Savunma ve avukatlık

Savunma ve avukatlık

Bugün 5 Nisan Dünya Avukatlar Günü, gelin bu mesleğin değerini bir kez daha hep birlikte yad edelim.

Avukatlık, günümüzde kamu görevi kabul edilir. Uyuşmazlıkların çözümünde etkin rol oynayan avukatlar, mesleki bilgi, deneyimini ve mesaisini toplumun hizmetine sunarlar. Avukatlar, Müvekkil haklarını savunmak ve yargılamada temsil etmek konusunda etkin ve profesyoneldir. Hukukta vekalet sözleşmesi ile karşılık bulan bu hizmet, işin tevdii ve hizmetin kapsamının belirlenmesi gibi genel çerçeve dışında bağımsız ve özerk ifa edilen bir hizmet niteliğinde…

TARİHTE AVUKATLAR

Avukatlık, Antik Yunan dönemine kadar uzansa da asıl değerini Roma İmparatorluğu döneminde kazandı. Roma döneminde avukatlık, bir onur mesleği olarak kabul gördü ve saygı duyuldu. Meslek kapıları herkese açılmadı. (Yalnızca hür erkekler ve belli suçlardan cezalandırılmamış olan kişiler avukat olabiliyordu.) Avukatlar sözü dinlenen, saygın ve yüksek makamda oldu.

Avukatlık bir onur mesleği olduğundan avukatların ücreti olmazdı. Amaç, mesleğin bağımsızlığını ve etki altında kalmamasını sağlamaktı. Avukatın ücret olursa tarafsızlığını yitireceği düşünülürdü. En fazla, avukatlara halk kendi durumuna uygun ölçüde hediyeler verilebilirdi. Bazen buna şeref hediyesi de denilirdi.

NEDEN AVUKAT TUTULUR?

Toplumsal hayattaki en eski mesleklerden olan avukatlık, bir suçlama karşısında bireyin kendini yeterince savunamayacağı, toplum ve suçlama karşısında konuşamayacağı, tutuklama ve yakalama gibi hallerde hürriyeti kısıtlı olacağından kendini aklayacak, maddi gerçeği bilgi ve delillere erişemeyeceği ihtiyacına dayanıyor.  Çünkü masumluk karinesine göre, hiç kimse suçluluğu sabit olana kadar suçlu sayılamaz ve şüphe sanık lehine yorumlanır.

Kişiler, dava süresince işlerini avukat olmadan kendi adına asaleten de yapabilir. Fakat avukat desteği almak işlerin daha verimli ve profesyonelce yapılmasını sağlar. Günümüzde 18 yaşından küçükler başta olmak üzere bazı ceza yargılamalarda avukat bulunma mecburiyeti vardır. Keza Ceza Muhakemeleri Kanunu’na göre avukat tutabilecek durumda olmayanlar, isterlerse kolluk ifadesi, savcılık ya da dava aşamasında, kendisine Devlet/Baro tarafından avukat atanır. Bu hak, yargılamanın sağlıklı olması, savunma ve adil yargılanma temel hakkına, silahların eşitliği prensibine dayanır.

AVUKATLAR KAMU GÖREVLİSİ Mİ?

Avukatlık, hâkim ve savcılık makamıyla birlikte yargılamanın 3 sac ayağından birisi…  Tez, antitez, sentez olarak özetlenebilecek olan yargılama faaliyetinde “savunma”yı avukatlar temsil ediyor. Avukatlar, uyuşmazlığın özünü tespit eder, süreci işletir, dosyayı oluşturur, olguları ortaya koyar ve sıralar, Müvekkilini savunur, dosyaya yazılı ve sözlü beyanları, delilleri sunar ve toplar, dava ve uzlaşma yoluna ya da sonraki yasal yollara başvurur. Yargılama faaliyetinde hakime ve savcıya mesleki olarak yardım eder. Multidisipliner yapısıyla metodolojik düşünerek uyuşmazlığı önceden görüp koruyucu hukuk tedbirleri ile baştan engeller ve toplumsal barışa hizmet eder.  

Günümüzde avukatlar, dava temsili, sözleşme hazırlanması, danışmanlık verilmesi, yatırım ve regülasyon gibi kategorilerde profesyonel hizmet sunarlar. Bu işlevi nedeniyle avukatlık faaliyeti kamu hizmetidir. Bu nedenle görev sırasında veya yaptığı görevden dolayı avukata karşı işlenen suçlar hakkında, bu suçların hâkimlere karşı işlenmesine ilişkin hükümler uygulanır. Görevi gereği avukata karşı işlenen suçlar genellikle ağır ceza mahkemesinde yargılanır. 

VEKALET SÖZLEŞMESİ İÇERİĞİ

Vekalet sözleşmesinin sonucu olarak avukatların işlerini, kendisinden beklenebilecek en iyi seviyede ve ehil şekilde yapması beklenir, ancak bir sonuç garantisi beklenemez. Çünkü sonuç, uzun süren bir yargılama faaliyetiyle açığa çıkar ve baştan tam olarak bilinemez ve taahhüt edilemez.  

Avukatlık mesleğinin ruhunu -MOLIERAC’ın veciz sözleriyle özetlemek mümkün:

"Görevimizi yaparken, kimseye ne müvekkile ne hâkime hele ne iktidara tabiyiz. Bizim aşağımızda kişilerin varlığı iddiasında değiliz. Fakat hiçbir hiyerarşik üst de tanımıyoruz. En kıdemsizin, en kıdemliden veya isim yapmış olandan farkı yoktur. Avukatlar esir kullanmadılar, fakat efendileri de olmadı."

5 Nisan Avukatlar Gününü Tebrik Ederiz.

Kaynak: Web Özel