Siberkondria hayatınızı karartmasın

Yaşam Haberleri Sağlık Sağlık Haberleri
Siberkondria hayatınızı karartmasın
Fotoğraf: Shutterstock

Araştırmalar, her 3 yetişkinden birinin hastalandığında doktora gitmek yerine internet üzerinden teşhis koyduğunu söylüyor. Öyle ki internet üzerinden hastalık arama ve buna inanmaya isim bile verilmiş: 'Siberkondria.' Uzmanlar ise bu teşhislere inanılması gerektiği konusunda uyarıyor.

Siberkondria; internetten aşırı ve kaygı verici düzeyde hastalık ya da belirti arama davranışı olarak tanımlanıyor. Kişi, bir hastalık kaygısı sürecine giriyor ve saatlerce internet üzerinden hastalık araştırıyor. Her bilgi girişinde kafası daha çok karışıyor ve o hastalıkların kendisinde de var olduğuna inanıyor. Uzmanlar, internette çok fazla bilgi kirliliği olduğunu ve teşhise güvenilmemesi gerektiğinde hemfikir.

Uzman Psikolog Aynur Sayım, sürekli Google'den hastalıklarının ne olabileceğini araştıran kişilerin sağlıkla ilgili kaygı yaşadıklarını belirtiyor. Bu kişilerin panik atak ya da anksiyete bozukluklarına sahip olabileceklerinin altını çizen Sayım, “Sık sık doktora gidiyorlar çünkü kendilerini rahatlatamıyorlar. Kişi, acaba ben de şu belirti var mı diye düşünerek kendisine takıntı yapabiliyor. Sağlıkla ilgili kaygısı olan kişiler, kendilerini sakinleştiremedikleri için, en kolay yol olan internetten araştırma yapıyorlar” diyor.

Siberkondria hayatınızı karartmasın - Resim : 1
Uzmanlar, kişilerin araştırdıkça daha çok kaygılandıklarını belirtiyor.

"İNTERNETTEKİ BİLGİLERE GÜVENİLEMEZ"

İnternette kişisel yorumların da fazla olduğunu ve bunlara tamamen güvenilemeyeceğine dikkat çeken Sayım, “Bu kişiler, araştırdıkça fazla bilgi girişi oluyor ve bu da kaygıyı daha çok arttırıyor, zihinde sürekli baloncuklar açılıyor, böyleyse böyle mi olur şeklinde. Bir yaram var bu kanser belirtisi mi, derimin rengi değişti bir şey olur mu şeklinde doktora gidip danışmak en rahatlatıcı olanı” ifadelerini kullanıyor. 

Bu kişilere ilk öneri olarak uyaranları hafifletmeleri gerektiğini anlatan Sayım, “Uyaranı azaltmak da az ve doğru kişi ile yaşadıklarını paylaşmak, herkesle paylaşmamak da önemli” diyerek, sözlerini noktalıyor.

 "HER 3 YETİŞKİNDEN BİRİ"

Psikolog Özge Öztaşçı ise, hastalığın isminin kökenin açıklayarak değerlendirmelerine başlıyor. Öztaşçı, “Siberkondria aslında halk arasında 'hastalık hastalığı' olarak bilinen hipokondrianın kelime oyunu yapılmış hali. Siberkondria da tıpkı hipokondria gibi OKB ve anksiyete bozukluğuyla yakından ilgili. Yapılan araştırmalar 2015 yılında Amerika'da insanların yüzde 90’ının belirtilerini online olarak araştırdıklarını, başka bir araştırma da her 3 yetişkinden 1’inin kendi semptomlarına internet araştırmasıyla tanı koyduğunu gösteriyor” diyor.

"ÇEVRESİ ANKSİYETESİNİ BESLEMEMELİ"

Öztaşçı, kişinin yakın çevresinin onu yargılamaması, anksiyetelerini besleyecek ve onaylayacak söylemlerde bulunmaması, mantıksız düşüncelerini mantıklı bir çerçeveye aktarması, düşüncelerinin neden yanlış olduğuna dair kanıtlar sunması ve  destek almasına yardımcı olması gerektiğini belirtiyor.

Siberkondria hayatınızı karartmasın - Resim : 2
Her 3 yetişkinden biri hastalığını internetten araştırıyor.

KABULLENMEK EN ÖNEMLİ AŞAMA

Kişinin bu rahatsızlıktan kurtulabilmesi için öncelikle kabullenmesi gerektiğinin altını çizen Öztaşçı, “Başlangıç aşamasındaki rahatsızlıklarda internette geçirilen sürenin kısıtlanması, düşünceleri rahatlatacak meditasyon gibi etkinliklerde bulunulması, çevresindeki insanların desteği ve çevresindeki insanlarla endişelerini paylaşması yeterli olabilecekken daha ileri seviyelerdeki durumlarda kişinin kesinlikle bir profesyonelden yardım alması gerekmektedir. Bu durumun altında anksiyete bozukluğu ya da obsesif kompulsif bozukluk olabilir” bilgilerini paylaşıyor.

BU TANILAR VARSA DİKKAT

● Kişinin araştırdığı belirtiler genelde minördür hatta çoğu zaman ortada bir belirti dahi yoktur. Fakat kişi bu olmayan belirtileri araştırmak için ciddi mesai ve zaman harcar.

● Yaptığı araştırmalar kişiyi rahatlatmak yerine anksiyete semptomlarında artışa neden olur.

Kişi bir hastalığa sahip olmaktan büyük endişe duymakla beraber bir hastalığa sahip olduğuna neredeyse emindir.

● Kişi araştırma yaparken anksiyete semptomlarında (aşırı terleme, huzursuzluk, kalp atış hızında artma vb.) artış gözlenir.

● Araştırmaları sonucunda mantıklı bir sonuca ulaşmak yerine kişi en olumsuz senaryonun gerçekliğine inanır.

[email protected]

Kaynak: Web Özel

yaşam haberleri OKB anksiyete