Korkusuz kadınlar, Alevlere meydan okuyorlar

Yaşam Haberleri
Korkusuz kadınlar, Alevlere meydan okuyorlar

Kadın itfaiyeciler, herkesin kaçtığı yerlere koşarak gidiyorlar. Yangın anında genellikle erkek sanılıyorlar fark edildikten sonra ise vatandaşların "Helal olsun" sesleri eşliğinde görevlerini sürdürüyorlar. Peki, itfaiye eri olmak kadınlar için zorlu mu? Bir günleri nasıl geçiyor?

Kadın itfaiyeciler, bizlere yangınla mücadelenin erkek işi değil yürek işi olduğunu bir kez daha gösteriyor. İstanbul'da çalışan kadın itfaiyeciler ile konuştuk. Koruyucu kıyafetleri ve maskeleri nedeniyle erkek sanılan kadın itfaiyeciler,  gittikleri her görevde şaşkın bakışlarla karşılaşıyor. Çevresindekilerin 'yapamazsın' şeklindeki önyargılarını kırmayı başaran kadınlar, cesaretler ile de dikkat çekiyor. Herkes yangından kaçarken, onlar canlarını hiçe sayarak ateşe doğru koşuyor. Bazen metrelerce yükseklikten iple aşağı iniyorlar, bazen yardıma muhtaç bir canlıyı kurtarıyorlar. Yangın bölgesine de üzerlerindeki 40 kiloluk teçhizatla koşan kadınlar, "Bir canlının hayatına dokunmak onur verici" diyor.

İstanbul'da toplamda 4 bin 730 itfaiye eri görev yapıyor ve bunlardan 64'ü kadın. Bu cesur kadınlardan Nurcan Değermenci, Ece Kutlu, Beyza Suna ve Faziletnur Karabaş ile konuştuk. Peki, bu mesleği seçerken nasıl tepkiler aldılar, en duygulandıkları anlar nelerdi, hiç korktular mı, bir günleri nasıl geçiyor? 

Korkusuz kadınlar, Alevlere meydan okuyorlar - Resim : 1
Nurcan Değermenci, Beyza Suna, Ece Kutlu, Faziletnur Karabaş (soldan sağa)

Peki, herkesin kaçtığı yangın yerine koşarak giden bu kadınlar, mesleklerine nasıl başladı, ne gibi mücadeleler verdiler? Nurcan Değermenci bir inşaat mühendisi. Hareketli meslekleri sevdiğini söyleyerek mülakatlara giriyor.

Ece Kutlu, ilk ve acil (paramedik) bölümü mezunu. Beyza Suna ise itfaiyeci abisinden aldığı ilhamla bu mesleğe karar verirken, Faziletnur Karabaş ise Sivil Savunma ve İtfaiyecilik bölümü mezunu.

"ABİ, SANA YARDIM EDEYİM"

Ece, görevlerde genelde erkek sanıldıklarını anlatarak sözlerine başlıyor. "Abi, sana yardım edeyim diyerek sonrasında şaşıranlar oluyor. Hemen su ya da ayran getiriyorlar" diyor. 

Nurcan ise görevde yaşadığı bir anıyı şöyle anlatıyor:

"Yangına koşarken sırtımızda 40 kilo yük ile başlıyoruz. Geçenlerde gittiğim bir sanayi yangınında hidrantlar boş olduğunu fark ettim. Ben diğerine koşarken kadın olduğumu fark eden vatandaşlar, arkamdan malzemeleri getirdiler. Yapmayın mahçup oluyoruz desek de dinletemiyoruz."

Korkusuz kadınlar, Alevlere meydan okuyorlar - Resim : 2
İtfaiye erleri, görevlerde genelde erkek sanılıyor.

"HELAL OLSUN DİYEN TEYZELER"

Beyza da vatandaşların onları gördüklerinde alkışladıklarını ve resim çektirmek istediklerini anlatırken, Fazilet ise C ehliyeti olduğu için olaylara araçla gittiğini ve kamyon şoförlerinin kendisine yol verdiğini anlatıyor. Fazilet, "Teyzeler bize helal olsun diye bağırıyorlar bazen küçük öğrenciler geliyor, onların bize gururla bakması çok özel" diyor.

