OECD İstanbul Merkezi'nin kurulmasına ilişkin karar Resmi Gazete'de yayımlandı

Merkezi Paris'te bulunan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı (OECD) İstanbul Merkezinin kurulmasına ilişkin mutabakat zaptının onaylanmasının uygun bulunduğuna dair kanun Resmi Gazete'de yayımlandı.

Resmi Gazete'de yayımlanan kanuna göre, 31 Mayıs 2018 tarihinde Paris'te imzalanan Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve İktisadi İşbirliği ve Kalkınma Teşkilatı Arasında OECD İstanbul Merkezi Kurulmasına İlişkin Mutabakat Zaptı'nın onaylanmasının uygun bulunduğu belirtildi.

MERKEZE BAĞLI ÇALIŞACAK

Hedefinde, Türkiye'nin yakın tarihi ve kültürel bağları bulunan Balkanlar ve Orta Doğu ülkeleriyle Kuzey Afrika bölgesinin yer alacağı merkez, doğrudan Paris'teki OECD'ye bağlı faaliyet gösterecek. 

İstanbul OECD Merkezi'nin çalışmaları çerçevesinde rekabetçilik, girişimcilik, ticaret, kamu yönetişimi, inovasyon, beşeri sermayenin harekete geçirilmesi, bağlantılılık ve altyapının geliştirilmesi, iktisadi direncin artırılması ve yeşil büyüme alanlarına odaklanılacak.

Paydaşlar arasında diyalog ortamının oluşturulması ve bu alanlarda politika üretilmesi de hedef arasında yer alıyor.

Ayrıca merkez, OECD araçlarının emsal değerlendirmelerinin ve en iyi uygulamalarının paylaşılması gibi yöntemlerin Türkiye'ye aktarılmasını kolaylaştıracak.

TÜM KONULARDA POLİTİKA ÜRETEBİLECEK

İstanbul OECD Merkezi, İtalya ve Macaristan'daki dar kapsamlı ofislerin aksine, Paris'teki gibi tüm konularda politika üretebilecek. İstanbul'daki merkezin çalışmaları kapsamında toplantılar, çalıştaylar, seminerler düzenlenecek, yüksek seviyeli etkinliklere ev sahipliği yapılacak, kamu ve özel sektör arasındaki iletişim geliştirilecek, ulusal, bölgesel, uluslararası kuruluşlarla iş birlikleri kurulacak ve bu süreçler sonucunda ortaya konulacak kapsamlı politika önerileriyle Türkiye'nin ve yakın coğrafyasının sürdürülebilir, kapsayıcı büyüme yönündeki çalışmaları desteklenecek. 

TÜRKİYE'YE ÖNEMLİ BİR POZİSYON KAZANDIRACAK

İstanbul merkezi, Türkiye'yi OECD'nin Balkanlar, Ortadoğu ve Kuzey Afrika odaklı bölgesel bir üssü haline getirecek. Merkezdeki çalışmaların çıktılarından bu coğrafyadaki ülkeler de faydalanacak.

Merkezin çalışmaları kapsamında Türkiye'de yapılacak toplantılara OECD ülkelerinden ve diğer ülkelerden temsilciler katılacak ve Türkiye'yi daha yakından tanıma imkanı bulacak.

Türkiye'nin, kurucularından olduğu OECD ile ilişkilerinde yeni bir sayfa açacak merkez, Türkiye'nin uluslararası alandaki görünürlüğüne de büyük katkı sağlayacak.

OECD NEDİR? OECD'NİN TARİHÇESİ

İktisadi İşbirliği ve Gelişme Teşkilatı 1961 yılında kuruldu. Türkiye ve ABD dahil 36 üyesi vardır. Türkiye OECD'nin kurucu üyelerindendir. 2006'dan beri Meksikalı Angel Gurria Genel Sekreterlik görevini yürütmekte. Demokratik yapılara ve piyasa ekonomisine sahip 36 ülkenin, küreselleşmenin ekonomik, sosyal ve yönetim sorunlarını çözmek ve bu sürecin fırsatlarından faydalanmak üzere müştereken çalıştıkları bir örgüttür. 

OECD, İkinci Dünya Savaşından sonra oluşturulan Batı kuruluşları sisteminin bir parçası olarak ihdas edilmiştir. Teşkilat, İkinci Dünya Savaşı sonrasında, Batı Avrupa ekonomilerinin desteklenmesi ve onarımı amacıyla, Marshall Planı çerçevesinde ABD ve Kanada’nın o dönemde yaptıkları, yaklaşık 12 Milyar Dolar civarında olan mali yardımın dağıtımına yardımcı olmak ve Avrupa ülkeleri arasındaki ticari ödemeleri serbestleştirerek geliştirmek amacıyla 1947-1960 yılları arasında faaliyette bulunan Avrupa Ekonomi İşbirliği Teşkilatı’nın (OEEC) işlevini tamamlaması üzerine, onun yerine ve daha geniş bir görev tanımı çerçevesinde kurulmuştur.

14 Aralık 1960 yılında Paris’te imzalanan “Convention on the Organisation for Economic Co-operation and Development”, OECD’nin kurucu Anlaşmasını teşkil etmektedir. Konvansiyonun giriş bölümü “bireysel özgürlükleri koruyarak genel refah düzeyini arttırmak olan BM amaçlarına ulaşmanın ekonomik güç ve refah düzeyini yükseltmekten geçtiği inancıyla” diye başlamaktadır.