Pandemi bunu da bitirdi: Artık her gün duş yok?
Pandemi ile birlikte duş alma alışkanlıkları da değişti. Daha az insan gördükleri için her gün yıkananların sayısı azalırken uzmanlar her gün duş almanın cilt sağlığı için de zararlı olduğunu belirtiyor. Peki neden?
Pandemi ile birlikte insanların pek çok alışkanlığı değişti. Yeme içme alışkanlıkları değişirken daha az insan görüyor olduğumuz için kişisel bakım davranışlarında da değişiklikler olmuş gibi.
Okul öncesi öğretmeni olan Robin Harper pandemi öncesinde her gün duş aldığını söylerken artık daha az insan gördüğü için duş alma sıklığını azaltmış.
43 yaşındaki Harper, “Beni yanlış anlamayın hijyenime önem vermiyor değilim ama tam zamanlı çalışan bir anneyim. Duş almamak listemden bir işi daha çıkarmak gibi oldu” diyor.
İNGİLİZLERİN YÜZDE 17'Sİ HER GÜN DUŞ ALMAYI BIRAKTI
YouGov tarafından yayımlanan bir ankete göre İngilizlerin yüzde 17’si günlük duş almayı bırakmış. 49 yaşındaki yazar Heather Whaley geçen yıla göre yüzde 20 daha az duş aldığını söylüyor.
Çevre aktivisti 61 yaşındaki Donnachadh McCarthy eski yıllarda haftada bir kez pazar günleri banyo yapıldığını aktarıyor.
Doktorlara göre her gün duş almak sağlıklı bir şey değil. Vücuda her gün sabun değmesi derinin üzerindeki doğal yağların gitmesine ve cildin kurumasına neden oluyor.
'ESKİDEN BİR STATÜ SEMBOLÜYDÜ'
Yale Üniversitesi’nden Doktor James Hamblin Amerika’da sık sık duş alınmasının 20’inci yüzyılda başladığını aktarıyor. Endüstri devriminin tamamlanması ile birlikte kentlerin daha kirli olduğunu ve bu yüzden insanların daha sık duş alma ihtiyacı duyduklarını belirten Hamblin, tuvaletlerin evlerin içine taşınmasının da duş sıklığını artırdığını söylüyor.
Hamblin’e göre yüz yıl öncesine kadar günde bir kez duş almış olmak ve bunu göstermek bir statü sembolüydü.
42 yaşındaki Kelly Mieloch pandeminin başından beri haftada birkaç kez duş aldığını söylüyor. Önceden her gün duş alan Mieloch bu sayede artık cildinin daha sağlıklı olduğunu anlatıyor.
Yapılan araştırmalara göre bir duş ortalama sekiz dakika sürüyor. Bu sekiz dakika içinde 64 litre kadar su harcanıyor. Sık duş almak daha çok şampuan tüketilmesine sebep olurken bu da karbon ayak izini artırıyor.
'SİZ NE DERSENİZ DEYİN BAŞKA İNSANLARIN SÖYLEDİĞİNE BAKACAKLAR'
Meredith College’dan sosyoloji profesörü Lori Brown daha az duş almanın kültüre karşı da bir mücadele olduğu görüşünde. “Bize güzel kokmamız ve bu yönde ürünler satın almamız öğretildi” diyen Brown, “Siz biyolojiyle ilgili ne derseniz deyin başka insanların ne söylediğine bakacaklar” diyor.
Yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınının dünyaya yayılmasıyla birlikte, kişisel temizlik alışkanlıklarının önemine vurgu yapılmaya başlandı.
Başta Dünya Sağlık Örgütü olmak üzere uzmanlar, koronavirüs ya da koronavirüsten korunmak için ellerin sabunla sıklıkla yıkanması gerektiği uyarısında bulunuyor.
EL YIKAMADA DURUM NASIL?
Gallup International'ın 2015 tarihli araştırması 63 ülkenin hijyen haritasını çıkardı. Araştırmaya göre, dünyada tuvaletten sonra ellerini sabunla yıkayanların oranının en yüksek olduğu ülke Suudi Arabistan. Türkiye 63 ülke arasında 6. sırada yer alıyor.
Araştırma sonuçları, Balkanlar ve Türkiye’de el yıkama alışkanlığının diğer Avrupa ülkelerine oranla yüksek olduğunu gösteriyor.
Avrupa'da tuvaletten sonra elini sabunla en çok yıkayan ülkeler sıralamasında Bosna Hersek yüzde 96 ile listenin başında yer alıyor. Bosna Hersek'i yüzde 94'lük bir oranla Türkiye ve yüzde 85'le Kosova izliyor.
63 ülke arasında tuvalet sonrası el yıkama oranının en düşük olduğu ülke yüzde 23'lük bir oranla Çin. Japonya yüzde 30, Güney Kore'yse yüzde 39 ile son sıralarda yer alıyor.
*Yukarıdaki derlemede yer alan bilgilerin büyük bir bölümü The New York Times'ta Maria Cramer imzasıyla yayımlanan 'See Fewer People. Take Fewer Showers' (Daha az insan gör. Daha az duş al) isimli haberden alınmıştır.