Marmara'nın en büyüğü İznik Gölü'nde alg patlaması: Görenler şaştı kaldı
Türkiye'nin 5'inci, Marmara Bölgesi'nin en büyük gölü olan İznik Gölü, alg patlaması nedeniyle turkuaz renge büründü. Uzmandan, görenleri şaşırtan manzarayla ilgili açıklama geldi.
Bursa'nın en büyük tatlı su kaynaklarından biri olup, çevresinde çok sayıda tarım arazisi bulunan İznik Gölü'nde, 'siyanobakteri artışı' adı verilen alg patlaması meydana geldi. Mavi-yeşil algler olarak bilinen siyanobakteri tabakası, göl yüzeyini kapladı.
Sıcaklığa bağlı su seviyesinin azalması, tarım arazilerindeki kontrolsüz gübre kullanımı ve atıklara bağlı fosfor ve azot oranının artması sonucu göl dibindeki alg tabakası, su yüzeyine çıktı.
"İNSANİ KAYNAKLAR BURADA ANA ETKEN"
Prof. Dr. Yonar, "Teknik terimi ile ötrofikasyon dediğimiz kavram. Ötrofikasyon doğal bir süreç. Bizim bahsettiğimiz alg patlaması kavramı; özellikle insani kaynaklardan dolayı aşırı miktarda besin maddesi dediğimiz karbon, azot ve fosforun fazla girişi sonucu, bu canlıların yaşam koşullarının güzel olduğu anda, güneşin sıcaklığının iyi olduğu anda, diğer canlılara göre domine olup, aşırı derecede büyümesinden kaynaklı bir sorun. İlk önce görsel bir şekilde bunu hissediyoruz. Bu denizlerde de oluyor; orada kırmızı alglerimiz var. Özellikle İzmit Körfezi'nde sıklıkla karşılaşıyoruz. Ötrofikasyon kavramı, durağan suların genel derdidir. Özellikle kirlilik girişi varsa; burada bu çok hızlı bir şekilde cereyan ediyor ve bunun sebeplerini konuşmak gerekiyor. İnsani kaynaklar burada ana etken" dedi.
"EĞER KORUMAZSAK, HER ŞEY ÇÖKER"
Manyas, İznik ve Uluabat gölleri gibi sulak alanların korunması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yonar, "İznik bölgesi; kıymetli bir tarım bölgesi, tarımsal kaynaklardan gelen bir kirlilik yükü söz konusu. Mesela burada tarımda ciddi bir gübre kullanımı söz konusu olabiliyor. Burada iki önemli büyük ilçemiz var. Orhangazi ve İznik ilçesi. Bunların köyleri ve yerleşim bölgeleri var. Burada yerel idareler, gerekli tedbirleri alsa da arıtma tesisleri sıfıra indirmiyor. Değeri belli bir deşarj limiti ile deşarj ediyorlar. Sıfır deşarj kavramını konuşmaksak, bu sorunları yaşarız. Çünkü bu sulak alanlar dünyanın genel problemi.