Narin Güran'ın öldürülmesine ilişkin davada ikinci duruşma başladı: Karar bekleniyor
Diyarbakır'da 21 Ağustos'ta kaybolduktan sonra 8 Eylül'de Eğertutmaz Deresi'nde cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran'ın öldürülmesiyle ilgili davada ikinci duruşma başladı. Savcılık mütalaasında "Aile olayın aydınlatılmasını engellemeye çalıştı. Aile zaman ve fikir birliği içinde, polisleri yanlış yönlendirdiler. Sanıklar eylemi müşterek işledi. Herkes suç ortağı, Narin'i boğarak öldürdüler. Suçlular ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalı" denildi.
Duruşma, tanıkların dinlenmesiyle başladı. İlk tanık, Salim Güran’ın çalışanı olan 15 yaşındaki R. A. SEGBİS sistemi ile duruşmaya katıldı. Daha sonra çoban Ahmet Akgün, tanık kürsüsüne geldi. Tanık Erhan Güran, önce çobanı dövmediklerini sonra ise dövdüklerini kabul etti. Daha sonra baba Arif Güran ve tutuklu sanıklar kürsüye geldi.
SAVCILIK MÜTALAASI AÇIKLANDI
Savcılık mütalaasında "Aile olayın aydınlatılmasını engellemeye çalıştı. Aile zaman ve fikir birliği içinde, polisleri yanlış yönlendirdiler. Sanıklar eylemi müşterek işledi. Herkes suç ortağı Narin'i boğarak öldürdüler. Suçlular ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmalı" denildi.
DURUŞMADA GERGİNLİK
Arif Güran konuştuğu sırada ağlayıp oğlu Enes Güran ile birlikte çıkmak istedi. Mahkeme başkanı, Güran ailesinin gerginlik üzerine salondan çıkartılmasını istedi. Hüseyin Güran ağır küfürler sarf ederek salondan çıktı. Mahkeme başkanı salonun boşaltılmasını isteyip duruşmaya ara verdi.
Tanık ve sanıkların ifadeleri şu şekilde:
“BU AVUKATIN SORULARINI YANITLAMAYACAĞIM”
Sanık Salim Güran yeniden kürsüye çıktı. Avukat Adnan Ataş soru sormaya başladı.
Avukat Adnan Ataş: Necmettin Kaya sizin de akrabanız mı?
Salim Güran: Uzaktan akraba ama Nevzat’a daha yakın. Avukat Adnan Ataş: Dara 2’ye gitmişsiniz.
Salim Güran: Hayır, gitmedim.
Avukat Adnan Ataş: WhatsApp kayıtlarını sildiğiniz söylendi. Mermi için sildim dediniz, doğru mu?
Salim Güran: Evet, bu cevabı verdim.
Avukat Adnan Ataş: Savcılıkta verdiğiniz ifadede “Narin arabaya binmedi” dediniz.
Salim Güran: Bana sordular, ben de olay gününe dair cevap verdim.
Avukat Ali Eryılmaz: Salim Bey, iki eli doluyken cep telefonunu nereye koyar?
Salim Güran: Nevzat’ın eşiyle fotoğraf çektiren bu avukata cevap vermiyorum.
Avukat Ali Eryılmaz: Cinayet günü Nevzat’ı senin evinin orada gördün mü?
Salim Güran: Bu avukata cevap vermiyorum. Daha sonra kürsüye Enes Güran çıktı.
Sanık Avukatı: En son doğum gününüzü nerede kutladınız?
Enes Güran: Hatırlamıyorum.
"YÜKSEL GÜRAN, BEDDUA"
Sanık kürsüsüne Salim Güran geldi.
Mahkeme başkanı, tanıkların beyanlarına dair söylemek istediği bir şey olup olmadığını sordu.
Salim Güran: Dara 2 sokağındaki kamera kediyi bile görüyor. Necmettin Kaya orada çalışıyor.
