Salgında karanlığa gömülen ülke: Kuzey Kore

Tüm ülkeler her gün Dünya Sağlık Örgütü’yle, Covid-19 verilerini günlük olarak paylaşıyorlar. Bu çerçevede ülkeler hem yerel anlamda hem de ulusal anlamda salgın politikalarını belirleme imkanı da yakalıyor. Salgınla mücadelede belirtilen en önemli noktalardan biri de şeffaflık ancak bu anlamda karanlığa gömülmüş bir ülke var: Kuzey Kore

Kuzey Kore aslında salgının başından bu yana kendisini en iyi izole eden ülkelerden biri. Çin’de ilk vakanın Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirilmesinin ardından ülkeyle sınır kapıları hemen kapatıldı. Tabii bu kararın da bazı sonuçları oldu.

Ülkedeki otoriter rejimin kararları sorgulanamıyor. Bu kapsamda birçok ülke sınır kapıları kapatma ve uçuşları engelleme gibi birçok önlemi almakta tereddüt etse de Kuzey Kore yönetimi bu konuda oldukça ısrarcı. Üstelik ülkedeki vatandaşların zor durumda oldukları iddia edilse de başka ülkelerden yardım almayı da reddediyorlar. 

KAPILAR DEVLET YETKİLİLERİNE DE KAPALI

Ülkedeki kısıtlamalar o kadar katı ki bazı devlet yetkililerinin dahi ülkeden giriş çıkışlarına izin verilmiyor. Pyongyang’ta bulunan 8 Rus Büyükelçiliği çalışanı kendilerini ülkeden zor dışarı. Rusya Büyükelçiliği'nin 3. Sekreteri Vladislav Sorokin, demiryolu işçilerinin kullandığı bir demiryolu aracını saatlerce itti. Pyongyang'tan çıktıktan sonra demiryolu aracının önüne çocuklarını ve bavullarını koyan elçilik çalışanı, 32 saatlik bir yolculuğun ardından sınır kapısına gideceği otobüse ulaştı. Otobüsle de 2 saat yolculuk yapan Sorokin, ancak Rusya sınır kapısına ulaşabildi.

Pyongyang'ta bulunan Rusya Büyükelçiliği'nin 3. Sekreteri Vladislav Sorokin, ailesinin bulunduğu demiryolu aracını itiyor.

SALGININ BAŞINDAN BU YANA KİM’İN GÖRÜNÜRLÜĞÜ AZALDI 

Kuzey Koreli milletvekillerinden elde edilen bilgilere göre, Kuzey Kore şimdiye kadar herhangi bir Covid-19 vakası bildirmemiş olsa da önlemleri hiçbir zaman elden bırakmadı. Geçen yıldan bu yana test sayıları oldukça arttı. Diğer yandan belirli sürelerde Kaseong, Hyesan, Namp ve Pyongyan gibi şehirlerde sokağa çıkma kısıtlamalarına gidildi. 

Ayrıca Kuzey Kore lideri Kim Jong Un, virüs çıktığından bu yana salgın öncesi döneme göre halk içerisindeki görünürlüğünü azalttı. Bu durum, “Eğer virüs yoksa neden halk içerisine çıkmıyor?” yorumlarına neden oldu.

Kuzey Kore Lideri Kim Jong Un

UZMANLAR ÜLKEDE “COVID-19 VAR” DİYOR

Handong Global Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Profesörü Partk Won-gon’a göre, Kuzey Kore’nin uygulamış olduğu katı önlemler ve ekonomik veriler, resmi olmasa da ülkenin Covid-19 vakalarını onaylamış olduğu anlamına geliyor. Park, vaka görülmemesinin çok anlamsız olduğunu söyleyerek, “Çin’in Covid-19 vakalarını bir ay gecikmeli bir şekilde bildirdiğini göz önüne alırsak ve bu süre zarfında Kuzey Kore’nin Çin ile ticari ilişkilerini kesmemiş olduğu düşünüldüğünde, ülkede Covid-19 vakası olmadığını söylemek çok anlamsız.” dedi. 

