O ilde tedirgin eden görüntüler!
Tekirdağ’da yağışların az olması sebebiyle bir baraj daha kuruma noktasına gelirken, yeraltı sularında da tehlikeli azalmalar başladı. Kış ayına kurak giren Trakya bölgesinin artık su konusunda su kıtlığına doğru gitmeye başladığı bildirildi.
Tekirdağ’da bulunan barajlar tek tek kurumaya başladı. Bıyıkali Göleti ve Yazır Barajından sonra Naip Barajında endişe dolu görüntüler oluşmaya başladı. Naip Barajının doluluk oranı önceki yıllara göre yüzde 20’lere inerken, barajın ortasında bulunan betonarme yapı da ortaya çıktı.
Barajın su seviyesini ölçen çok sayıda direkte kurumayla beraber açıkta kaldığı gözlendi. İçme suyunun yüzde 86’sını yeraltı sularından karşılanan Tekirdağ’da barajların yanı sıra yeraltı sularında da tehlikeli azalmaların olduğu bildirildi.
Konuyla ilgili açıklamada bulunan TESKİ Genel Müdürü Turhan Toprak, “Tekirdağ’ın yağış ortalamasına baktığımızda, meteorolojiden aldığımız 32 yıllık veriler elimizde mevcut. Ortalaması yaklaşık metrekareye 600 kilogram gerçekleşmiş. Özellikle 2022 yılının ortalaması metrekareye 350 kilogram. Dolayısıyla yağışlarda yüzde 50 azalma olduğunu görüyoruz. Yine Ocak aylarında uzun yıllar ortalama yüzde 58 iken, son iki yılda ise metrekareye 23 ve 24 kilogram yağış düştü. Bu da son yıllarda ciddi bir kuraklık ile karşı karşıya olduğumuz göstermektedir. İklim değişikliği ilimizi de önemli derecede etkiliyor. Naip Barajı Süleymanpaşa ilçemizdeki merkez mahallelerinin 4’te 1’lik su ihtiyacını karşılamaktadır." dedi.
Sözlerine devam eden Toprak, 2022 yılı sonu itibari ile baktığımızda Normalde 2020 yılından bugüne baktığımızda barajın doluluk oranı yüzde 66’lardayken, 2022 yılında da yüzde 40'lar, 2023 yılına girdiğimiz Ocak ayında barajın doluluk oranı yüzde 28'lere kadar gerilemiş durumda. Dolayısıyla şu an barajda Tekirdağ Süleymanpaşa Merkez'inin 1/4'lik su ihtiyacının bir yıllık su ihtiyacı yaklaşık olarak 6,5 milyon metreküplük bir su kaldığını görmekteyiz. Bu şekilde gittiğinde önümüzdeki süreçte yüzeysel sularla Süleymanpaşa'ya destek verme imkanımız kalmayacağı gözükmekte ve direkt yeraltı sularıyla su verme gayreti içinde olacağız. Bu da bizim için önemli bir maliyet. Yeraltı sularının da azalmasıyla önemli bir risk olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