Mahkeme Başkanı: Sen, korucunun görüntüleri değiştirdiğini mi iddia ediyorsun?
Salim Güran: Asla öyle bir şey demedim.
Mahkeme Başkanı: Benim bile girmediğim yerde korucu girip mi değiştirdi?
Salim Güran: Olabilir.
Salim Güran yerine oturdu. Yerine sanık Yüksel Güran geldi.
Mahkeme Başkanı: Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?
Yüksel Güran: Narinin katilini istiyorum. Yerine geçerken Nevzat Bahtiyar’a hakaret etti. Mahkeme başkanı müdahale etti. Daha sonra sanık Enes Güran kürsüye çıktı.
Mahkeme Başkanı: Söylemek istediğin bir şey var mı?
Enes Güran: Yok. Enes Güran yerine geçti.
NEVZAT BAHTİYAR'IN İFADESİ
Mahkeme başkanından sanık kürsüsündeki Nevzat Bahtiyar'a: Bize söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Nevzat Bahtiyar: Yok.
Arif Güran avukatı soru sormaya başladı. Avukat: 21 Ağustos günü ne oldu, anlatabilir misiniz?
Sanık avukatı: İtiraz etti, “Anlattım” dedi.
Arif Güran avukatı: Oğlunuz Ferhat Bahtiyar neredeydi?
Nevzat Bahtiyar: İşe gitti.
Arif Güran avukatı: Oğlunuzun hangi futbol okuluna gittiğini Salim nereden biliyor?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum. Arif Güran avukatı: Narin’i evin arkasından mı attınız?
Nevzat Bahtiyar: Ahırın arka tarafından baca açmıştık, hayvanlar için. Ben Narin’i oradan koydum.
Arif Güran avukatı: Oğlunuz katıldığı programda ahırın yan tarafından bıraktığını söylüyor, o nereden biliyor?
Nevzat Bahtiyar: Ben bilmiyorum. Belki anlatmışımdır, bilmiyorum ama söylediğimi hatırlamıyorum.
Arif Güran avukatı: Narin’in bulunduğu gün Tavşantepe’ye gittiniz mi?
Nevzat Bahtiyar: Hayır, çalışıyordum.
Arif Güran avukatı: 8 Eylül günü Suheyla Özkan ile yemek yediniz mi?
Nevzat Bahtiyar: Yemiş olabilirim, hatırlamıyorum.
Arif Güran avukatı: Necmettin Kaya’yı tanıyor musunuz?
Nevzat Bahtiyar: Tanıyorum, akrabalığım yok, köy koruyucusu.
Arif Güran'ın avukatı: Necmettin Kaya neredeydi?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum.
Avukat Nahit Eren soru sormaya başladı: Avukat Nahit Eren: Karakol kaydınızda Salim’in ilişkileri soruluyor, önce yok diyorsunuz, savcılıkta var diyorsunuz.
Nevzat Bahtiyar: Yok. (Tartışma çıktığı için diğer söyledikleri anlaşılamadı.)
Avukat Nahit Eren: Dara 2’yi biz de inceledik. Sen baz verilerine göre battaniyeyi senden Salim nasıl aldı?
Nevzat Bahtiyar: Arabanın içine koydum, o sırada Salim geldi, battaniyeyi benden aldı, sonra arabayla aşağıya gitti, yönünü bilmiyorum.
Avukat Nahit Eren: Araç tam olarak neredeydi?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum, caminin tarafıydı.
Avukat Nahit Eren: Siz Narin’in çantasını dere yatağında açtınız mı?
Nevzat Bahtiyar: Açmadım.
“PATLICANI ÇOK SEVİYORSANIZ SİZE PATLICAN ALAYIM”
Sanık avukatı: Siz cami yolunu kullanarak geldi dediğiniz Salim için açıklar mısınız?
Nevzat Bahtiyar: Cami yolundan geldi.
