Pandemiye ilkokul 1'de yakalanan 300 bin çocuk okuma yazmayı öğrenemedi

Pandemiye ilkokul 1'de yakalanan 300 bin çocuk okuma yazmayı öğrenemedi

18 milyonu aşkın öğrenci, 1.1 milyon öğretmen... Uzaktan eğitime geçeli tam bir yıl oldu. Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un "Salgın bitse de uzaktan eğitim kalıcı olacak" açıklaması ise bambaşka bir kapı araladı. Uzaktan eğitimin bir yılı nasıl geçti, bundan sonra ne olacak? Uzmanları anlatıyor...

Pandemiyle birlikte uzaktan eğitimin yaygınlaşmasının üzerinden tam 1 yıl geçti. Eğitim ve öğretim bir senedir ağırlıklı olarak EBA TV ve Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) Eğitim Bilişim Ağı (EBA) üzerinden yürütülüyor.

Pandemi nedeniyle zorunlu olarak uzaktan eğitime geçen Türkiye, ilk haftalarda derslerin yüzde 80'inin EBA TV'ye yüklenmesiyle bu konuda hızlı bir aksiyon almış oldu. Ancak hem bazı bölgelerde internet altyapısının zayıflığı, hem her çocuğun EBA TV'ye bağlanabilecek tablet, bilgisayar hatta akıllı telefonunun olmaması, birçok sıkıntıya yol açtı. 

Hal böyleyken, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un "EBA altyapımızı güçlendirdik. Salgın bitse de uzaktan eğitim artık kalıcı olacak" açıklaması ise, bambaşka bir tartışmanın kapısını araladı. Sabah gazetesinden Ceyda Karaaslan'a konuşan Selçuk, "Bundan sonraki süreçte hangi derslerin yüz yüze hangi derslerin uzaktan yapılabileceğine ilişkin çalışmalardan sonra yeni yol haritası belirleyeceğiz" dedi.

Peki eğitim öğretimin son bir senesinde neler yaşandı? Pandemiye ilkokul birinci sınıfta yakalananlar okuma yazmayı öğrenebildi mi? Uzaktan eğitim kalıcı hale mi gelecek yoksa yüz yüze eğitimin yanında yalnızca destekleyici yöntem olarak mı kalacak? Yüzyüze eğitime kısmen geçildi ama öğretmenlerin ne kadarı aşılandı? Eğitim-Bir-Sen Sendikası Başkan Vekili ve Genel Sekreteri Latif Selvi, Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım ve Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Neslim Doksat ile konuştuk. ?

Pandemiye ilkokul 1'de yakalanan 300 bin çocuk okuma yazmayı öğrenemedi - Resim : 2

23 Mart 2021 itibarıyla Türkiye'de uzaktan eğitimin yaygınlaşmasının üzerinden tam bir yıl geçti.

1- Uzaktan eğitim yaygınlaşalı tam 1 yıl oldu. Bir yıl nasıl geçti, neler yaşandı, öne çıkan sorunlar nelerdi?

(Eğitim-Bir-Sen) Latif Selvi: Bir hafta içinde yüzde 80'in üzerinde dersi uzaktan eğitimle verecek altyapı oluşturuldu. 4 tane TV kanalı üzerinden uzaktan eğitime bağlanılabildi. Biz de sendika olarak bu süreçte dünyadaki eğitim sendikalarıyla önemli toplantılar yaptık. EBA TV gibi bir yapının belki dünyanın yüzde 90'ında olmadığını gördük. Ancak, uzaktan eğitim yaygın bir şekilde kullanılmaya başladığından itibaren internet altyapımızın buna yetmediği görüldü. Öğrencilerin birçoğu EBA TV'ye erişimde sorun yaşadı. 

