Yeni yasama yılı başladı! Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni anayasa hepimizin en öncelikli sorumluluğudur
TBMM'nin 28. dönem 2. yasama yılı açılışı gerçekleşti. Özel oturumda Meclis Genel Kurulu'na hitap eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye’yi, 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur." dedi.
TBMM Genel Kurulu, 28. Dönem 2. Yasama Yılı'nın başlaması dolayısıyla Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, özel oturumda Meclis Genel Kurulu'na hitap etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni anayasaya ilişkin, "Türkiye’yi,12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur. 41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın, 2023 Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır." ifadelerini kullandı.
Ekonomiye ilişkin mesajlar da veren Erdoğan, "Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız." diye konuştu.
Erdoğan konuşmasında, bu sabah Ankara’da gerçekleşen saldırı girişimine de değindi, "Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır." dedi.
Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkanlar:
Yeni yasama yılının ülkemize hayırlı olmasını diliyorum. İradelerini sandığa özgürce yansıtan tüm vatandaşlarımıza tekrar teşekkür ediyorum. 28. dönem milletvekillerimizi tekrar tebrik ediyorum. Büyük Millet Meclisimizin ilk Başkanı Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü rahmetle anıyorum. Vatan topraklarımızın müdafası için bin yıldır canları pahasına mücadele eden şehitlerimizi yad ediyorum.
Bu çatı altında ülkemize hizmet verecek vekillerimize başarılar diliyorum. Sizlerden Türkiye Yüzyılına yakışır hizmetler bekliyorum.
TBMM darbelerden cuntalara nice badireleri atlatarak dimdik ayakta kalmıştır. Meclisimizin her açılışında 103 yıl önceki heyecanı yeniden yaşıyoruz. Milli mücadele gibi bir destanı zafere ulaştıran Meclisimizin bugün de Türkiye Yüzyılının ufkunu aydınlatacağına şüphe duymuyorum.
BU ANAYASANIN 2023 TÜRKİYE’SİNİ TAŞIYAMADIĞI AÇIKTIR
Geçtiğimiz 21 yılda, ülkemizin kalkınma ve demokrasi alt yapısının eksiklerini tamamlayarak bu doğrultuda atılacak büyük adımların zeminini hazırladık. Artık Meclisimizin kapısına kilit vurulduğunu, başbakanların ve bakanların idam sehpasına gönderildiği dönemler geride kalmıştır. Meclisimiz ve milletimizle omuz omuza vererek hep birlikte yazdığımız 15 Temmuz destanı bir dönüm noktasıdır. Şimdi önümüzde yeni bir görev, yeni bir fırsat var. Ülkemizi cumhuriyetin ilk yıllarının ardından tekrar yeni ve sivil bir anayasaya kavuşturma görevimiz var. Türkiye’yi, 12 Eylül’de darbe yönetiminin 41 yıl önce milletimizin sırtına sardığı mevcut anayasa kamburundan kurtarmak, hepimizin en öncelikli sorumluluğudur. 41 yıllık tarihinde uğradığı irili ufaklı 20’den fazla değişiklikle adeta yamalı bohçaya dönen bu anayasanın, 2023 Türkiye’sini taşıyamadığı açıktır.
HERKESİ YENİ ANAYASA ÇAĞRIMIZA KATILMAYA DAVET EDİYORUZ
Yeni anayasa meselesi 10 yılı aşkın süredir, ülkemizin ve Meclisimizin gündemindedir. Cumhur İttifakı olarak 2021 yılında önce kendi hazırlıklarımızı yaptık, ardından diğer siyasi partileri de kendi hazırlıklarını yapmaya davet ettik. Maalesef bu samimi davetimiz karşılık bulmadı. Sürekli darbe anayasasından şikayet edenler iş adım atmaya gelince konfor alanlarından çıkmadılar. Cumhurbaşkanı olarak tüm partileri, milletvekillerini, yapıcı bir anlayışla bu konuda sözü olan herkesi yeni anayasa çağrımıza katılmaya davet ediyorum. Yeni anayasayla birlikte, yönetim sistemi tartışmalarını ilanihaye sona erdirme fırsatı bulacağız. Gerçekten milli, yerli, sivil vizyoner bir anayasa isteyenler bu çağrının muhatabıdır. Türkiye böyle bir anayasayı hak ediyor. Bu özlemi daha fazla geciktirmeyelim.