Sanık avukatı: Nerede buluştunuz?
Nevzat Bahtiyar: Cadde üstü.
Sanık avukatı: Hangi cadde?
Nevzat Bahtiyar: Evin kapısının orada bir yol var, orası.
Nevzat Bahtiyar’ın önüne harita getirildi. Haritadan o yolu gösterdi. Sorgu kaldığı yerden devam ediyor.
Sanık avukatı: Siz Longbahçe tarafına gittiniz mi?
Nevzat Bahtiyar: Narin’i bırakırken gittim, gece gitmedim.
Sanık avukatı: Baz kayıtlarına göre sizin anlatımınıza şüpheye düştük. Salim geldi, sizi çağırdı, beraber eve gittiniz. Salim ahıra geldi, battaniyeyi aldı. Beyanınız var, dava dosyasına giren yeni delil var, adım sayar.
Nevzat Bahtiyar: Telefonu yanında mı, bilmiyorum.
Sanık avukatı: Çuvalın içinde kanca çıktı, o kim koydu?
Nevzat Bahtiyar: Kesinlikle ben değil, ben koymadım. Salim beni takip edip koymuş olabilir.
Sanık avukatı: Sizce bu aile size neden iftira atmak istiyor?
Nevzat Bahtiyar: Bilmiyorum.
Sanık avukatı: Neden annesinden su aldıysa telefonla Salim’i arıyor, patlıcan konuluyor?
Nevzat Bahtiyar: Tamamen yalan, patlıcan diye bir şey yok. Eğer patlıcanları çok seviyorsa, alayım ona patlıcan.
Sanık avukatları arasında, fotoğraf çekilmesi üzerine tartışma çıktı. Sanık Enes Güran’ın avukatı Mahir Akbilek soru sormaya başladı.
Avukat Mahir Akbilek: Narinin naaşı ararken neredeydi?
Nevzat Bahtiyar: Açıktaydı.
Avukat Mahir Akbilek: Necmettin Kaya, Dara 2 kamerasında mı çalışıyor?
Nevzat Bahtiyar: Hatırlamıyorum. Avukat Mahir Akbilek: Sen gittin mi Dara 2’ye?
Nevzat Bahtiyar: Hayır. Avukat Onur Akdağ, duruşma salonunda görüntüsünün çekildiği için mahkeme başkanına şikayette bulundu. Hedef gösterildiğini belirtti. Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz tarafından çekildiğini söyledi. Ali Eryılmaz, duruşma salonundan önce fotoğraf çekildiğini belirtti. Avukat Onur Akdağ’a tepki gösterdi. Mahkeme başkanı, fotoğrafın saati itibarıyla bir sorun olmadığını belirtti.
Nevzat Bahtiyar: Ben pişman oldum, Narin’in yerini değiştirmek istedim ama fırsat bulamadım.
ARİF GÜRAN KÜRSÜDE
Baba Arif Güran kürsüye geldi.
Arif Güran: “Biz yemek için toplandık”
Mahkeme başkanı: Tanık beyanlarına diyeceğiniz bir şey var mı?
Arif Güran: Ahmet’in kamera açısında ben de vardım. Biz oraya toplantı için gitmedik, yemek için gittik. Ahmet konusu açıldı, “Belki bildiği vardır” diye çadırıma çağırdım. Bu adam da saat 18:00’de köye geldiği için, İsa da Narin’i saat 18:00’de köyde gördüm dediği için Ahmet’i çağırdık.
Mahkeme başkanı: Enes neden yoktu?
Arif Güran: Planlı bir şey yoktu. Namazdan çıkınca yemeye çağırdılar. Ben, kızım nasıl kayboldu, bunun derdindeydim.
Mahkeme başkanı: Araştırılmasını istediğiniz bir şey var mı?
Arif Güran: Havalimanı kamerası bozukmuş. Bütün arıza benim kızımın mı başına geldi?