Pandemiye ilkokul 1'de yakalanan 300 bin çocuk okuma yazmayı öğrenemedi - Resim : 3Eğitim-Bir-Sen Sendikası Başkan Vekili Latif Selvi, "Bir ders süresi 40 dakika olmasına rağmen öğrenciyi ancak 20. dakikasında derse konsantre hale getirebiliyoruz. Sınıf ortamında bile dersin yarısında yakaladığımız bir öğrenciyi ev ortamında derse adapte etmenin mümkün olmadığını gördük" dedi.

(Eğitim-İş) Orhan Yıldırım: Bir yıl boyunca en belirgin sorun hem teknolojik altyapı eksikliği hem de öğrencilerin bu altyapıya erişim sağlamada yaşadığı zorluktu. Resmi verilere göre, EBA'ya erişim ilkokullarda yüzde 66, ortaokullarda yüzde 73, liselerde yüzde 77. Bu bir başarı değil. Çünkü toplamda 4.5 milyon öğrenci uzaktan eğitime erişemedi demek.

Öğretmenler, haftanın 6 günü, sabah 08:30 akşam 20:30 arasında ekran başında ders saatinin başlamasını bekledi. Ödüllendirilmeleri bir kenara, ek ders ücreti kesintisiyle karşı karşıya kaldılar. Bu süreçte köy okullarındaki öğretmenler hariç, hiçbir öğretmene aşı yapılmadı. Şu ana kadar 60-70 bin öğretmen aşılandı. Toplamda 1 milyon 117 bin öğretmenimiz var.

Pandemiye ilkokul 1'de yakalanan 300 bin çocuk okuma yazmayı öğrenemedi - Resim : 4

Dr. Neslim Doksat: Uzaktan eğitimle beraber çocuklar daha kolay sıkılmaya başladı. Özellikle ilkokul çağındaki çocuklarda ekranın karşısında konsantrasyon bozukluğu çok fazlaydı. Temel konuları layıkıyla öğrenemediler. Tembelli oluştu. İsteksizlik, keyifsizlik, kendilerinden hoşnut olmama ile başlayan 'başaramayacağım' duygusu ağır bastı. Yetersizlik duygusu ve depresif düşünceler ortaya çıkmaya başladı. Zaman geçmiyor diye düşünüp, bilgisayar oyunlarına ayırdıkları vakit arttı ve bilgisayar bağımlılığı tehdidi arttı. Bununla beraber uyku düzensizliği, gece geç uyuma gibi sorunlar oluştu. 

2- Türkiye'de kaç öğrenci var ve kaçı uzaktan eğitime bağlanabildi?

(Eğitim-Bir-Sen) Latif Selvi: Net bir veri olmamakla birlikte, bizim yaptığımız bir araştırmada, öğrencilerin yüzde 50'sinin derslere erişimde aksaklık yaşadığı ortaya çıktı. 18-19 milyon öğrencimiz var. Tüm derslerini uzaktan eğitimle alabilenlerin oranı yüzde 30-35'i geçmez. Bu da en fazla 6.6 milyon öğrenciye denk gelir. 

(Eğitim-İş) Orhan Yıldırım: 18 milyon öğrencimizin 4.5 milyonu, uzaktan eğitime hiç bağlanamadı. Bu sayının daha fazla olduğunu düşünüyoruz. Uzaktan eğitime bağlanabilenlerin yüzde 60'ı da akıllı telefonlarla bağlandı. 

Pandemiye ilkokul 1'de yakalanan 300 bin çocuk okuma yazmayı öğrenemedi - Resim : 5

Eğitim-İş Genel Başkanı Orhan Yıldırım, toplam 1 milyon 117 bin öğretmen olduğunu, şu ana kadar en fazla 70 bin öğretmene aşı yapıldığını anlattı. 

3- İlkokula yeni başlayan, uzaktan eğitim nedeniyle okuma yazmayı öğrenmede sorun yaşayan çocuklar oldu mu?

