten geçtikten sonra geldi.

Savcı: Fırat Sarı ne sıklıkla gelirdi?

Hemşire Ecem Koç: Her gün gelirdi. Günde 3-4 kez geldiği olurdu. Belirli bir saati yoktu. Doğum oldukça gelirdi. CPR müdahalesinde doktor olmalıydı. En kritik olan işlem buydu.

MEHMET SALİH KARA (Doktor - Asistan Hekim)

Suçu: Resmi Belgede Sahtecilik, Suç İşlemek Amacıyla Kurulan Örgüte Üye Olma, Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Zararına Dolandırıcılık

“HATIRLAMIYORUM”

Dr. Mehmet Salih Kara: Daha önce savunmamı yaptım o yüzden bir kez daha savunma yapmayacağım. İlker Hocayı tanırım Fırat Hoca’yı da popüler olduğu için tanırım.

Hakim: Fırat Sarı diyor ki, benim adıma bakacaksın sana yer buldum. Silivri Kolan Hastanesi'nde benim adıma bakacaksın diyor? Ne diyorsun?

Dr. Mehmet Salih Kara: Konuşmuş olabilirim ama eylem olarak gerçekleştirmedim.

Hakim: Fırat Sarı’yım orada, İstanbul’da da Salih Kara’yım diyorsun, hatırlıyor musun?

Dr. Mehmet Salih Kara: Hayır.

Hakim: Mehmet Gürül diyor ki bizim kaşemizi kullanırsın?

Dr. Mehmet Salih Kara: Hayır hatırlamıyorum. İmkansız bir şey.

Hakim: HTS kayıtlarında Silivri’de baz vermiş telefonun ne diyeceksin?

Dr. Mehmet Salih Kara: Ablam ve kız arkadaşım orada otururdu. Silivri Kolan Hastanesi’nin nerede olduğunu bile bilmem. Muayene yapmadım. Ama hatırlamıyorum.

SERENAY ŞENKALAYCI (Hemşire)

Hakim: İşletmede mi çalışıyordun?

Hemşire Serenay Şenkalaycı: Ben hastaneye çalışıyordum.

“EMEĞİMİN KARŞILIĞINDA ALIYORDUM”

Hakim: Ekstra ücret alıyor muydun?

Hemşire Serenay Şenkalaycı: Medicense’den para geliyordu. Mesai parası geliyordu. Aldığım paralar emeğimin karşılığıdır. Bazen 7 bin, bazen 6 bazen 3 bin gibi rakamlar geliyor. Bu şirket bana mesailerimi emeğimin karşılığını ödüyordu.