Uzmanlar uyarıyor: Ehliyetlerine el konulmalı!
Trafikte tehlikeli hareket sergileyenlerin sayısı her gün artıyor. Can güvenliğini tehlikeye sokarak yarış yapanlar, makas atanların yanı sıra ailece bir motosiklet üzerinde gezenler bile var. Uzmanlar, bu kişilerin psikoteknik muayenelerden geçirilerek ehliyetlerine el konulması görüşünde.
Trafikteki tehlikeli hareketler kişinin hem kendi canını hem de başkalarının canını tehlikeye atmasına neden oluyor. Sürücüler özellikle gece saatlerinde yarış yapanlar, makas atarak ilerleyenler, bir motorda 3-4 kişi seyahat edenlerle sıklıkla karşılaşıyorlar. Gecenin verdiği uykusuzluk, aşırı hız genelde direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesine ve kazalara neden olabiliyor. Trafikte tehlikeli hareketler yapanlar için uygulanan cezalar ise maalesef caydırıcı değil. Sürücüler, sosyal medyada görüntülerinin yayınlanması ile gözaltına alınsa da bir süre sonra serbest bırakılıyor. Uzmanlar, trafik canavarlarının ehliyetlerine el konulması ve trafikten men edilmeleri noktasında hemfikir.
PSİKİYATRİST KARARI İLE EHLİYETE EL KONABİLİYOR
Trafik Güvenliği ve Psikoteknik Merkezleri Derneği Başkanı Cengizhan Kutlu, böyle durumlarda kişinin ehliyetinin süreli bir şekilde alındığını söylüyor. Kişinin psikoteknik muayeneden geçtiği bilgisini veren Kutlu, ayrıntılı psikiyatri raporunun talep edildiği durumlar olduğunu da söylemekte. Kutlu, “Psikiyatr, kendisine gelen vakaları incelediğinde örneğin kucağında çocuğu ile araç kullanan bir kişi ya da 3, 4 kişinin üzerinde bulunduğu bir motoru kullanan kişiyi muayene ederken elbette daha titiz davranıyor ve bu hareketini anlamaya çalışıyor. Genelde de araç kullanamayacağına yönelik olumsuz karar veriliyor. Hatta kişinin ehliyetine daha uzun süreli el konulmasına ya da hiç almamasına da neden olacak kararlar bile verilebiliyor.” ifadelerini kullanmakta.
Kutlu alınan kararın etkin olduğunu vurgulayarak, “Ehliyete süreli el konuluyor ve eğer doktor muayenesinden geçemezse ehliyetini alamıyor. Valilik yazıyor ve ceza alan kişi doktora resmi yazı ile gidiyor. Valilik yazısını okuyan doktor da kılı kırk yarıyor ve çok dikkat ediyor" diyor.
RAPOR İÇİN NET BİR SÜRE KONULMASI ŞART
Kutlu mevzuatta süre problemi olmamasını da eleştirerek sorunu şu şekilde dile getiriyor:
“Böyle araç kullandığı tespit edilen sürücüye psikoteknik raporu alması gerektiği söyleniyor. Sürücü de, devlet hastanesinden rapor alamazsa, özel hastaneden bu raporu ücret vererek elde ediyor. Yapılması gereken ise bu kişilerin trafikten men edilmesi.”
TRAFİKTEKİ ÜÇ DAVRANIŞ ŞEKLİ
Klinik Psikolog Özge Öztaşçı ise, trafikteki üç ana davranış şekli olduğunu dile getirerek bunları şu şekilde sıralıyor:
“Birincisi nedensel ve planlı davranışlar. Bunlar daha kontrollü kişilerin davranışlarıdır. Mesela trafik kurallarına uyan, başkaları uymadığında buna tepki gösteren kişilerin davranışlarını bu kategoriye alabiliriz. İkincisi dürtüsel-duygusal davranışlar. Bunlar trafikte tehlikeli hareket yapan insanların davranışıdır diyebiliriz. Bu tür insanlar anlık duygularına göre hareket ederler. Üçüncü davranış motivasyonu ise alışkanlık. Bu kişiler örneğin hep aynı hataları yapmalarına rağmen herhangi bir ceza ya da yaptırımla karşılaşmadıkları için o davranışı artık bir alışkanlık haline getirip sürekli gerçekleştirme eğilimindeler.”
Trafikte tehlikeli davranışlar sergileyenlerde gerginlik hissinin yoğun olduğunun altını çizen Öztaşçı, “Araştırmalar, gerginlik hissinin riskli davranışları artırdığı yönünde. Ne kadar gergin olursak risk alma eğilimimiz o kadar fazla artıyor. Gerginliğin yanı sıra tehlike arayışı, adrenalin ihtiyacı ya da kanıt çabası gibi nedenler de trafikte tehlike yaratacak davranışlar arasında” uyarısında bulundu.
Sonunu düşünmeden hareket eden insanların o anki tehlikenin de farkında olamayacağını ifade eden Öztaşçı trafikteki bilinçsizliğin günlük hayatta da etkili olduğunu dile getirmekte. Öztaşçı, bu davranışa ilişkin şu uyarıda da bulunmakta:
“Tehlikeli tutum gösteren insanların sadece trafikte değil günlük hayatta da sergiledikleri davranışlar genelde uyum bozucu oluyor. Bu insanlar için öfkelerini doğru kanalla dışarı vurmaları yönünde bir tedavi planı oluşturmalı ya da dürtüselliklerinin farkına varıp düzenlemeyi öğrenmeleri gerekiyor.”
Kaynak: Web Özel