HAYAT PAHALILIĞINI ORTADAN KALDIRMAYA KARARLIYIZ
Dünya genelinde enflasyon son 60-70 yılın en yüksek seviyelerine ulaştı. Gıdadan enerjiye, ticaretten istihdama kadar her alanda ciddi sıkıntılar yaşanıyor. Gelişmiş ülkeler dahil hemen hiç kimse önünü net bir şekilde göremiyor. Türkiye olarak biz de ister istemez bu olumsuzluklardan etkileniyoruz.
Mevcut küresel ekonomik görünümü, hem de önümüzdeki dönemde karşılaşabileceğimiz muhtemel tehditleri dikkate alan bir politikaya yöneldik. Amacımız bu hassas dönemden, ülkemizi en az kayıpla ve şayet arzu ettiğimiz neticeleri alabilirsek en büyük kazançla çıkarmaktır. Milletimizin canını yakan hayat pahalılığını ortadan kaldırmak, deprem başta olmak üzere ülkemizin acil meselelerini çözmek, ülkemizi büyütmeyi sürdürmek için ne gerekiyorsa yapmakta kararlıyız. Türkiye Yüzyılını diğer alanlardaki hedeflerimizle gerçekleştireceğiz. Ülkemizi küresel ekonominin içinden geçtiği şu fırtınalı atmosferden yara almadan çıkarmak hepimizin milletimize mesuliyetidir.
Yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla ülkemizi büyütme stratejimiz ekonomi politikamızın omurgası olmaya devam ediyor.
ANKARA'DAKİ TERÖR SALDIRISI
Benzer bir dayanışmaya terörle mücadelede de ihtiyaç duyduğumuzu hatırlatmak isterim. Terör örgütünün siyaseti yönlendirmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu sabah, emniyet birimlerimizin vakitli müdahalesi neticesinde iki caninin etkisiz hale getirildiği eylem, terörün son çırpınışlarıdır. Vatandaşın huzuruna ve güvenliğine kast eden alçaklar, emellerine ulaşamamıştır, asla da ulaşamayacaktır. Yaralanan polislerimize Allah'tan acil şifalar diliyorum.
Bu ülkede bir daha asla FETÖ yeniden dirilemeyeceği gibi, benzer örgütlerin de yeni ihanetler sergileyebilmesi mümkün değildir. Operasyonlarımız neticesinde adeta can çekişen terör örgütlerine siyasi hesaplarla moral aşılamanın vebali çok ağır olacaktır. Özellikle sanat öne sürülerek milli iradeye kast edenlerin propagandasının yapılmasını kabul edemeyiz.
AB'NİN ÜLKEMİZE YÖNELİK ADALETSİZ TUTUMUNDA BİR DEĞİŞİKLİK OLMADI
Dış politikaya daima çok önem verdik. Kimi zaman yaptığımız fedakarlıkların karşılığını alamadığımız durumlar elbette oldu. Mesela Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz bunlardan biridir. Biz AB’ye verdiğimiz sözleri tuttuk. Ama onlar hiçbirini yerine getirmediler. Avrupa Birliği’nin ülkemize yönelik adaletsiz tarafgir tutumunda bir değişiklik olmadı.
Kağıt üzerinde ortaya koydukları kuralları, süreçleri hiçe sayan bir yaklaşımla ülkemize haksızlık üzerine haksızlık yapıyorlar. Türkiye olarak 60 yıldır kapısında bekleyen AB’den herhangi bir beklentimiz yok. Şayet, bize karşı örtülü bir yaptırım gibi kullandıkları vize dayatması başta olmak üzere haksızlıklarından geri dönerlerse kendi yanlışlarını düzeltmiş olurlar. Yapmazlarsa, siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri olarak bizden herhangi bir beklentiye girme hakkını tümüyle kaybederler.
Artık iyice lafta kalan tam üyelik sürecini sonlandırmak gibi bir niyetleri varsa işin o tarafı da kendi bilecekleri bir iştir. Biz demokrasi, adalet ve özgürlükler noktasında Kophengah Kriterleri’ni gerekirse Ankara kriterleri yapar yine yolumuza devam ederiz.
