Sırrı bu sözlerde saklı! Diyarbakır'da sergilenen İran'daki Kaçar Hanedanlığından kalma ayna dikkat çekiyor
Diyarbakır Müzesi'nde bulunan 19. yüzyıldan kalma ayna, üzerindeki nefsi terbiye edici sözleri ile eserler arasında dikkat çekiyor.
Kültür ve Turizm Bakanlığınca İçkale'de yer alan 14 tarihi binada 2005'te başlatılan ve 2014'te tamamlanan restorasyon çalışmasının ardından 2015'te İçkale Müze Kompleksi olarak kapılarını açan yerleşke, geçmişi 12 bin 400 yıl öncesine kadar uzanan eserlerin de yer aldığı teşhir salonlarına gelen ziyaretçiler, müzedeki bin 615 eseri inceleme fırsatı buluyor.
Salonda; İran'da Kaçar Hanedanlığından geldiği değerlendirilen 19. yüzyıl tarihli ayna, üzerindeki "Ettukâ reîsü’l-ahlâkı (Takvâ ahlakın başıdır)", "Ezellü’n-nâsi men ehâne’n-nâse. (En zelil insan insanlara ihanet edendir)", "Elmu’minu kalîlu’l-kelâmi ve kesîru’l-ameli. (Mümin az konuşur çok çalışır)", "Eşca’u’n-nâsi men ğalebe hevâhu. (En cesur insan heva ve hevesine galib gelendir)", "Men sâvâ yevmâhu fehuve mağbûnun. (İki günü bir olan aldanmıştır)" ve "Nushuke beynennâsi takrî’un. (İnsanların önünde birine nasihat etmek onu azarlamak ve kınamaktır)" vecizeleri, insan nefsini terbiye eden Hz. Ali'ye atfedilen sözlerle dikkat çekiyor.
Diyarbakır Müze Müdür Vekili Müjdat Gizligöl, İHA muhabirine, aynanın insanoğlunun tarihinde çok önemli bir yeri olduğunu, ilk insanların, kendi silüetlerini görebilmek için obsidyen taşını kullandığını söyledi.
Obsidyenin üzeri parlak olduğu için ayna olarak kullanıldığına değinen Gizligöl, fakat arkeolojik kazılarda aynanın varlığına Çatalhöyük kazılarında rastlanıldığını ifade etti. Gizligöl, ilk aynayı orada gördüklerini belirterek, “Yaklaşık 9 bin yıl önce aynanın varlığını biliyoruz. Daha sonra Romalılar ve Mısırlılarda ayna, popüler hale geliyor. Günümüzdeki aynalar ise 17.yüzyülda kalan Avrupa'daki modern hayatın gelişmesiyle birlikte şekillenmiş” dedi.