Polis memuru başında vurulmuş halde bulunmuştu! Gerçek ortaya çıktı
Geçtiğimiz Ocak ayında İstanbul Kartal'da ormanlık alanda polis memuru Osman Yalınkaya kendi beylik tabancasıyla başından vurulmuş halde bulunmuş, olayla ilgili çocukluk arkadaşı öğretmen Mahmud Sezgin gözaltına alınmıştı. Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nden gelen raporda sonuç ortaya çıktı
Kartal'da ormanlık alanda kendi beylik tabancasından çıkan mermiyle hayatını kaybeden polis memuru Osman Yalınkaya'nın (35) ölümüne ilişkin çocukluk arkadaşı ve öğretmen Mahmud Sezgin (36) hakkında müebbet hapis cezası istemiyle dava açıldı. Hazırlanan iddianamede şüpheli Sezgin'in 'İntihar etti' iddialarına yer verildi. İddianamede "Herhangi bir insan sol eli ile sağ pariental kemiğine yakın atış gerçekleştiremeyeceğinden şüphelinin maktulü tabanca ile vurduğunun anlaşıldığı" şeklinde değerlendirme yapıldı.
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede Osman Yalınkaya ve Mahmud Sezgin'in hemşeri ve çocukluk arkadaşları olduğu anlatıldı. Şüpheli Sezgin'in devlet okulunda öğretmen, Osman Yalınkaya'nın ise polis memuru olduğu belirtilen iddianamede, ikisinin de devlet memuru olduklarından eşleri adına Tuzla ve Kartal'da anaokulu açıp, işlettikleri kaydedildi. Suç tarihi olan 12 Ocak 2021'de Yalınkaya'nın Sezgin'i gün içinde iki defa aradığı ve Yalınkaya'nın şüpheli Sezgin'in yanına gittiği ifade edildi. İkilinin Yakacık Çarşı Mahallesi Ormanyolu üzerinden Kartal'a geldikleri ve burada anaokulu nedeniyle tartışmaya başladıkları belirtilen iddianamede, şüpheli Mahmud Sezgin'in polis memuru Yalınkaya'ya ait olan silahla Yalkınkaya'ya ateş ettiği anlatıldı. Şüphelinin koşarak yoldan geçen minibüsten yardım istediği, minibüstekilerin yardım etmemesi üzerine karşı istikametten gelen polis devriye ekiplerini durdurarak 'Osman Osman' diye bağırarak yardım istediği ve ormanın içine doğru koştuğu kaydedildi. İddianamede şüphelinin peşinden koşan polis memuru tanıkların maktule ilk yardım uyguladığı, 20 dakika sonra 112 ekiplerinin Yalınkaya'ya müdahale ettiği, hastaneye kaldırıldığı fakat Yalınkaya'nın hayatını kaybettiği ifade edildi.
MAKTULÜN BEYLİK TABANCASINDAN KENDİNE AİT PARMAK İZİ ÇIKMASI GERKİRDİ
Şüphelinin ifadesine yer verilen iddianamede "Net olarak hatırlayamamakla beraber silahın sol elinde olduğunu düşünüyorum" dediği, tanık polis memurlarının da bu ifadeleri doğrular nitelikte beyanda bulunduğu kaydedildi. İddianamede bu beyanla ilgili "Herhangi bir insan sol eli ile sağ pariental kemiğine yakın atış gerçekleştiremeyeceğinden şüphelinin maktulü tabanca ile vurduğunun anlaşıldığı" değerlendirmesi yapıldı.
İstanbul Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü'nden gelen raporda da maktulün el svabı numunesinde atışa rastlanmadığı vurgulandı. İddianamede İstanbul Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri İnceleme Şube Müdürlüğü Parmak İzi Geliştirme Laboratuvarı Büro Amirliği'nden tabanca ve şarjörde parmak izi tespit edilemediği yönünde rapor geldiği ve raporda "Maktul kendisini vurmuş olsaydı tabancada parmak izi çıkması gerekmekteydi, kaldı ki maktulün beylik tabancası olduğundan her türlü maktulün parmak izi çıkması gerekirdi. Şüpheli maktulü beylik tabancasıyla vurduktan sonra tabancadaki parmak izlerini sildiğinin anlaşıldığı" şeklindeki değerlendirmesi de belirtildi. Bilirkişi raporunda maktulün intihar etmesine ilişkin herhangi bir delil tespit edilemediği de vurgulandı.
MAKTULÜN EŞİ: İNTİHAR EDECEK İNSAN UZUN VADELİ PLAN YAPMAZ
Maktulün eşi müşteki Aygül Yalınkaya'nın ifadesinde ise şüpheli ve maktul arasında ortak oldukları iş nedeniyle aralarında sıkıntı olduğunu, 7 yaşında kızları ve 10 aylık oğlanları olduğunu, Baba Yalınkaya'nın oğlanın doğmasını çok istediğini ve planlı bir şekilde hamile kalıp doğurduğunu söyledi. Müşteki Yalınkaya'nın eşiyle birlikte kısa ve uzun süreli planları olduğunu kaydettiği ve intihar edecek insanın çocuk istemeyeceğini ve plan yapmayacağını ifade ettiği kaydedildi. Müşteki Yalınkaya şüpheli Sezgin'in kendisine eşi Meral Hanım aracılığıyla ulaşarak kan parası adı altında anaokullarını kendisine vermek istediğini fakat teklifi kabul etmediğini söylediği de vurgulandı.
MÜEBBET HAPSİ İSTENDİ
İddianamede şüpheli Mahmut Sezgin'in "Kasten öldürme" suçundan müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Tutuklu şüpheli önümüzdeki günlerde iddianameyi kabul eden Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
"BENİ PATRONLUK TASLAMAKLA SUÇLUYORDU"
Mahmud Sezgin daha önce verdiği ifadede şu sözleri söylemişti: "Oraya gittiğimizde araçtan önce Osman indi. Beni yanına davet etti. Osman ormanlık alana doğru yürüdü. Ben de arkasından yürüdüm. Aramızda 3-5 metre mesafe vardı. Bu mesafede durduk. Okulun sorunları nedeni ile tartıştık. Beni patronluk taslamakla suçladı. 'Sıkıyorsa bana vur' dedi. Osman çok gergin ve sinirliydi. Onu daha önce böyle görmedim. Bu halinden tedirgin oldum. Osman elini beline attı, belinden silahını çıkardı. 'Vurma öyle olmaz böyle olur' dedi. Silahın kurma kolunu çekti ve mermiyi ağzına verdi. Silahın namlusunu yerden yukarı doğru kaldırdığı anda silah patladı. Ben silahın kurma sesini duyduğum anda ellerimi kulaklarıma götürerek yere yarım çömeldim. Kafasından kan fışkırdığını gördüm. Osman yere düştü. Silah ateşlenmeden önce ya da sonra Osman ile fiziki temasta bulunmadım."
Kaynak: DHA