Patron aşıyı zorunlu tutabilir mi? 'Kişinin vücut bütünlüğü...'
İşçi statüsündeki tüm SGK'lılara aşı çıkması ile birlikte iş yerlerinde hareketlilik başladı. Patron aşıyı zorunlu tutabilir mi? Anayasa ne söylüyor?
Tünelin ucundaki ışığı gördük. Pfizer-Biontech aşılarının Türkiye’ye gelmesi ile birlikte hiç görmediğimiz bir hızda aşı yapmaya başladık. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca dün 1 milyon 240 bin 311 kişiye aşı yapıldığını duyurdu. Bu Türkiye için bir rekor demek!
Fakat dün asıl müjde aşının tüm işçi SGK’lılara çıkması ile gerçekleşti. Yaş grubu fark etmeden sigortalı olan işçi statüsündeki herkes artık aşı olabilecek.
SGK'nın 2021 yılı Mart ayı istatistiklerine göre 15 milyon 381 bin 821 kişi sigortalı kapsamda işçi (4/A) olarak çalışıyor. Bu işçiler arasında özel sektör çalışanları ve kadrolu devlet memurları bulunuyor. Aynı zamanda sözleşmeli devlet memurlarının (4/C) sayısı da 3 milyon 144 bin civarında. Bu çalışanlar arasında kaçının öncelikli meslek grupları arasında sayılıp aşı olduğu kaçının kronik rahatsızlıklarından dolayı öncelikli grupta oldukları bilinmiyor.
Fakat bilinen şöyle bir şey var ki çoğu özel sektör çalışanına aşı hakkı tanınmış oldu. Böylece bazı sorular tekrar gündeme geldi. Şirketler çalışanlarına aşı olmayı zorunlu hale getirebilir mi? Aşı olmayan personele ceza kesilmesi, veya iş akdinin feshi gibi bir şey gündeme gelebilir mi?
Ankara'da SGK'lıların aşılanmasına hızla devam ediliyor. Fotoğraf: AA
ANAYASA NE DİYOR?
Kasaroğlu Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan bilgilendirme notunda Anayasa’nın ‘kişinin dokunulmazlığı maddi ve manevi varlığı’ başlıklı 17. maddesinin 2. fıkrasında yer alan, “Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz; rızası olmadan bilimsel ve tıbbi deneylere tabi tutulamaz” düzenlemesine atıf yapılıyor.
Hukukçulara göre devletin aşıyı zorunlu tutmadığı bir durumda iş yerleri çalışanlarına aşı olmamaları durumunda herhangi bir yaptırımda bulunamaz.
Fakat şirketler aşı olan personelini ödüllendirme ve aşı olmayan personelini performans vb. gerekçelerle ücretsiz izne çıkarabilir.
KANUNDA BULAŞICI HASTALIK OLARAK GEÇMİYOR
Avukat Oktay Durman’a göre ise Umumi Hıfzısıhha Kanunu’nun 57.’inci maddesinde bulaşıcı hastalıkların ortaya çıkması halinde hastalığa maruz kalanların aşılanmasına yetki veriliyor ancak Covid-19 bu kanunda bulaşıcı hastalık olarak yer almıyor.
Durman şöyle devam ediyor: “Bu açıdan baktığımızda, yürürlükteki mevzuatımız açısından, işverenlerin işçiyi Covid-19 aşısı olmaya zorlayamayacağını ifade edebiliriz.”
Nevşehir'de mobil sağlık ekipleri belediye çalışanlarını aşıladı. Fotoğraf: AA
AŞI DURUMUMU İŞ VERENLE PAYLAŞMAK ZORUNDA MIYIM?
Avukat Melih Bahtiyar bu noktada kişinin rızasının alınması gerektiğini söylüyor. Bahtiyar, “6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu madde 6’da kişilerin sağlığına ilişkin bilgilerin özel nitelikli kişisel veri kapsamında olduğu değerlendirilmektedir. Bu madde kapsamında özel nitelikli kişisel verilerin ilgililerin açık rızası olmaksızın işlenmesi yasaktır. Bu durumda aşı bilgisinin de çalışanın açık rızasına bağlı olduğu, bu bilginin paylaşılmasının zorunlu tutulamayacağını değerlendirmekteyim” diyor.
Yönetim danışmanı Canan Duman’a göre şirketler aşı olmayan çalışanlarından evde çalışmaya devam etmelerini de isteyebilir.
Van'da SGK'lı vatandaşlar kurulan aşı çadırlarında antikorlarına kavuşuyor. Fotoğraf: AA
RUS AŞISINI BULAN ENSTİTÜNÜN BAŞKANI: ZORUNLU OLSUN
Dünyanın ilk koronavirüs aşısı Sputnik V'yi geliştiren Gamaleya Enstütüsü'nün direktörü Aleksandr Gintsburg, Devlet Başkanı Vladimir Putin'den devletin aşı konusundaki ılımlı politikasına son vermesini ve insanları aşı olmaya mecbur tutmasını istedi.
Gintsburg Moskova'da vaka sayılarındaki keskin artışı halkın aşı olmaktaki isteksizliğine bağladı. Ginsburg, Sovyetler Birliği'nde işletme çalışanlarının emir-komuta düzeninde aşılandığını hatırlatarak kendi sağlığını koruması için halkın "bir miktar dürtülmesini" istedi.
Kaynaklar: Sözcü, Hürriyet, T24, Kasaroğlu Hukuk Bürosu, Türk-Rus.com