ÇOBANI DÖVDÜKLERİNİ KABUL ETTİ
Erhan Güran tanıklık yapmak için kürsüye geldi.
Gazeteci Emrullah Erdinç'in sosyal medya hesabından aktardıklarına göre, Mahkeme başkanı, “İlk duruşmada aile meclisi olmadığını söylediniz ama kamera görüntüleri ortaya çıktı. Ne diyeceksiniz?” diye sordu.
Erhan Güran: Bu çoban, 18 civarında evine geliyordu. Bende o saatte Narin’in kaybolduğunu söyledikleri için onu çağırdım. O da bana köyün içine girdiğinde kimseyi görmediğini söyledi. Ben de yanından gittim, kapıyı açamadı, duvardan atlayarak eve girdi. Şüpheli hareketler yapıyordu. Ben de evin önünde yemek yedik, Ahmet’i çağırın dedim, Ahmet geldi, oturdu. Ahmet’e, “O saatte köye giriyorsun, kimseyi görmedim diyor, gözleri kapalı mı eve giriyor?” diye sorduk. Sorduğumuz soru, kızınızın bulunması içindi.
Mahkeme başkanı: Siz orada bir kızın peşindesiniz, Enes’e soruyorsunuz, başka bir senaryo var.
Erhan Güran: O söyledikleri kız, benim kızımdan bahsediyorlar. Namusla ilgili laf ediyorlar.
Mahkeme başkanı: Ben size geçen celsede bunu sordum, neden söylemediniz?
Erhan Güran: Aklıma gelmedi.
Mahkeme başkanı: Bırak Allah aşkına, ben sana sordum, hiçbir şey söylemedin. Arif Güran’ı sıtacağım.
Erhan Güran: Biz de mücadele ediyoruz.
Mahkeme başkanı: Biz, bizden bir şey gizliyorsunuz.
Erhan Güran: Gizlemiyoruz, unuttum.
Mahkeme başkanı: Çobanı arkaya götürüp dövdünüz mü? Şiddet uyguladınız mı?
Erhan Güran: Bulunsunlar, ben şahsen değilim ama birkaç tokat atılmıştı, yalan söylediği için.
Mahkeme başkanı: “Şerefsizin şerefsizi” kime diyorlar?
Erhan Güran: Ben demedim, duymadım.
Savcı: Bu video çıktı, “unuttuk” dedin. Detayı unuttun. “Yarını oturduğum yerden kalkmadım” dedin, sen arkaya gittin mi, girmedin mi?
Erhan Güran: Ahmet çağırınca kalktım, arkaya gittim.
Savcı: “Yerimden hiç kalkmadım” dedin, neden yalan söylüyorsun?
Erhan Güran: Gittim, küfür sırasında yerimden kalkmadım.
Savcı: Çok dövdüler mi?
Erhan Güran: Hayır.
Savcı: Arka taraftaki bu gizem ne?
Erhan Güran: Arka tarafta konuşu diye.
Savcı: Cevabınızı aldınız mı?
Erhan Güran: Hayır.
Savcı: Kesinlikle arka tarafa gitmediğini neden ısrarla söyledin?
Erhan Güran: Gittim, arkaya farklı bir soruydu.
-Diyarbakır Barosu avukatı soru sormaya başladı:
Avukat: Çoban Ahmet nerede otlatıyor?
Erhan Güran: Benim evimin aşağı tarafında.
Avukat: Arif Güran evimi veya ahırımı görür mü?
Erhan Güran: (Cevap verilmedi.)
Avukat: Toplantıda kimler vardı?
Erhan Güran: Hepsinin ismini sayamam. Arif Güran, Ali Rıza Güran, Mesut Mehmetoğlu, Ensari Güney, Ferhat Kaya, Baran Güran vardı.
Avukat: Mavi kıyafetli kişi, “Kadını mı gördün?” diyor.