Olaylara arabayla gidiyorum C ehliyetim de var özellikle kamyon şoförleri ile karşılaştığımızda aşırı şaşırıyorlar birbirimize korna çalıyoruz yol veriyorlar bizlere. Kadınlar, yaşlı teyzeler "helal olsun size kızlarım" diyorlar. Küçük kızlar anaokulları onların bizi örnek alması çok gurur verici.

"DUYGUSAL BAKARSAK İLERİSİ GELMEZ"

"Biz kadınlar duygusal varlıklarız, sizler için görevler zorlayıcı oluyor mu?" sorusunu da Beyza, "Her duruma hazır olmak zorundayız, duygularımızı, kimliğimizi bırakarak olaya odaklanıyoruz" yanıtını veriyor. Nurcan da, "24 saat itfaiye eriyiz, 48 saat kadın. Duygusal bakarsan ilerisi gelmez" demekte. Fazilet ise, "Kadın olmamız mesleğimizi etkilemiyor duygularımız asla ön planda değil. Ben bir trafik kazasında ayrı yerlerde yatan eşlerin kendilerinden önce birbirlerini sormalarından çok etkilenmiştim" diye konuşuyor. 

Peki, bu cesur kadınlar 'İtfaiyeci olacağım' dediklerinde ne gibi tepkiler aldılar?

"HEPİMİZLE SAVAŞTIN VE BAŞARDIN"

Ece, kararını duyan akrabalarının önce şaşırdıklarını sonrasında ise bu mesleği yapabildiğini onlara ispat ettiklerini anlatıyor ve "En büyük destekçim babam oldu" diyor. Nurcan ise ilk mesleği inşaat olduğunu ve annesinin itfaiye eri olmaya karar verince, "Kızım, sen neden böyle tuhaf meslekler buluyorsun?" diye sorduğunu söylüyor. Babası ise, "Hepimizle savaştın ve o başarıyı elde ettin" ifadelerini kullanmış.

Korkusuz kadınlar, Alevlere meydan okuyorlar - Resim : 3
Genç itfaiye erleri mesleğe nasıl başladıklarını anlattı.

Fazilet ise annesinin kendisini hep desteklediğini babasının ise uzun mücadelelerden sonra kabullendiğini anlatırken, "Babamın önyargılarını yıkmak benim için büyük bir başarıydı" diyor.

Beyza ise ailesinin tercihlerine saygılı olduğunu ancak çevresindekilerin santrale geç dediklerini anlatıyor ve ekliyor:

"Yangında yaşadığımız heyecan çok farklı, birine dokunabilmek çok kıymetli." 

PEKİ BORULARDAN İNME...

Peki, filmlerde gördüğümüz İtfaiye erlerinin borulardan inme sahnesi. O olay da sakatlanmalardan sonra yasaklanmış. İtfaiye erlerinin hayatları ise oldukça hızlı. Gündüz 30 saniye, gece ise 1 dakika içerisinde karargahı terk etmek durumundalar. Nurcan, gece alarm çaldığında ellerinde terlikle koşanlar, birbirine çarpanlar olduğunu anlatıyor ve "Çorap çok önemli çünkü çizmeler yakıyor, onu unutmamamız gerekir" diyor. Ece de araca yetişemedikleri durumda gittiğini bunun da vicdani bir sorumluluğa neden olduğunu anlatıyor ve ekliyor:

"Orada bize ihtiyaç duyan insanlar var bunun hep bilincindeyiz."

 Karargahtaki ışıkların anlamları ise kırmızı yandığında büyük olay, sarı yanarsa hayvan kurtarma ya da küçük çaplı olaylar, yeşil yandığında ise insanları kurtarma şeklinde. İtfaiye erleri güne ise her sabah önce formasını giyerek başlıyor, sorumlu olduğu aracı kontrol ediyor. 09:45'te itfaiye duası ile başlayan gün araç bakımları, raporlar, eğitimler ve sporla devam ediyor. Çalışma saatleri ise 24-48 saat şeklinde.

[email protected]

Kaynak: Web Özel

yaşam haberleri kadın itfaiyeciler İstanbul İtfaiyesi