KATI ÖNLEMLER HALKI ZOR DURUMDA BIRAKTI

Tüm bu katı uygulamaların neticesinde Kuzey Koreli uzmanlar, ekonominin zaten çok kötü bir durumda olduğunu ve zamanda ilerledikçe de daha kötüye gideceğini vurguluyorlar. Ekonominin kötüye gitmesiyle beraber yiyecek fiyatlarındaki pahalılık nedeniyle, ülkenin kıtlık ve açlıkla karşı karşıya olduğunu ifade ediyorlar. Bu sebeple ülkede bazı uzmanlar, şüpheli olsa da Kuzey Kore’nin deniz yolu ya da başka bir yolla Çin’den yardım aldığını iddia ediyorlar. 

Bu çerçevede Güney Kore yönetimi de “Kuzey Kore’nin yardıma ihtiyacı olduğu anda neye ihtiyaçları varsa yardım edebiliriz.” açıklamasında bulundu. Bu açıklamanın ardından Pyongyang yönetimi konuyla ilgili olarak yardıma ihtiyaçlarının olmadığını ve herhangi bir ülkeden yardım almayacaklarını bildirdi.

Kaynak: istock

ÇİN İLE TİCARET YÜZDE 76 DÜŞTÜ

Pyonyang yönetimi Çin’de ilk vaka açıklanır açıklanmaz sınır kapılarını hızlıca kapatma kararı aldı. Ancak bu karar Kuzey Kore’ye pahalıya mal oldu. Güney Koreli haber kaynaklarına göre geçen yıl Kuzey Kore-Çin ticaretinde yüzde 76 oranında bir düşüş gerçekleşti. En büyük düşüş bir önceki yılın aynı ayına kıyasla ekim ayında yüzde 99,4’lük düşüşle görüldü.

2020 yılının Ekim ayında 1 dolar 8.000 Kuzey Kore Won’una denk geliyordu. O günden bu güne bu rakam 6.500 Won’a kadar düştü. Aslında bu süreçte Kuzey Kore yönetimi ilginç bir karara daha imza attı. Kuzey Koreli yetkililer ülkede ABD doları ve Çin’in Renminbi para birimini kullananlara hapis dahil çok sert yaptırımlar uyguladı.

İLGİLİ HABER

Kim Jong Un şaşırttı: İlk kez görüldü

HALK SADECE COVID DEĞİL SELLERLE DE BAŞ ETTİ

Kuzey Kore halkı bu süreçte yalnızca Covid-19’la değil, 2020’nin Ağustos ayında meydana gelen sellerle de mücadele etti. Birleşmiş Millet Dünya Gıda Direktörü David Beasley, 2020 yılının Eylül ayında Kore Yarımadası Barış Forumu’nda Kuzey Kore’nin karşı karşıya kalabileceği açlık sıkıntısı konusunda uyarılarda bulundu. Beasley, “Birçok Kuzey Koreli, kuralık, seller ve tropikal depresyon gibi anormal hava koşulları nedeniyle açlık riskiyle karşı karşıya.” açıklamasında bulundu.

Güney Kore Birleştirme Bakanlığı bu sene meydana gelen sellerin 2007 yılında meydana gelen sellerden bile daha kötü sonuçlar doğurduğunu ifade etti. Kuzey Koreli Sığınmacılar Örgütü Genel Sekreteri Seo Jae-pyoung, bu durumun Kuzey Kore vatandaşları için zor olduğunu söyleyerek, ekonomik olarak da yıkım olarak değerlendirdi.

Aynı zamanda ülkedeki pahalılığa da dikkat çeken Seo, “Kuzey Kore’de üretilmeyen bazı ürünler Çin’den ithal ediliyor. Sınırlar kapalı olduğu için bu ürünler tedarik edilemiyor. Dolayısıyla pazarlarda bu ürünlerin fiyatların ciddi artışlar meydana geliyor.” değerlendirmesini yaptı.

Kaynaklar: The Diplomat, CNN, Reuters

Kaynak: Web Özel