Samuray kılıcıyla katledilen Başak Cengiz'in nişanlısından yürek yakan sözler: Bohçasını bile göremedi
İstanbul'daki iş seyahati sırasında akli dengesi yerine olmadığı iddia edilen bir kişini samuray kılıçlı saldırısına uğrayıp hayatını kaybeden mimar Başak Cengiz'in (28) acılı nişanlısı kan donduran o anları anlattı. Başak Cengiz'in nişanlısı Mahir mızrak "Götürdüğümüz bohçasını bile göremedi" dedi
Ankara'da yaşayan ve mimarlık yapan 28 yaşındaki Başak Cengiz, işi gereği gittiği İstanbul'da psikolojisi bozuk olduğu ileri sürülen Can Göktuğ B.'nin (27) samuray kılıçlı saldırısı sonucu vahşice katledilerek öldürüldü. Genç mimarın nişanlısı Mahir Mızrak ise nişanlısının canice öldürüldüğünü söyleyerek "Götürdüğümüz bohçayı bile göremedi" dedi.
“4 GÜN SONRA DÖNECEKTİ”
Genç mimarın nişanlısı Mahir Mızrak ise nişanlısının canice öldürüldüğünü söyleyerek, “Acımız büyük. Olayı takip ettiğiniz gibi cereyan eden bir katliam var. Benim sevgilim katledildi. Sorumluların hesabını çekmesini istiyorum. Başak hanımın geçen hafta yanına gittim. Bu hafta gideceğim halde geçen hafta da gittim. İyi ki gitmişim. Son kez görüşmüş olduk. Bu hafta da gidip alıp gelecektik. Oradaki görevi bitiyordu. Sadece dört günü kalmıştı yani. Pazar günü dönüp gelecekti, bitiyordu işi. Sonrasında da evlilik işlemlerine başlayacaktık. Zaten nişanlıydık. Benim sevgilim götürdüğümüz bohçasını bile göremedi. İş yerindeydi. Biz burada ailesine getirdik bohçayı. Annesinin kendi hazırladığı bohçayı göremedi. İş ile alakalı konuşuyorduk. İşi yoğundu mimar olduğu için. İşten otele işten otele hiçbir başka yaptığı aktivite yoktu. Olay günü servisi kaçırdı. Daha doğrusu mesaiye kaldığı için otel ile iş yeri yakın olduğu için yürümek istemişti. Sonrasında bu olay başımıza geldi. Kendini bilmez bir insan, cani tarafından canice katledildi benim sevgilim” ifadelerini kullandı.
“O KADAR İYİ BİR İNSANDI Kİ EŞİ BENZERİ YOKTU”
Zanlının en ağır cezayı alması gerektiğini belirten Mızrak, “Akli dengesi yerinde değilmiş falan diyorlar ama akli dengesi yerinde olmayan bir insan cebinde böyle bir bıçakla ‘ben insan öldüreceğim’ diye ortalıkta gezmez. Görgü tanıklarının söylediği bu şekilde yani. Bu insan olaylıydı. Psikolojisi bozukmuş ve bunu ailesi bildiği halde bile bile kendi başlarından savmışlar. Oturduğu otelde, oturduğu sitede bir ev tutmuşlar. Ona oradaki aylık bakımlardan idarecilere kadar bakıyorlarmış yani. Bizden uzak ol da kime yaparsan yap gibisinden. O da bize patladı. 24 milyon İstanbul benim sevgilimi aldı. Orada servisi kaçırmasa belki karşılaşmayacak ama o cani gene başkasını öldürecek. Akşam üzeri ulaşamadık Başak’a. Orada tanıdık falan da yok, arayamadık. Oteli aradım bilgi de vermediler. Ben tabi buradan bastım gittim. Ankara-İstanbul arasını 3 saatte tamamladım. Bulunduğu hastaneyi öğrendik o sırada. Yakınımız gitti ona bilgi vermemişler. Sonra biz gittik. Olayın olduğu yerde vefat etmiş bildiğim kadarıyla. Hastaneye kalbi durduğu halde gitmiş. Gözleri açıktı. Acımız çok büyük, benim sevgilim bir melekti. O kadar iyi bir insandı ki eşi benzeri yoktu. Tek isteğim cezalıların en ağır şekilde cezalandırılması ve bir daha bu olayların başımıza gelmemesi diyeceğim ne kadar faydalı olur bilmiyorum” diye konuştu.
“ACI HABERİ HASTANEDE ÖĞRENDİK”
Kızının hayatını kaybettiğini hastaneye gittiğinde öğrendiğini söyleyen baba Avni Cengiz, “Gelip suçsuz bir Başak’ı bıçaklayıp öldürdüler. 2 aydır burada çalışıyordu. İşinde gücünde olan birisi. 24 Ekim’de beraberdik. Cuma günü yine gidecektim yanına. Zaten 15’inde de geri dönüp gelecekti. Sohbet etmiştik işinden gücünden, evlilik hazırlığından. Başak çok hassas, merhametli, düzgün, çalışkan birisiydi. 5 yıl dışarıdaydı zaten, okudu. Hiç kalmadan da mimar oldu. Çalıştığı şirkette baya seviliyordu yani. Bizi karakoldan aradılar. ‘Başak kaza yaptı, yaralandı’ diye. Gittiğimizde hastanede doktor açıkladı. Biz de Başak’ı göreceğiz zannediyoruz. Buraya geldiğinde kalbi durmuş dedi. Duyar duymaz saat 9’da İstanbul’a gittik. Hastanede birisi geldi biz de kata çıkarıp Başak’ı göreceğiz diye. Ondan sonra doktor dedi buraya geldiğinde kalbi durmuş dedi. Daha sonra karakola gittik. Çantasını verdiler, çantası kan içinde. Telefonu falan da orada kaldı. Fazla bir şey anlatmadılar yani. Acı haberi hastanede öğrendik. Başak iki ay oldu orada zaten. Geri oradan Adli Tıp’a gittik sabaha kadar bekledik. Adli Tıp’ta işlemleri gördük hemen Ankara’ya dönüş yaptık. Karakoldan başka bir şey olmadı yani. Yapanın yanına kar kalmasın. Başak masum bir insandı. Çalışkan, merhametli, kimsenin işinde gücünde olmayan bir insandı. 20 milyon İstanbul’da bula bula bizim Başak’ı mı buldular? Acımız çok büyük” dedi.
Kaynak: İHA