(Eğitim-Bir-Sen) Latif Selvi: Geçen yıl birinci dönemde henüz pandemi olmadığı için okuma yazmayı önemli ölçüde söktü öğrenciler. Ancak pekiştirmede sorun yaşadılar. Bu yıl birinci dönem uzaktan eğitim olduğu için aksaklıklar yaşandı. Uygulamaya dair yapılacaklara uzaktan eğitimin katkısı sınırlı. Buı teknik derslerde de böyle, meslek liselerinin atölye derslerinde de böyle...

(Eğitim-İş) Orhan Yıldırım: Her yıl yaklaşık 1 milyon 300 bin öğrenci ilkokul 1. sınıfa başlıyor. Tahmini olarak ülke genelinde ilkokul 1. sınıfa başlayıp da EBA TV'ye bağlanamadığı için okuma yazmayı sökemeyen 300 bin çocuk vardır. Bazı çocukların fiziksel ve anatomik gelişimleri yetersiz olduğu için bire bir ilgilenilmesi gerekiyor. Uzaktan anlatabilmeniz mümkün değil. Kalemi nasıl tutacağını, harfleri ne şekilde kağıda geçireceğini uzaktan anlatmanız yeterli olmaz. 

Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Neslim Doksat: Uzaktan eğitim dolayısıyla okuma yazmayı öğrenemeyen çok sayıda öğrenci var. Zeka geriliğinden dolayı değil, adaptasyon geliştiremediler. Muhtemelen teke tek ilgilenilmesi gereken çocuklardı. Zaten en çok zorlanan grup da bunlardı. Ne okul adaptasyonu kazanabildiler ne okuma yazmayı sökebildiler. 

Pandemiye ilkokul 1'de yakalanan 300 bin çocuk okuma yazmayı öğrenemedi - Resim : 6

Beykent Üniversitesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi, Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Neslim Doksat

4- Uzaktan eğitime en çok uyum sağlayan / en çok sorun yaşayan yaş grubu hangileriydi?

(Eğitim-Bir-Sen) Latif Selvi: Gözlemlerimiz, yetişkinlik arttıkça öğrencilerin derslere katılımının ve verimliliğinin yükselmesi yönünde... Sınava girecek öğrencilerin yani 8. ve 12. sınıfların katılımları daha yüksekti. 

Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Neslim Doksat: En çok zorlananlar ilkokul 1. sınıflardı. Onlar ayrıca öncelerinde bir okul deneyimleri olmamalarından dolayı da adapte olamadılar. Bir de 8. ve 12. sınıflar, sınavlara girecek olmalarından dolayı en çok zorlanan grup oldu. Kişisel gözlemlerime göre bu grupların dışındakiler kısmen de olsa daha iyi adapte oldular.

5- Bu süreçte velilere ne önerirsiniz, çocuklarına nasıl yardımcı olabilirler?

Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Neslim Doksat: Zaman tanısınlar. Hırpalanıyor çocuklar. Çalışmıyorlar ama yetersizlikleri yüzünden vicdan muhasebesi yapıp, cezalandırıyorlar kendilerini. "Çalışmıyor, boş boş oturuyor" diyerek yüklenmemek lazım. Aile içi herhangi bir faaliyetle destek olabilirler, kelime oyunları vs ile. Empatiyle yaklaşmaları gerekir. Çünkü kolay değil ekranın başında saatlerce ders takip etmek. Ve tek tek ilgilenmeleri lazım. Ödevlerini gözden geçirme, yardım alabilecekleri büyüklerinin akademik destek sağlaması çok önemli.

İleri derecede konsantrasyon bozukluğu yaşayan çocuklara tanı konması gerekir. Aşırı bir konsantrasyon bozukluğu varsa bir çocuk psikiyatrına başvurmalı aileler. Pandemi sürecinde bu tanıları çok sık koyar olduk.  

Pandemiye ilkokul 1'de yakalanan 300 bin çocuk okuma yazmayı öğrenemedi - Resim : 8

Çocuk ve Ergen Psikiyatrı Dr. Neslim Doksat,  çocukların uzaktan eğitim sürecinde vicdan muhasebesi yapıp, kendilerini cezalandırdıklarını; ebeveynlerin destek sağlamasının çok önemli olduğunu söyledi.

6- Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un "Salgın bitse de uzaktan eğitim kalıcı olacak" sözünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

(Eğitim-Bir-Sen) Latif Selvi: O açıklama aslında yüzyüze eğitimin yerine uzaktan eğitimi koyacağız şeklinde değil, uzaktan eğitimden de yararlanacağız anlamında... Ancak yanlış anlaşıldı. 'Tamamen uzaktan eğitime mi geçiyoruz' diye arayıp soranlar oldu. Aslında normal eğitime takviye amacıyla uzaktan eğitimin devam edeceği, EBA altyapısının da çok yönlü kullanılabileceğine ilişkin bir mesaj.

(Eğitim-İş) Orhan Yıldırım: Türkiye'nin nüfusu, eğitim altyapısı, öğretmenlerin ve velilerin alışık olduğu eğitim-öğretim yöntemi yüz yüze eğitim. Uzaktan eğitim pandemi nedeniyle mecburen alışmak zorunda kaldığımız bir yöntemdi. Milli Eğitim Bakanı'nın açıklaması yalnızca EBA'yı içermiyor. Bazı derslerin, kursların dışarıdaki özel kurum ve kuruluşlarla da verilecek olmasını kapsıyor. Örneğin resim kursundan alacağınız sertifikayla okuldan diploma alabilmek... Buna karşıyız. Hangi özel kuruluşlara bu yetkinin verilecek olması da ayrıca bir soru işareti ve kabul edilebilir bir durum değil. 

Pandemiye ilkokul 1'de yakalanan 300 bin çocuk okuma yazmayı öğrenemedi - Resim : 9

7- Türkiye'de uzaktan eğitimin kalıcı hale gelmesi için gereken altyapı ne durumda, kalıcılaşması neleri değiştirir?

(Eğitim-Bir-Sen) Latif Selvi: Öğrencilerin yüzde 90'ınından fazlası hatta belki yüzde 99'u yüzyüze eğitime geçeceği için, uzaktan eğitimin takviye amacıyla kullanılması, bu platformlardan yararlanmada güçlük yaratmaz. EBA yeterli olur bu konuda. 

Eğitim-Bir-Sen Sendikası olarak yüz yüze eğitimin doğru olduğu kanaatindeyiz. Uzaktan eğitim öğrencinin öğretim ihtiyacını karşılamaktan uzak, eğitim ihtiyacına katkısı ise neredeyse sıfır. Ancak bir takviye amaçlı ders yöntemi olabilir. Öğrenci hangi dersi kaçırdıysa onu uzaktan destek ile alabilir. Çünkü öğrenciler uzaktan eğitimle birlikte kazanması gereken bilgileri yeterli ölçüde kazanamadı. Doğrusu, takviye amaçlı faydalı oldu ama bizatihi eğitim öğretimin yürütüldüğü yer olursa yetersiz kaldı.

8- Dünya uzaktan eğitimin kalıcılaşmasını konuşuyor mu?

(Eğitim-Bir-Sen) Latif Selvi: Bütün dünyada UNESCO'nun, Dünya Bankası ve OECD'nin araştırmalarında, dünyadaki eğitim yöntemi süreçlerini masaya yatırdılar. Vardıkları nokta şu oldu: Okul, öğrenci ve öğretmen üçlüsünün oluşturduğu ortamı uzaktan hiçbir yöntemle temin etmem mümkün değil. Bu açıdan yüz yüze derslere derhal geçilmesi gerektiğini, öğrenme kayıplarının telafi edilmesinde başarılı olunamayacağıyla ilgili değerlendirmeler yaptılar. Bütün ülkelere yüz yüze eğitime geçilmesiyle ilgili adeta çağrıda bulundular.

Kaynak: Web Özel

uzaktan eğitim Ziya Selçuk Milli Eğitim tablet eba tv