Kızının gözü önünde öldürülen kadına acı veda! "Annem ben geldim, ne olur gitme"
Çanakkale'de evinin önünde eşi Aydın Kökoğlu tarafından, kızı Duygu Kökoğlu'nun gözleri önünde bıçaklanarak öldürülen Fatma Kökoğlu, köy mezarlığında gözyaşları arasında son yolculuğuna uğurlandı.
Olay, dün sabaha karşı 02.40 sıralarında Çanakkale'de merkeze bağlı Kurşunlu köyünde meydana geldi. İki çocuk annesi Fatma K., kızı Duygu Kökoğlu ile birlikte çalıştığı fabrikanın gece vardiyasından çıkarak, servis aracıyla Kurşunlu köyündeki annesinin evine gitti. Evin bulunduğu sokakta bir aracın arkasına gizlenerek bekleyen boşanma aşamasındaki eşi Aydın Kökoğlu, Fatma Kökoğlu ile kızının önünü keserek tartışmaya başladı. Bu sırada belinden bıçak çıkaran Aydın Kökoğlu, kızının engellemeye çalışmasına rağmen eşi Fatma Kökoğlu'nu bıçakladı.
Genç kız panik ve korku içinde bir komşusunun evine sığınıp, yaşadıklarını anlattı. Aydın Kökoğlu ise olay yerinden kaçtı. Kalbinden ve karnından yaralanan Fatma Kökoğlu, ambulansla götürüldüğü Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi'nde tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Eşini bıçaklayarak öldüren Aydın Kökoğlu ise, suç aletiyle birlikte jandarmaya teslim oldu. Aydın Kökoğlu, ifadesinin ardından sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
GÖZYAŞLARIYLA TOPRAĞA VERİLDİ
Kocası tarafından bıçaklanarak öldürülen Fatma Kökoğlu'nun cenazesi Mehmet Akif Ersoy Çanakkale Devlet Hastanesi morgundan alınarak cenaze arabasıyla köyde birlikte yaşadığı annesi Gülşen Elitok'un evinin önüne getirildi. Burada annesi Gülşen Elitok ile, çocukları Uğur (21) ve kızı Duygu tabuta sarılarak gözyaşı döktü. Annesi, babası tarafından gözü önünde bıçaklanan Duygu Kökoğlu'nun, "Annem ben geldim, ne olur gitme. Kaç saat oldu hala uyuyorsun, annecim uyan artık" diye seslenişi yürekleri sızlattı. Cenaze töreni sırasında Fatma Kökoğlu'nun yakınları ayakta durmakta güçlük çekti.
'ABLAMIN YÜZÜ GÜLMEDİ'
Fatma Kökoğlu'nun acılı kardeşi Fatih Balkan ise, kız kardeşinin bu durumu hak etmediğini belirterek, "Görüyorsunuz, olmaması gereken şeyler. Allah'ın yarattığı canı, caninin biri gelip, alıyor. Olması gereken bu mu. İnsan gibi konuş, anlaş, ayrıl. Yazık günah bak iki öksüz, yetim bıraktı arkasında. Hem anadan, hem babadan mahrum kaldı çocuklar. Ben ablasız kaldım. Biz yetim büyüdük onunla. Yüzü gülmedi. Benim yüzüm gülmedi. İnşallah cezasını bulacaktır. Kardeşi olarak acımızın azalması için hak ettiği cezayı almasını istiyorum. Elimden geleni yapacağım, bu işin peşini bırakmayacağım. Allah nasip ederse davaları her şeyi takip edip, hak ettiği cezayı aldıracağım. Arkamızda zaten devletimiz var. Aradılar, destek de oluyorlar. Avukat tahsis edeceklerini söylediler. Allah bin kere razı olsun. Bunlar sıkıntılı bir evlilik geçirdi. Bir iki defa normalinde kanunen ayrıldılar. Çocuklar için tekrardan barıştılar. Ablam çok mücadele etti. Ama öbürü her seferinde uslanmaz, alkolik, bir şekilde eziyet, çile çektirmek için tehdit etti. Ben burada olsaydım, görevlendirmem çıktığı için Gökçeada'ya gitmiştim. Gitmeseydim burada ablama sahip çıkıyordum. Yapamazdı, yapamıyordu zaten benim gidişimi fırsat bildi. İnşallah yaradanım ona hak ettiği cezayı aldıracak. Başka türlü yükümüz hafiflemeyecek. Olay anında kızı da yanındaydı. Kızını da bıçaklayacakmış ama kızı zor kaçmış. Garibim komşunun evine sığınmış. Ablam olduğu yerde can veriyor. Mustafa abim koşmuş ama yetişememiş" dedi.
'BAŞUCUNDA DİKİLİYORDU'
Fatma Kökoğlu'nun üvey abisi Mustafa Elitok, "Duygunun bağırtısına koştum. Zaten balkonda onların gelmesini bekliyordum. Bir haftadır kendisini göremiyorduk. Ben sabah 7'de çıkıyorum işe, akşam 8'de geliyorum. Onlar 6'da gidiyorlar. Gece 2.30'da geliyorlar. Göremiyorum, yetişemiyorum. Hadi dedim içime doğdu, bir sıkıntı vardı. Bekleyeyim dedim. 2.30'a kadar balkonda oturdum. Çay ve sigara içtim. Eşim yatmıyor musun dedi. Yarın pazar yatmayacağım, ben Duygu'yu bekleyeceğim, göreceğim dedim. Kızının bağırtısına koştum. İki tane köpek havladı. Dedim herhalde köpekler saldırdı. Fırladım koştum. Yanına vardım. Baş ucunda elinde bıçakla bekliyordu. Başucunda dikiliyordu. 'Gelme seni de öldürürüm' dedi. 'Allah belanı versin, Aydın sen ne yaptın' dedim. 'Bu akşam burası kan gölüne dönecek, hepinizin canını alacağım' dedi. 'Buraya asfalta hepinizi sereceğim' dedi. Ben kafasına vurmak için yerden bir şeyler aradım. O sırada kaçtı. Hemen polisi, jandarmayı, sağlık ekiplerini aradım. Hepsine bilgi verdim. 'Çanakkale'ye kaçarsa, mezarlığın orada yakalansın' dedim. Jandarma gelirken, Dörtyol'da önüne geçip, 'sizin aradığınız kişi benim hiç gitmeyin, ben yaptım' demiş. İnşallah bu konuya Adalet Bakanımız da bir el atar. Yani bu kadın cinayeti artık bitsin" diye konuştu.
DHA