AİHM’E FETÖ TEPKİSİ
Avrupa Konseyi’nin bir kurumu olan AİHM’in verdiği son kararlar adeta bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu karardan cesaret alan terör örgütü mensupları ve yandaşları, beyhude yere heveslenmesinler. Mahşeri vicdanda zaten mahkum olan FETÖ’cü alçaklara bu karardan ekmek çıkmaz. Türkiye bu ihanet çetesiyle mücadelesinden milim geri atmayacak, herhangi bir tavize, eskiye dönüşe müsahade etmeyecektir. Bir kez ihanet eden, her zaman ihanet eder.
KARABAĞ'DA HAK YERİNİ BULDU
30 yıllık işgalin ardından Azerbaycan toprağı olan Karabağ, özgürlüğüne kavuşmuş, hak yerini bulmuştur. Biz dostlarımızı çoğaltma ve bu konuda samimi bir gayret içindeyiz. Uzattığımız dostluk elini tutan herkesle, ortak çıkarlar doğrultusunda yol yürümekten memnuniyet duyarız. Son dönemde bu doğrultuda pek çok önemli adımı başarıyla attık.
Ülkemizin etrafında barış ve huzur kuşağı oluşturma hedefimizde ciddi mesafe aldık. Bölgesel entegrasyon projeleriyle işbirliğimizi derinleştirmeye çalıştık. Bunlara yenilerini eklemeye hazırız.
KURTULMUŞ: TÜRKİYE ASLA TERÖRÜN GÜNDEMİNE TESLİM OLMAYACAK
Yeni yasama yılının açılışında konuşan TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, Ankara'daki terör saldırısını kınayarak "TBMM asla terör gündemine teslim olmayacak." dedi.
"Hiç şüphesiz bu terör saldırısını ortaya koyanların 1 Ekim gibi bir günü tespit etmiş olmaları manidardır, tesadüfi değildir." diyen Kurtulmuş, "Terörle mücadele kararlılıkla sürecek" şeklinde konuştu.
Kurtulmuş'un açıklamaları:
Türkiye, asla ve asla terörün gündemine teslim olmayacaktır. Türkiye Büyük Millet Meclisi, asla ve asla terörün gündemine teslim olmayacaktır.
Her şeyden evvel, Türkiye Büyük Millet Meclisi, bir darbe anayasası olan 1982 Anayasası'ndan kurtulmak mecburiyetindedir. Bunun için önyargısız, doğru zeminlerde ve doğru yöntemlerle tartışarak her birimiz kendi fikrimizi, sepetlerimizdeki pamukları ortaya koyarak yeni bir anayasayla Cumhuriyetimizin ikinci asrının taçlanması için olağanüstü gayret sarf edeceğiz. Bu anayasanın tartışma yeri, doğru zemini, şüphesiz Türkiye Büyük Millet Meclisinin bizatihi kendisidir ve bu tartışmalara Meclisimiz öncülük yapacaktır.
Bu anayasa yeni, sivil, çoğulcu, kapsayıcı ve insan odaklı milli bir anayasa olmak durumundadır. İnşallah hep beraber başta Meclis'te grubu bulunan partiler olmak üzere, Türkiye'nin kanaat sahibi bütün gruplarının samimi bir şekilde bu sürece katılımını sağlayacağız. Üniversitelerin, hukuk çevrelerinin, sivil toplum kuruluşlarının ve fikri olan her kesimin bu süreçte aktif olarak yer almasını Meclis olarak hep beraber sağlayacağız.
İklim krizlerini, gıda krizlerini, enerji krizlerini çok yakinen takip ederek Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak gerekli adımlarımızı atacak, gerekli tedbirlerimizi alacağız. Savaş, çatışma ve işgaller karşısında da demokrasinin beşiği olan Türkiye Büyük Millet Meclisi olarak tavrımızı her zaman ortaya koyacağız. Ayrıca son zamanlarda başta Avrupa kıtası olmak üzere bütün dünyanın gündemini işgal eden önemli konulardan birisi olan yabancı düşmanlığı, göçmen karşıtlığı ve özellikle İslamofobi karşısında da Meclis olarak üzerimize düşen sorumlulukları sonuna kadar yerine getireceğiz.