Erhan Güran: Önce “ben görmedim” dedi, sonra “gördüm” dedi, ismini hatırlamıyorum.
Avukat: Adamı gördün mü?
Erhan Güran: Bilmiyorum.
Şimdi sanık avukatları soru sormaya başladı:
Nevzat Bahtiyar avukatı, Avukat Adnan Ataş: Çobanı sorgularken sürekli Enes adı geçiyor, ama siz başka şeyler söylüyorsunuz. Enes’i neden soruyorsunuz?
Erhan Güran: Biz kullanmadık, Enes’i sormadık.
Avukat Adnan Ataş: Savcıya anlatmayacaksınız deniyor.
Erhan Güran: Öyle bir şey yok.
Avukat Adnan Ataş: Kadınlar diyor ki, kadınları toplantıya almadılar, neden?
Erhan Güran: Öyle bir şey yok, kadınlar gelen kadını ağırladı.
Avukat Adnan Ataş: Enes ifadesinde Salim ile Arif küstü diyor, siz çağırmışsınız, gelmemişler.
Erhan Güran: Para ödendi, sıkıntı kalktı.
Avukat Onur Akdağ: Nevzat’ı sorguladınız mı?
Erhan Güran: Hayır.
Avukat Ali Eryılmaz: Bu toplantı ve ertesi gün Narin’in naaşı bulunması tesadüf mü?
Erhan Güran: Tesadüf. Kamera görüntüleri nasıl çıktı?
Avukat Ali Eryılmaz: Neden 15 gün sonra bu toplantı yapıldı?
Erhan Güran: Ben o zaman şüphelenmiyordum.
Avukat Ali Eryılmaz: O toplantıdan 7 gün önce Salim yakalandı. Bir suçlu yakalandı diye düşünmedin mi?
Erhan Güran: Düşünmedim, Salim’i suçlamadım.
Erhan Güran’ın tanıklığı bitti.
TANIK AĞLAMAYA BAŞLADI
Çoban Ahmet Akgün, tanık kürsüsüne geldi. O sırada Erhan Güran’ın evinin önündeki kamera görüntüsü ekrana verildi. Sanık avukatlarının itirazına rağmen, Aile Meclisi olarak belirtilen kamera görüntüsünün izlenmesine karar verildi.
Mahkeme Başkanı: Ahmet Bey, Erhan’ın olduğu yer burası. Buradaki kişi siz misiniz?
Ahmet Akgün: Evet, benim.
Mahkeme Başkanı: Videoyu oynatalım. (Videoyu izliyorlar.)
Mahkeme Başkanı: Siz neden buraya getirildiniz?
Ahmet Akgün: Ben eve geldim, çantamı bıraktım. Ömer geldi, “5 dakika, Erhan abi seni çağırıyor” dedi. Bana sordu, ben de bir şey bilmiyorum dedim.
Mahkeme Başkanı: Sen olay günü Narin’i gördün mü?
Ahmet Akgün: Hiç görmedim.
Mahkeme Başkanı: Sana neden inanmıyorlar?
Ahmet Akgün: Ben de bilmiyorum. Mahkeme Başkanı: Arka tarafta ne oldu?
Ahmet Akgün: O şahıs bana vurdu, sonra da saat hediye ettiler. Tanık ağlamaya başladı.
Mahkeme Başkanı: Kürsüden indi, “Sana kimse bir şey yapamaz, sakin ol, su iç,” dedi.
Mahkeme Başkanı: Enes’i olay günü kızla birlikte gördün mü?
Ahmet Akgün: Yok, görmedim, şerefim üzerine yemin ederim.
Mahkeme Başkanı: Ahırda birini gördün mü?
Ahmet Akgün: Yok.
Mahkeme Başkanı: Sana neden kız soruyorlar?
Ahmet Akgün: Görmedim.
