Türkiye'nin bilinen en küçük tarihi eser bağışçısı, 10 yaşındaki Çanakkaleli Onur oldu
Çanakkale'nin merkeze bağlı Çıplak köyünde yaşayan Onur Özcan Çimen (10), bisikletiyle gezerken yolda bulduğu yaklaşık 2 bin yıllık Roma dönemine ait sikkeyi Troya Müzesi'ne bağışladı. Böylelikle küçük Onur, Türkiye'nin bilinen en küçük tarihi eser bağışçısı olarak kayıtlara geçti.
Çanakkale'de merkeze bağlı Çıplak köyünde yaşayan Onur Özcan Çimen, 6 Mayıs'ta bisikletiyle gezerken yolda eski bir sikke buldu. Çimen daha sonra bulduğu sikkeyi Troya Müzesi'ndeki uzmanlara götürdü. Uzmanlar tarafından yapılan incelemelerde sikkenin yaklaşık 2 bin yıllık Roma dönemine ait olduğu ortaya çıktı. Çimen, Roma dönemine ait sikkeyi Troya Müzesi'nde bağışladı.
6 Mayıs günü düzenlenen Hıdırellez'de Onur'la tanıştığını belirten Troya Müze Müdürü Rıdvan Gölcük, "Onur yanımıza geldi. Avucunu yumruk yapmış. Eski bir para bulduğunu ve parayı kendilerine teslim etmesi gerektiğini söyledi. Sikkeyi teslim aldık. Onur'u daha sonra ailesiyle beraber müzeye davet ettik. Onur bulduğu Roma dönemine ait sikkeyi, Troya Müzesi'ne bağışladı. Onur 10 yaşında ve geçmişte Troya Müzesi'nde 1934 yılında müzeye eser bağışlayan Necdet'e ait küçük bir sergi yapmıştık. Necdet bu bağışı yaptığında 11 yaşındaydı. Yaklaşık 90 yıl sonra Çıplak köylü Onur 10 yaşında Türkiye'nin en küçük eser bağışçısı oldu. Bizleri çok mutlu etti. Bulduğu paranın eski olduğunu ve müzeye getirmesi gerektiğini müze tarafından düzenlenen 'Homeros Sınıf Arkadaşım' projesinde arkeologlar Hazal Fırat ve Yunus Özdemir'in okula gelerek eğitimler yaptığı sırada öğrenmiş. Onur daha sonra müzede bir etkinliğe gelmiş ve kültürel miras bilincine çok erken yaşta kavuşmuş bir çocuk olarak bu harika keşfini bizimle paylaştı ve belki de Türkiye'nin en küçük eser bağışçısı oldu" ifadelerini kullandı.
'ADIMI TARİHE YAZDIRDIM'
Onur Özcan Çimen ise "Çıplak köyünde bisiklet ile bahçeden geçerken, yerde bir parıltı gördüm. Elime aldığımda eski para olduğunu anladım. Tevfikiye köyünde düzenlenen Hıdırellez'e gidene kadar bekledim. Sonra müzede görevli olan Arkeolog Hazal Fırat'a teslim ettim. Beni Müze Müdürü Rıdvan Gölcük'e yönlendirdiler, müzeye davet ettiler. En küçük eser bağışçısı olarak adımı tarihe yazdırdım" diye konuştu.