TANIK R.A.'NIN İFADESİ
R. A.: Tavşantepe’ye bir kere gittim. Babam ve Salim Güran ile gittim. Salim Güran ile tarlada buluştuk. İlk olay günü, saat sabah 8-9 civarıydı. Salim, yaklaşık bir saat yanımızda kaldı, sonra gitti. Babam da işçileri almaya gitti. Saat 13.30 gibi gitti, ben orada kaldım. Saat 3-4 gibi Salim Güran yanıma geldi. “Baban nerede?” dedi, sonra babamı aradı ve “İşçileri dağıt, gel” dedi. Biraz oturduk, çay yaptık. Saat kaçtı bilmiyorum, ama yine babamı aradı ve “Neredesin?” dedi. Salim Güran ile birlikte çay içtik. Çay soğuduğunda babam geldi.
Pedagog: Orası neresi?
R. A.: Tavşantepe.
Pedagog: Salim Güran nasıldı?
R. A.: Her zamanki gibi, normaldi.
Pedagog: Salim sonra ne yaptı?
R. A: Üstünü değiştirmeye gitti.
Pedagog: Sonra ne yaptınız?
R. A.: Babam ve Salim Güran geldi, yemek yedik, telefonlara baktık. Birisi Salim Güran’ı aradı. Salim, “Bu saatte kız kaybolur mu?” dedi.
R. A.'DAN ÇELİŞKİLİ İFADELER
Pedagog: Salim Güran ile bir ses kaydı konuşman var, hatırlıyor musun?
R. A.: Hayır.
Pedagog: Şimdi sana dinleteceğim. (Ses kaydını R. A. dinler.)
R. A.: Mısır sülükleri var, fıskiye çalışmıştı. O sülükler yürüyor, düştüğü zaman da yürüyor.
Pedagog: Bu kayıt saat 18.30’da alınmış, ama sen o saatte yemek yediğini söyledin. Mahkeme Başkanı: (Araya girerek) O saat farklı olabilir.
Avukatlar: (İtiraz ederek) O konuşmadaki zamanlamanın doğruluğu sorgulanmalı.
R. A.: Başka günlerde de aranıyordu.
Pedagog: O günkü konuşma ile ilgili ne söylemek istersin?
R. A.: O benim patronum.
Mahkeme Başkanı: (Araya girerek) R. A., tutuklandığında Salim’e küfür ederek bir şeyler söylemiştin. O tutanağı sorabilir misiniz?
Pedagog: R. A., sen “Salim, senin yüzünden başımıza bunlar geldi, üstü ıslaktı, değiştirmişti” demişsin.
R. A.: Ben ifademi okumadım, sadece imza attım.
Mahkeme Başkanı: O ifadeyi tutuklandıktan sonra ağlayarak söyledi, ifade tutanağında değil.
Pedagog: Bekleme odasında ağlamışsın ve bir şeyler söylemişsin.
R. A.: Bilmiyorum.
Pedagog: Salim’in ayakları ıslak mıydı?
R. A.: Hatırlamıyorum, dikkat etmedim.
Pedagog: Salim yanındayken baban neredeydi?
R. A.: Salim 3-4 civarı yanıma geldi. Babam da çay içtikten sonra, saat 5 civarı geldi.
Pedagog: Salim, babanı ne zaman aradı?
R. A.: Geldiğinde aradı, “Neredesin?” dedi.
Babam da “İşçileri bırakıyorum” dedi.
Pedagog: Sizin kaçak elektrik için kullandığınız bir alet mi var?
R. A.: Ben kullanmıyorum, sonradan öğrendim. Ses kaydında konuşulan kaçak elektrik değil, fıskiye meselesidir.
Pedagog: Sen 3-4 gibi “Salim yanıma geldi” diyorsun, ama saat 4’te Salim seni arıyor. Eğer 4’te yanındaysa, neden seni telefonla arıyor?
R. A.: Gitti, geldi; kıyafetlerini değiştirdi. Babam suyu değiştirmeye gitti. Salim de “Ben üstümü değiştireyim, senin yanına geleyim” dedi. Ben de o gelmeden işimi bitirdim. Saat 18 civarıydı.
Savcı: (Pedagoga) 3-4 arası çelişki giderilemedi, ısrarcı mısınız?
Pedagog: (R.A.'ya sorarak) 3-4 arası Salim yanınızda mıydı?
R.A.: Yanımdaydı.
Savcı: Çelişki giderilemedi, telefon kayıtlarına göre Salim Güran, Mehmet Selim Arasoy’u saat 17.00’de aramış.
Pedagog: 3-4 arası değil de saat 5 olabilir mi?
R.A.: Tam hatırlamıyorum. Salim Güran yanıma geldiğinde, yaklaşık 20 dakika sonra babamı aradı.
Avukat Nahit Eren: (Soru sormak için ayağa kalkarak) R.A.’ya, “Narin Eren, sürekli Salim yanımdaydı diyor, biri mi istedi bunu söylemeni?” sorusunu sormak istedi.
Pedagog: (R.A.'ya sorarak) Bunu sana biri mi söyledi?
R.A.: Kimse söylemedi. Söylese söylerdim. Yeter artık, buradan çıkayım.
Pedagog: Salim Güran hep yanınızda mıydı?
R.A.: Kimse olmadı.( Soruya farklı cevap verdi) Nahit Eren: Aşağı ve yukarı tarla nedir?
R.A.: 350 dönümdür, 3 yere bölünmüştür. Salim Güran yukarı tarlaya geldi.
Nahit Eren: Aşağı tarlaya ne zaman indi?
R.A.: Saatini unuttum, sabah mı akşam mı hatırlamıyorum.
Nahit Eren: O gün tarlada baban ve Salim dışında birini gördün mü?
R.A.: Hindilerini ve kuzularını getiren biri var, her gün geliyordu. Olay günü mü, değil mi bilmiyorum ama 2 kişi sabah ve öğleden sonra geldi gibi.
Pedagog: Salim Güran geldiğinde başka biri geldi mi?
R.A.: Uzakta, küçük kardeşim vardı.
Pedagog: Az önce “öteki köye gittim” demiştin.
R.A.: Hatırlamıyorum.
"BENİ DÖVDÜLER"
Pedagog: Tutuklandığında ağladın mı?
R. A.: Gözaltındayken ağladım.
Aile Bakanlığı’ndan avukatlar soru sordu.
Pedagog: Olay günü Salim Güran, kız kardeşlerini eve bıraktı mı?
R. A.: Olaydan 2 gün önce o.
Pedagog: Dinlediğin ses kaydında, sen nerede idin?
R. A.: Yukarıdaki tarladaydım.
Mahkeme Başkanı: Çelişki giderilemedi diyerek, soru sorulmasına gerek yok dedi.
Başkan, tek tek sanıklara soru sormak isteyip istemediklerini sordu. Sanıklar, “Hayır,” dedi. Soru sormak üzere, Salim Güran’ın avukatı Onur Akdağ kürsüye geldi. Onur Akdağ, R. A.'ya kötü muamele yapılıp yapılmadığını sormak istedi.
Pedagog: Kötü muamele yapıldı mı?
R. A.: Bir kere dövdüler.: “Beni bir kere dövdüler”
Duruşmada, tutuklu sanıklar amca Salim, anne Yüksel ve ağabey Enes Güran ile Narin'in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi'ne sakladığını soruşturma aşamasında itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu.
Baba Arif Güran, "müşteki", 1'i tutuklu 3 kişi "tanık", Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da "müşteki kurum" sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.
TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı ve AK Parti Osmaniye Milletvekili Derya Yanık, komisyon üyesi milletvekilleriyle birlikte duruşmayı takip etmek üzere salona geldi.
Ek tanıkların kimlik tespiti ile başlayan duruşma, kamerayla kayıt altına alınıyor.